ADIYAMAN’DA YEMEK HİZMETİ VEREN EKİP YAŞADIKLARINI ANLATTI
Adıyaman deprem bölgesinde 35 bin kişiye yemek hizmeti veren MSKÜ Meslek Yüksek Okulu personeli ve öğrencileri Muğla’ya döndü. 10 gün boyunca depremzedelere 3 öğün çıkaran ekip yaşadıklarını anlattı.SİNEM KARAKAYAMuğla...
Adıyaman deprem bölgesinde 35 bin kişiye yemek hizmeti veren MSKÜ Meslek Yüksek Okulu personeli ve öğrencileri Muğla’ya döndü. 10 gün boyunca depremzedelere 3 öğün çıkaran ekip yaşadıklarını anlattı.
SİNEM KARAKAYA
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Meslek Yüksek Okulu personeli ve öğrencileri depremin ardından Adıyaman’da 35 bin kişiye yemek hizmeti verdi.
Muğla Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları Öğr. Gör. Adnan Acar, Öğr. Gör. Şeyhmus Demircan, Öğr. Gör. Vedat Göller, Öğr. Gör. Ali Arda Durmaz, Öğr. Gör. Ahmet Bayraktar, Öğr. Gör. Hacı Reşit Yılmaz’ın girişimleriyle 10 bin kişiye verilen yemek hizmeti; Ortaca Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Selma Atabey ve 8 MSKÜ öğrencisinin destekleriyle günlük 35 bin kişiye çıkartıldı.
Deprem bölgesinden Muğla’ya dönen ekip, yaşadıklarını anlattı.
3 öğün olarak hazırlanan yemekler, Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin araçlarıyla kent merkezi ve köylere ulaştırıldı.
Muğla MYO Öğretim Görevlisi Vedat Göller, depremin ardından Rektörlüğe ve Valiliğe müracaat ettiklerini, gerekli izinleri aldıktan sonra yola çıktıklarını söyledi.
Gönüllü olarak depremzedeler için yemek üretmek istediklerini anlatan Göller, "Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olmak üzere yemeklerimizi çıkarmaya başladık. Öğle ve akşam yemeği 30 bin kişi, kahvaltı 5 bin kişi olmak üzere toplam 35 bin kişilik yemek üretimi yaptık. Mutfağımız günde 16-17 saat kesintisiz çalıştı. Biz ürettikçe tüketici arttı. Böylelikle öğün başı 15 bini yakalamış olduk. Ürünlerin tedarikini tamamıyla Muğla Meslek Yüksek Okulu personeli, üniversite personeli ve öğrencileri ve Muğla halkı tarafından sağlandı” dedi.
KARALAHANA HİKAYESİ…
İkinci bir tıra ihtiyaç duyduklarını ve bu tırda bölgeye daha önce hiç ulaşmamış sebze ve meyvelerin yer aldığını anlatan Göller, “2.tıra ihtiyaç duyduk ve bunda bölgeye daha önce hiç ulaşmamış sebze ve meyve vardı. Muz, elma ve havuz gibi gıdaları tattılar. Çok güzel bir etkileşim oldu. 3 tür insan vardır. İyi, kötü ve çirkin insan. Biz bu 3 tür insanı da o bölgede gördük. En etkilendiğim olaylardan bir tanesi şu: Yalankoz diye bir köy vardı. Orada 5 ailenin aynı yerde kaldığı bir aileye 2 tane karalahana verdim. Tam dönerken teyzenin biri arkamdan seslendi ve lahananın birini geri verdi. ‘Oğlum bunu başka ihtiyacı olana verin, başkasının da boğazından geçsin’ dedi. Bu olay beni çok etkiledi. Bunun gibi birçok noktada yemek yememelerine rağmen ‘biz tokuz başkalarına verin’ diyen çok insanla karşılaştık ” diye konuştu.
“6 TANE ÇOCUK VAR BİZ YEMESEK DE OLUR”
Çıkan yemeklerin dağıtımın sorumlu olan Hacı Reşit Yılmaz ise etkilendiği bir olayı şöyle anlattı:
“Gelen ve giden yemekleri organize ederken bir tane teyze geldi. Kenarda sessizce bekledi. ‘Buyurun size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. ‘Siz burada yemek dağıtıyormuşsunuz ben de alabilir miyim’ dedi. Tabi ki kaç kişisiniz diye sordum. 6 kişi olduklarını söyledi. O bölgenin yapısını bildiğimiz için daha kalabalık olduğunu anladık. Tekrar sordum gerçekten toplamda kaç kişisiniz dedim. Bana şu cevabı verdi: ‘Evde büyükler de var ama 6 tane çocuk var onlar için istiyorum. Biz yemesek de olur’ dedi. Elimizde ne varsa fazla fazla verdik. Meyvelerden bol bol verdik ama itiraz etti. Sadece 6 tane aldı” dedi.
“PET ŞİŞELERDEKİ SULARI KULLANDIK”
Yemek yapacak su bulamadıklarını, pet şişelerdeki suları kullandıklarını söyleyen Ahmet Bayraktar ise, “Orada geçirdiğimiz 1 gün bize 3 gün gibi geldi. Durmadan çalıştık, hiç dinlenmedik. Günün ve saatin farkında değildik” diye konuştu.
Bu haber toplam 767 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.