ANNE VE BABA: CENNETİN İKİ KAPISI
Anne ve baba… Dünyaya gelişimize vesile kılınan iki eşsiz insan. Hz. Âdem ve Hz. Havva’dan beri, tüm ebeveynler Rablerine sorumlulukları gereği tertemiz yeni nesiller yetiştirmeyi borç bilirler. Evlatlarını, Allah’ın...
Anne ve baba… Dünyaya gelişimize vesile kılınan iki eşsiz insan. Hz. Âdem ve Hz. Havva’dan beri, tüm ebeveynler Rablerine sorumlulukları gereği tertemiz yeni nesiller yetiştirmeyi borç bilirler. Evlatlarını, Allah’ın rızasına uygun yetiştirebilmek için her zorluğa katlanır, her türlü fedakarlığı göze alırlar. Çocuklarının mutluluklarıyla mutlu olur, hüzünleriyle hüzünlenirler. Evlatlarının her ihtiyaçlarında yanlarında olan anne-baba, muhtaç hale geldiklerinde artık yetişkin bir birey olan evlatlarının yanlarında olmasını beklerler. Onların güler yüz ve anlayışlarına her zamankinden daha çok muhtaçtırlar. Ömrün en düşkün dönemi olan ihtiyarlık zamanına eriştiklerinde anne-babamızla olan ilişkilerimizin önemi daha artar. (Şahin, Hale, Hikmetin Kırk Kapısı, DİB Yayınları, 2016, s. 143)
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi ve ana-babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara ‘öf’ bile deme. Onları ‘azarlama’ ikisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger ‘Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et.” (İsrâ, 17/23-24)
Âyet-i Kerime’de Allah’ın yalnız kendisine ibadet edilmesini buyurduğu belirtildikten hemen sonra ana-babaya da iyilik etmeyi de belirtilmek suretiyle Allah’a kullukla ana-babaya iyilik yan yana anılmış böylece ana-babaya iyiliğin önemi vurgulanmıştır. Nitekim diğer bazı ayet ve hadislerde de Allah’a kulluk ile ana-babaya iyilik yan yana zikredilmektedir. (Kur’an Yolu, DİB Yayınları, Kurul, Ankara, 2006, III, 477)
Fahrettin-i Râzi ayet ve hadislerde Allah’a itaatle ana-babaya iyilik vecibelerinin yan yana zikredilmesinin sebeplerini özetle şöyle sıralar:
a)İnsanın maddi ve manevi gelişmesi için en değerli katkı, Allah’ın nimetlerinden sonra ana-babanın fedakarlıklarıdır.
- b) Çocuğun varlık alanına çıkmasının asıl ve gerçek sebebi Allah, zahiri ve hukuki sebebi ise ana-babadır.
- c) Allah, nimetlerini karşılıksız verdiği gibi ana-baba da çocuklarının ihtiyaçlarını tamamen karşılık beklemeden yerine getirirler.
- d) Allah, kuluna günahkar olsa bile nimet verdiği gibi ana-baba da asi bile olsa evlatlarına desteklerini sürdürürler.
- e) Allah, kullarının iyiliklerinin memnun olup karşılığını fazlasıyla verdiği gibi ana-baba da çocuklarının imkanlarını daha çok geliştirmelerine yardım eder, bundan mutlu olurlar. (Çağrıcı, Mustafa “ana-baba” DİA, III, 103-105)
Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktadır: “Anne-babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun.” (Müslim, Birr, 9, 10)
Anne ve babası veya onlardan sadece biri ihtiyarladığında evlat vaktiyle onların kendisine gösterdiği anlayışın yarısı kadar hoş görülü olsaydı, şüphesiz ondan hem anne ve babası, hem de Allah Teala razı olacaktı. Ne yazık ki evladın anlayışlı olmaması ve bu sebeple görevini layıkıyla yapmaması, ona, ayağına kadar gelmiş olan cenneti kaybettirdi. (Riyazu’s-Salihin, Erkam Yayınları, İstanbul, 2001, II, 427)
Allah, bir peygamberini överken bile ebeveyni ile güzel geçinmesine dikkat çekerek, “O (Yahya) Allah’tan sakınan, anne-babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi” buyurur. (Meryem, 19/14, 32)
Anne-baba için yapılabilecekler hayatta oldukları süre ile sınırlı değildir. Ebeveynine ihsanda bulunmaya azmetmiş bir evlat onların ardından adlarına sadaka verebilir. (Müslim, Vasiyyet, 12) Adaklarını yerine getirebilir (Buhâri, Vesâya, 19) Dua edip bağışlanmalarını dileyebilir. (Ebu Dâvud, Edeb) Hatta hac ve umre yapabilir. (Ebu Dâvud, Menasik, 25; Tirmizi, Hac, 87)
Son olarak şu hususu hatırlatmak isteriz. Peygamber Efendimiz “Anne-baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak en yüce kapılardan birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmış.” buyurmuştur. (Tirmizi, Birr, 3; İbn Mâce, Talak, 36)
Rabbimiz dünya hayatında ebeveyninin rızasını alıp bu fırsatı iyi değerlendiren kullarından eylesin.
Mustafa ÜNAL
Dalaman İlçe Vaizi
Bu haber toplam 245 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.