Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım köşe yazımda Türk futboluna adını altın harflerle yazdıran Muğlaspor’umuzu bu hallere düşürenleri eleştirmiştim. Bu yazımın içinde kulübü kötü yöneten başkan ve yandaşlarının yanında aynı yönetim kurullarında çok sevdiğim ve güvendiğim isimler olduğunu da ifade etmiştim.

Yazımın yayımlanmasının ardından son dönemlerde bu başarısız yönetim kurullarında görev alan çok sayıda tanıdığım isim beni aradı ve yazıdaki eleştirilerin doğru olduğunu, ancak bu eleştirileri üstlerine almadıklarını kaydetti.

Geçtiğimiz günlerde Muğlaspor Kulüp Başkanı Abdurrahman Uçar sağlık sorunlarını gerekçe göstererek başkanlıktan ayrıldığını açıkladı. Başkan ve bazı arkadaşlarının yönetimden ayrılmalarının ardından Başkan Vekili Ali Çakır Kulüp Başkanı oldu.

Ali Çakır Başkan daha önceden tanıdığım hem iş hem de normal yaşamında dürüstlüğü ve çalışkanlılığı ile bilinen, sözünün eri bir isimdir. Yıllardan bu yana hep kendisine söylemişimdir. Bu kulübe bir gün başkan olacaksın diye. O gün bugüne kısmetmiş. Keşke Abdurrahman Başkan devre arasında istifa etseydi ve yönetimde yaşanan kan değişikliği takıma daha çok olumlu yansısaydı.

Ali Çakır Başkan göreve gelir gelmez çok ciddi sayılabilecek bir miktarı futbolculara dağıtarak takımda olumlu bir hava estirdi. Mermer sektöründeki çok sayıda arkadaşı da başkana her konuda tam destek verdi. Taraftarlar ve toplum tarafından da sevilen Başkan Çakır, kulübün uzun süredir halkla olan kopuk ilişkisini de güçlendirmeye başladı.

Geçtiğimiz hafta sonu İzmir deplasmanında şampiyon adayı Alaçatıspor’a konuk olan Muğlasporumuz bu önemli maçtan altın değerinde bir puanla ayrıldı. Çok sayıda takımın düşme potasında olduğu bu ligde alınan her puan çok önemli. Yönetim kurulu ile birlikte tam kadro maçı izleyen Başkan Ali Çakır’ı hepimiz gönülden desteklemeliyiz.

Zaman destek, zaman tek yürek olma zamanı. Şimdi herkes elini taşın altına sokmalı, ligde kalan şu iki haftada takımını desteklemeli. Zaman MUĞLASPOR zamanı. Kalın sağlıcakla.