ATICI: “PAMUK SADECE EKONOMİK YAŞAMA DEĞİL, SOSYAL YAŞAMA DA CAN VERİRDİ”
Çiftçinin beyaz altını olarak nitelendirilen yerli ve milli ürün pamuğun üretim alanında ve üretici sayısında geçtiğimiz yıla oranla Milas’ta yaklaşık yüzde 80'lik bir artış yaşandığını anlatan Milas Ziraat Odası...
Çiftçinin beyaz altını olarak nitelendirilen yerli ve milli ürün pamuğun üretim alanında ve üretici sayısında geçtiğimiz yıla oranla Milas’ta yaklaşık yüzde 80'lik bir artış yaşandığını anlatan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, destek verildiği takdirde, Türk çiftçisinin ülkenin ihtiyacı olan pamuğu üretmekle kalmayıp, ihracat için gerekli olan pamuğu da üretebilecek kapasite olduğunu söyledi.
Türkiye’de tarımsal üretimde ülke ekonomisine sağladığı katkı nedeniyle “çiftçinin beyaz altını” olarak nitelendirilen pamukta üretim, yüksek girdi maliyetleri, çiftçiye verilen desteklerin yetersizliği ve ihracat yerine ithalat odaklı anlayışın yaygınlaşması ile yıllar içerisinde geriledi.
Milas’ta 1998-2005 yılları arasında yoğun bir şekilde pamuk üretimi yapıldığını ve pamuğun ilçe ekonomisinin lokomotifi olduğunu hatırlatan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, çiftçinin beyaz altını pamuğun bugünkü durumunu, üretime dair öngörülerini ve tespitlerini paylaştı.
“PAMUK SADECE EKONOMİK YAŞAMA DEĞİL, SOSYAL YAŞAMA DA CAN VERİRDİ”
O dönem pamuğun ilçe ekonomisinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Atıcı, pamuk üretiminin aynı zamanda bir kültür olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Bereketli topraklara sahip olan Milas, o yıllar pamuk ekimi ve hasadı dönemleri, bu sektörde çalışanlar için adete bir şenlik ve bir bayram havasında geçerdi. Makineleşmenin de yaygın olmadığı bu dönemlerde pamuk, çok sayıda insan için istihdam alanı da oluşturuyordu. İşçisi, dayıbaşısı, traktörcüsü, tüccarı, esnafı ve sanayicisi pamuk hasadından ekmek yerdi. Eylül, ekim ve kasım ayları pamuk hasat edilir. Tarlada üretilen pamuğun az bir miktarı evlerde pamuk yastık ve yorgan yapımında kullanılır. Hatta bu alanda Tarihi Arasta’da yorgancılar sanatlarını yoğun bir şekilde icra ederlerdi. Üretilen pamuk satılır ve kazanılan parayla çiftçiler traktörünü alır, borçlar ödenir, alışveriş yapılır, nişan ve düğünler yapılırdı. Pamuk hasat aylarında ilçe ekonomisine ve sosyal yaşamına can gelirdi, herkesin yüzü gülerdi.”
