Muğla Veteriner Hekimler Odası Başkanı Serkan Alpözen,  veteriner hekimlerin yıpranma payı olmadığına dikkat çekerek, atamaların çok uzun aralıklarla az sayıda yapıldığına değindi. Geçmiş dönemlerde veteriner hekimlerin yıpranma payının olduğunu fakat zamanla kaldırıldığını söyleyen Alpözen, “Veteriner hekimler yıpranıyor" dedi.

Sinem Karakaya

Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından 2006 yılında veteriner hekimlerin yıpranma hakkının iptal edilmesi hakkında gazetemize açıklama yapan Muğla Veteriner Hekimler Odası Başkanı Serkan Alpözen, “Veteriner hekimler yıpranıyor" diyerek, “Hak ettiğimiz değeri göremiyoruz” şeklinde konuştu.

Öte yandan Muğla’daki veterinerler hakkında da bilgi veren Oda Başkanı Alpözen, veteriner hekimlere aşı önceliği verilmemesi ve riskli meslek grubu içine alınmaması konusuna da değindi.

“HAK ETTİĞİMİZ DEĞERİ GÖREMİYORUZ”

“Bu meslekte yıpranıyoruz” diyen Oda Başkanı Serkan Alpözen, “Eskiden veteriner hekimlerin yıpranma payları vardı fakat artık yok. Şu durumda bakıldığında virüsten etkilen birçok meslektaşımız var. Atın göğsüne tekme atması sonucu ölen, kuduz olup ölen, eline aşı iğnesi battığı için vefat eden birçok meslektaşımız var. Bu tür şeylerle uğraşan bir meslek grubuyuz. Yıpranma payı istediğimizde olumsuz bir cevaplar karşılaşıyoruz. Hak ettiğimiz değeri göremiyoruz.  Bu meslekte yıpranıyoruz. Eskiden var olan veteriner hekim algısı şuan da yok. Mesela dünyada ilk kök hücre tedavisini yapan kişi veteriner hekimdir. Bu kadar eski bir tarihe sahip veteriner hekimlik şuanda hak ettiği değeri göremiyor.  İnsan sağlığı, halk sağlığı ve hayvan sağlığı gibi birçok alanda faaliyet gösteren veterinerlik bu zamana kadar hak ettiği değeri göremiyor ve olmamız gereken yerde değiliz” dedi.

“UMARIM İLERİDE Kİ SÜREÇTE HAK ETTİĞİMİZ YERE GELİRİZ”

Salgın döneminde vatandaşlar için, hayvan sağlığı için sahada çalıştıklarını belirten Başkan Alpözen, “Salgın döneminin başından beri olaya vakıf durumdayız. Pandeminin hem önleme konusunda hem korunma noktasında hem de bilgilendirme noktasında vardık. Bu kadar zoanas hastalığının bulunduğu yerde veteriner hekimlerin görmezden gelinmesi kabul edilebilir bir şey değil. Umarım ileride ki süreçte hak ettiğimiz yere geliriz. Pandemi sürecinden bu zamana kadar hiç evlerimizde kalamadık. İlçelerde köylerinde vatandaşlarımız için hayvan sağlıyı için sahadaydık. Gece yarılarında doğum için köylere gittim. O anda kimsenin aklına coronavirüs gelmez. O anda düşünülen şey ineğin doğumu ve sağlığı” dedi.

“ATAMALAR ÇOK UZUN ARALARLA VE ÇOK AZ SAYILARLA YAPILIYOR”

Veteriner hekimlerin sahada ihtiyaçları olduklarını söyleyen Alpözen, şunları söyledi: “Veteriner hekim atamaları çok uzun aralarla ve çok az sayılarla yapılıyor. Veteriner hekime sahada ihtiyacımız var. Çünkü her geçen gün kulak küpeleme, aşılama şimdi mesela gelinciklere ve kedi köpeklere çip takılması projesi var. O durumda da yine devlet memuru veteriner hekimlerin görevli olacak. Zaten aşılamalar başlı başına bir iş.”

“DEVLET MEMURU HARİÇ 469 VETERİNER HEKİMİMİZ”

Çok fazla veterinerlik fakültesi açıldığına dikkat çeken Başkan Alpözen,  bu durumun sıkıntılar ortaya çıkardığına değinerek, “Muğla’da devlet memuru hariç 469 veteriner hekimimiz var. Özel çalışan meslektaşları düşünürseniz canla başla her geçen gün yeni klinik açılıyor. Her geçen gün maalesef ki yeni fakülte açılıyor ve biz bu durumu istemiyoruz. Ben fakülteden mezun olurken 6 fakülte vardı şuan 32 fakülte var. Veterinerlik Fakültesi açmak kolay değil. Laboratuvar, hastane, uygulama çiftlikleri olması gerekiyor. Mesela Milas’a açıldı şuan. Yeni yeni laboratuvar açmakla uğraşılıyor. Durumun ciddi bir maliyeti var. Tabi bu kadar çok fakülte açılınca birçok mezun geliyor. Doğal olarak mezunlarda kendi memleketinde klinik açıyor. Klinik açmak istemeyenlerde bir ayağımda devlette olsun diyenlerde devlette atama bekliyorlar. Çok sık atama yapılamayınca doğal olarak yine başka sıkıntılar ortaya çıkıyor.”