ÖĞRETMENLER ŞİDDETE KARŞI TEK YÜREK OLDU
İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürü İbrahim Oktugan'ın okuldan atılan bir öğrenci tarafından vurularak katledilmesi, Muğla’da öğretmenler tarafından protesto edildi. Sınırsızlık Meydanında bir araya gelen eğitim sendikaları ortak açıklama yaptı.
İstanbul Eyüpsultan'da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan, okuldan atılan Iraklı eski bir öğrencisinin silahlı saldırısıyla hayatını kaybetti. Oktugan'ın yaşamını yitirmesine tepkiler gelmeye devam ederken eğitim sendikaları tarafından 10 Mayıs Cuma günü iş bırakma kararı alındı.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde Sınırsızlık Meydanı'nda saat 11.00'deEğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim Sendikası, Türk Eğitim Sen, Eğitim Bir-Sen ve Teç-Sen ortak basın açıklaması yaptı.
Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelen eğitim sendikaları üyeleri şiddete hep birlikte tepki gösterdi.
NİLÜFER ENGİNSU: “MESLEĞİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRAN HER UYGULAMA İLE ŞİDDETE UĞRUYORUZ”
Eğitim-SenŞube Başkanı Nilüfer Enginsu, “Öfkemiz de acımız da sonsuz. Okullarda şiddete, mobbinge uğruyor, ölüyor, öldürülüyoruz. Eğitimde yaratıkları sorunların sorumlusu olarak gösteriliyoruz. Güvencesiz, açlık sınırının altında çalıştıran aynı sınıflarda aynı öğrencilerin yaşamlarına dokunmamıza rağmen bizi ayrıştıran ve 100 binlerce arkadaşımızın atamasını yapmayan, eğitimin özel sektör eliyle ücretli hale getiren, velileri öğrencileri müşteri olarak tanımlayan, piyasalaştırma kararları ile mesleğimizi itibarsızlaştıran her uygulama ile şiddete uğruyoruz. Yaşamlarımızı kaybediyoruz” dedi.
ÖNDER UÇAK: “TEDBİR ALINMASI İÇİN YETKİLİLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ”
Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Önder Uçak, “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet oranlarını protesto etmek amacıyla buradayız. Şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak yasal düzenlemenin yapılması talebiyle buradayız. Eğitim çalışanları olarak her yeni günde yeni bir saldırı haberi almaktan korkar hale geldik. Öğretmenler bugün maalesef kendilerine yönelik şiddet olayları ile anılır hale gelmiştir. Kanatan bir yara haline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Eğitim çalışanları, öğretmenlerimiz bir yandan şiddetin toplumun aklını, anlayışını felç etmesine, eğitim başarımızı engellemesine dur demek için genç simalar üzerinde Emek verirken diğer yandan şiddetin nesnesi haline gelmiş durumdadır. Şiddetin eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceği tehlike sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hale getirmektedir” ifadelerini kullandı.
AHMET ÇAKANEL: “EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN CANININ HİÇE SAYILMASINI KABUL ETMİYORUZ”
Eğitim İş Muğla Şube Başkanı Ahmet Çakanel, “Bu ülkeyi kuran başöğretmen, eğitim emekçilerini gelecek nesilleri emanet edecek kadar çok güveniyordu. Bu ülke, dünyada bir başöğretmenin kurduğu tek ülke. Daha yeni kurulmuş bir Cumhuriyet'ken bile Sanayi, demokrasi ile eğitimin ülkenin kalkınması eşdeğer tutulduğu bir ülke. Şimdi bu ülkede eğitim emekçilerinin hor görülmesini, emeğin ve hatta canının hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz. Bizler, başöğretmenin eğitim neferleriyiz. Kendi değerimizi biliyor, itibarımıza, hayatlarımıza, canımızın parçası olan öğretmenlerimize sahip çıkıyoruz” şeklinde konuştu.
MÜRSEL ÖZATA: “EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKARILMALIDIR”
Türk Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata, “Türk Eğitim-Sen olarak eğitim iş kolu sendikalarının ortak acılarımızda bir araya gelebilmesinin toplumsal barışa hizmet etmesi adına önemli olduğu kanaatindeyiz. Ortak haklarımızda da birlikte mücadele etmeyi temenni ediyoruz.Kutlu bir görev ifa eden, mukaddes değerlerle bezenmiş bir mesleğin neferleri olmakla gurur duyan bizler, sadece öğretmen değil; aynı zamanda çocuklarımızı hayata hazırlayan, geleceğe taşıyan, onların kendi yolunu çizmesinde öncü rol üstlenen kahramanlarız.
Eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları ile başlayan süreç ölümle son bulmuştur. Bakanlığımızın şiddete yönelik önlem alması için daha kaç eğitimcimizi yitireceğiz? Artık Yeter!Eğitimde şiddet yasası bir an önce çıkarılmalıdır. Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur!
Öğretmene yönelik şiddet sadece eğitim çalışanlarının sorunu değil, toplumun sorunudur. Pandemi döneminde bir veya iki çocuğun evde sevk ve idaresinde problem yaşayan veliler, yüzlerce öğrencinin sorumluluğunu taşıyan öğretmenleri anladığını düşünmüştük.
Unutulmasın ki, öğretmene verdiğimiz önem, aslında ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza verdiğimiz kıymettir.Geleceğimizi yetiştiren eğitimcilerimizin mutlu ve huzurlu olmasını sağlamak, motivasyonunu yüksek tutmak devletimizin ve toplumumuzun en asli sorumluluklarındandır. Biz inanıyoruz ki, öğretmenle birlikte kaybettiğimiz, esasında toplumun ve Türkiye’nin geleceğidir” dedi.
Bu haber toplam 813 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.