“İHRAÇ ÜRÜNÜ PAMUK İTHALAT ÜRÜNÜ HALİNE GELDİ”
Türkiye’de 1970 - 1998 yılları arasında üretilen pamuğun ihraç edildiğini ancak zamanla pamuğun ithal edilen bir ürün haline geldiğini kaydeden Başkan Atıcı, Milas’taki pamuk üretimine dair geçmiş yıllara ait istatistiki bilgiler paylaşarak pamuktan kaçışın resmini çizdi: “Pamuk üretiminden ‘kaçış’ın en büyük nedeni pamuk üreticisinin artan maliyet ile birlikte piyasayla rekabet edememesiydi. Devletin pamuk üreten çiftçiyi primle desteklemesine rağmen bu kaçış giderek arttı. Pamuğun 2005 yılında serbest piyasa ekonomisine bırakılmasıyla, devletin pamuk fiyatına müdahale yapabilmesi söz konusu olmadı ve Tariş’te tutunamadı. Türk pamuğu dünya piyasasında işlem görünce, yüklü maliyet giderleriyle üretim yapan çiftçimiz rakipleriyle rekabet edemedi. Türk çiftçisi AB, Amerika gibi ülkelerle boy ölçüşemedi ve devlet destekleri çiftçiyi tatmin etmedi. 1999 yılında Milas’ta 58 bin dönüm alanda pamuk ekimi yapılmış ve o sene çiftçilerimizin ürettiği ham pamuk miktarı 17 bin ton olmuştur. 1999 yılında 2250 çiftçi pamuk tarımıyla uğraşmış. Pamuk giderek kan kaybetmeye başlamış. 2003 yılında pamuk ekim alanı 58 bin dönümden 40 bin dönüm alana düşmüş. Üretilen pamuk miktarı ise 17 bin tondan 9 bin tona düşmüş. 2250 olan çiftçi sayımız ise 1845’e düşmüş. Bu üretim giderek azalmış. Bu veriler çiftçinin pamuktan kaçışını gözler önüne sermektedir. Türk dokuma sanayi kaliteli yerli pamuğu almak istese de o günkü fiyatlar sanayiciye yüksek geldi ve pamuk ithalatı arttı. Türk tekstilcisi yüksek maliyet nedeniyle yerli pamuk yerine Avrupa’dan, Amerika’dan, Hindistan’dan, Pakistan’dan, Yunanistan’dan, Çin’den, Azerbaycan’dan pamuk ithal etmeyi tercih etti.”
“TÜRKİYE DESTEK VERİLİRSE PAMUK İHRACATÇISI BİR ÜLKE OLABİLİR”
Milas Ziraat Odası’nın diğer tarımsal alanlarda olduğu gibi pamuk üretimi yapan çiftçilere de hizmet sunduğunu hatırlatan Başkan Atıcı, pamuk tarımında verim-kalite artışını hedefleyerek çiftçi eğitimleri gerçekleştirdiklerini, Milas Ziraat Odası ziraat mühendisleriyle pamuk üretiminde ücretsiz tarımsal yayım ve danışmanlık hizmeti sunduklarını, pamuk toplama makinesi konusunda organizasyonlar yaptıklarını, pamuk üreten çiftçilerin genel sorunlarını Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne ilettiklerini söyledi.
“PAMUK ÜRETİM ALANI VE ÇİFTÇİ SAYISI ARTIYOR”
Milas Ziraat Odası’nın girişimleri ve hizmetleriyle, pamuktaki desteklemenin ve pamuk borsasındaki fiyatların artışıyla birlikte, ilçede son yıllarda pamuk üretimi alanında umut verici gelişmeler yaşandığını kaydeden Başkan Atıcı, 2021 yılında 59 çiftçinin 3 bin dönüm alanda üretim yaparken bu yıl yaklaşık yüzde 80’lik bir artışla 105 çiftçinin, 5 bin dönem alanda pamuk üretimi yaptığını duyurdu.
Milas’ta geçtiğimiz yıl pamuk üretiminde dönüm başına rekor seviyelere ulaşıldığını anlatan Başkan Atıcı, Türkiye’nin halen ihtiyacı olan pamuğu üretebilecek nitelikte bir çiftçi kitlesine sahip olduğunu ifade ederek, “İhtiyacımız olan pamuğun büyük bölümünü ithal ediyoruz. Bu ciddi bir döviz kaybının yanında, aynı zamanda Türk çiftçisinin de kaybıdır. Küstürülen pamuk üreticisi uygun şartlar sağlandığı takdirde üretime zaman içerisinde dönerek, ihtiyaç olan pamuğun da fazlasını üretim ülkemize döviz girdisi sağlayabilir. Türkiye, çiftçiye verilen destekle pamuk ihraç eden bir ülke olabilir.” dedi.
Bu haber toplam 598 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.