BAŞKAN TOKSÖZ’DEN BELEN DEĞİRMENİ SANAT CAFE’Yİ ZİYARET

Yatağan Belediye Başkanı Mustafa Toksöz ve  eşi Ümmühan Toksöz,  2009 yılından beri Çaybükü’nde  (Gevenes)  160 yıllık tarihi değirmeni restore edip  ‘Belen Değirmeni Sanat Cafe’ olarak işleten...

BAŞKAN TOKSÖZ’DEN BELEN DEĞİRMENİ SANAT CAFE’Yİ ZİYARET

Yatağan Belediye Başkanı Mustafa Toksöz ve  eşi Ümmühan Toksöz,  2009 yılından beri Çaybükü’nde  (Gevenes)  160 yıllık tarihi değirmeni restore edip  ‘Belen Değirmeni Sanat Cafe’ olarak işleten ve yaptığı çalışmalarla bugüne kadar iki Uluslararası ödül alan Hasan Şimşek’i ziyaret etti.

MUSTAFA AKTAŞ-

Muğla’nın Yatağan ilçesi Çaybükü  (Gevenes) 160 yıllık tarihi değirmeni restore edip  ‘Belen Değirmeni Sanat Cafe’ olarak işleten ve yaptığı çalışmalarla bugüne kadar iki Uluslararası ödül alan Hasan Şimşek’i ziyaret eden Yatağan Belediye Başkanı Mustafa Toksöz, Muğla turizmine verdiği katkılar, yöreye ait el sanatlarını tanıtımı ve tüm çalışmalarından dolayı Şimşek’e teşekkür etti.

Yatağan Belediye Başkanı Mustafa Toksöz’e, ziyaretinden dolayı teşekkür eden Hasan Şimşek,  Kerimoğlu gibi Muğla türkülerinin bestecisi Kemancı Tahir Usta ve eşi Zariye Erdinç hakkında geniş bilgi verdi. Şimşek, Tahir Usta’nın ve eşinin mutlaka Yatağan’da bir yere adının verilmesi ve heykelinin dikilmesi gerektiğini söyledi.  Şimşek,  türkülerin sözünü Zariye Erdinç’in yazdığını eşi kemancı Tahir Usta’nın bestelediğini anlattı.

Başkan Toksöz, “Yöremizin tanıtımı ve turizme yaptığınız katkılar çok önemli.  Yöremizin el sanatlarını şiirlerini tanıtarak aldığınız Uluslararası ödüller için sizlere çok teşekkür ediyor çalışmalarınız da başarılar diliyorum. Bizler idareciyiz sizler sanatçınınız ben ekip göndereceğim sizinle görüşecekler en uygun en iyi bir sanatla ’ Kemancı Tahir Usta ve eşi Zariye Erdinç’in heykelini dikmek için elimizden geleni yapacağız.  Bilindiği üzere Ormancı olayı olduğunda Gevenes Yatağan’a bağlı, iken ileriki yıllarda Muğla’ya bağlanmış. Ancak Tahir Usta Yatağan’la daha çok anıldığı için gerekeni yapacağız” dedi.

“MUĞLA’NIN İLK VE TEK SANAT CAFESİ”

Hasan Şimşek gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Dünya’da, 110 IWS sanat Caferlerin arasına seçildim Türkiye’de 6. Sanat Cafe içindeyim Muğla'da ilk ve tekim. Mayıs 25 ve 27 tarihlerinde 14 ülke 47 sanatçı ile Menteşe Belediyesi katkıları ile ortaklaşa uluslararası suluboya resimleri yaparak Muğla’mızı tarih sokak kültürlerini resmettik. 20 metre uzunluğunda 75 cm eninde özel rulo suluboya kâğıdı getirttik ben çizdim sanatçılar ile aynı anda resmettik. Daha önce yanık olur efelerin yüreği adlı ve çiçek başlı kadınların öyküsü diye resim sergileri Muğla müzesi ve Bodrum'da açtım Bozüyük’te Muğla efe ve kadın bebekleri kursu verdim 14 kadına 1000 adet bebek ürettik. Mehmet Topcuoğlu’na 6 adet Muğla türküsü sözleri yazdım verdim bu hafta TRT geldi bizimle belgesel çekti. Başörtüsü de bu değişimden nasibini almıştır. Bölgelerin coğrafi tarihi, sosyo-kültürel yapısının tüm özelliklerini aslında içinde barındırır. Bu gün ise sadece halk oyunları guruplarının giysilerinde yaşamaktadır.  Başörtüsünün vazgeçilmezi oyalardır. Süslemek ve süslemenin dışında taşıdıkları anlamlarda bir iletişim aracı olarak kullanılır. Dantel ve oyalar geleneksel el sanatlarının en zarif ve ince örnekleridir. Bu gün hala kullanılmasa da gelin kızların çeyizlerine hazırlanılır. Çok güzel pul boncuklarda kullanılarak, bezemeler yapılır. Evden eve, köyden köye, ilden ile farklılıklar gösterir. Aynı evde genç kız,  genç kadın,  yaşlı kadın bağlama ve bezemeleri farklıdır. Sevdalarını işler, sevdiklerine hediye eder, anlamlı çok özel ve güzeldirler.  Şu andaki gibi türban dedikleri bir model Anadolu topraklarında yoktur. Çok daha zengin, güzel, rafine örnekleri vardır. Bizler bırakın yörelerin baş bağlama şekillerini yemeni ve yazmaların oyalarını anlatıp resmetsek yüzlerce kitap ve hikâye çıkar. Bizlerin bunu tartışmaya hakkı yok. Bırakalım kim nasıl isterse kendisine yakışanı taksın. Bizler nasıl tek tip giyinmiyorsak kadınlarımız da serbestçe istediği gibi bağlasın.”

HASAN ŞİMŞEK KİMDİR?

1963 Sivas doğumluyum. İlkokul dahil tüm eğitimlerimi İstanbul’da tamamladım. 1984 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesinde heykel eğitimi aldım. Daha sonra 1987 Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Tasarım Bölümünü tamamladım. Uzun yıllar halk oyunları üzerine derneklerde görev aldım. Muğla’da 2017 Müzeler Haftası etkinliğinde Yanık Olur Efelerin Yüreği ve Çiçek Başlı Kadınların Öyküsü adlı sergi, 2017 Bodrum Trafo Sanat Galerisi Sergisi, 2017 Bodrum Eski Osmanlı Teranesi Resim Sergisi, 2018 Muğla Kültür Turizm Müdürlüğü ile ortaklaşa Muğla'nın Yöresel Kadın ve Erkek Efe bebeklerinin tasarımı ve köydeki kadınlara eğitimleri verilerek sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirdim. 2019 Çorum İskilip Eren ve Ceren bebeklerinin tasarımı ve hocalığını yaparak dört öğretmene eğitim verdim. 2020 Anadolu Kadın Baş Bağlamalarının suluboya çalışmalarını gerçekleştirdim.

ŞİİR

Bu güzelim topraklar

Ne acılar ne kederler görmüş

Hepsine de göğüs germiş

Aç kalmış, susuz kalmış

Ama çaresiz kalmamış

Sen bilemezsin bu coğrafyanın gücünü

Bu topraklar ‘ana dolu’

Ne sevdalara bulanmış

Ne aşklar yaşamış

Sarıp sarmalamış

Yavrusunu, yiğidini

Aş olmuş İş olmuş Eş olmuş

Binlerce yıldır

Sahip çıkmış toprağına, kültürüne

Bağlamış başını

Sarmış yazmasını, tülbendini, yemenisini

Sevdasını hayallerine katıp

Kendisine yakışanını takmış

Elleriyle süslemiş dantelini

Oyasını

Yemenisini elleriyle işlemiş

Motifler, renkler dilecekmiş

Burası ‘ana dolu’

Baş örtüsü namustur sorgulanamaz

Kavgada bile fesini, yemenisini ortaya atar

Erkekler önünde secde eder

Bu topraklar ‘ana dolu’

Sahipsiz değildir

Bu topraklar ‘ANADOLU'

Bu haber toplam 780 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.