CHP’Lİ GİRGİN: “İKTİDAR ‘PARA GELSİN DE NASIL GELİRSE GELSİN’ MATIĞIYLA DÜŞÜNÜYOR”
SİNEM KARAKAYA //TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri yapıldı. Komisyonda konuşma yapan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, İstanbul Finans Merkezi projesinin faiz...
SİNEM KARAKAYA //
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri yapıldı. Komisyonda konuşma yapan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, İstanbul Finans Merkezi projesinin faiz lobisini daha da zengin etmek için yapıldığını vurguladı. Girgin, “Bankalar ve kurumlar 10 yıl vergi ödemeyecek. Ama esnaftan, işçiden, çiftçiden, memurdan vergi tam olarak tahsil edilecek. Bu zenginden yana bir sınıfsal tercihtir” dedi.
CHP’li Girgin, “Yüksek vergi teşviği, ulusal mevzuattan muaf tutulma gibi ülke egemenliğini tehdit eden ve küresel zenginleşmeye katkı sunmak amacını taşıyan bu reklam kokan ‘merkez’ projelerinin bir avuç kişi dışında ortalama vatandaşa bir faydası yok” dedi.
“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ ZENGİNDEN YANA İKTİDARIN ZENGİNDEN YANA PROJESİ”
Girgin konuşmasında şunları söyledi:
“Finans merkezindeki faiz lobisinin temsilcisi olduğu söylenen uluslararası bankalar ve kurumlar 10 yıl vergi ödemeyecek. Ama esnaftan, işçiden, çiftçiden, memurdan vergi tam olarak tahsil edilecek. Bu zenginden yana bir sınıfsal tercihtir. Çok açık!
Şu veriye bir bakalım: Bankacılık sektörü 2021 yılı karı 92.8 milyar TL. Bankacılık sektörü 2022 ilk dört aylık karı 98.2 milyar TL. Bu 20,7 milyar düzeyinde gerçekleşen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 375’lik müthiş bir artışa denk geliyor. Bu karlar sadece Faize karşı olduğunu söyleyen bir iktidar döneminde bankacılık sektörünün iyice zenginleştiğini göstermiyor. İlk 3 ayda, ekonomik büyüme açısından en büyük sıçramayı yüzde 24,2 artışla finans sektörünün sağladığını da gösteriyor. Türkiye gitgide üretimden daha kopuk, finansal hareketlere dayalı kırılgan bir ekonomi hüviyetine bürünüyor.”
“PARA GELSİN DE NASIL GELİRSE GELSİN”
İktidarı eleştiren Girgin, “İktidar ekonomideki döviz krizini, tıpkı varlık barışında da olduğu gibi ‘gelsin de nasıl gelirse gelsin’ mantığıyla aşmayı düşünmektedir. Ülkedeki mevcut yabancı sermayeyi dahi elinde tutamayan iktidar vergi avantajı sağlayarak yabancı sermayenin geleceğinin hayalini kurmaktadır. Bunca zamandır, sorunun vergi avantajı veya ekonomik avantajlar olmadığını anlayamamış, güven ortamı olmadan tek bir sent’in bile gelmeyeceğini bir türlü görememiştir” diye konuştu.
“HİPER-ENFLASYONLU BİR ÜLKEDE FİNANS MERKEZİ Mİ OLUR?”
Girgin, “Konser yasaklayan, Twitter'a kilit vuracağım diyen, kara para aklama konusunda gri listeye düşen, talimatla özel bankaları yönetmeye çalışanlar, dünyanın en çok kazanan finans kurumlarını yüzde 75 kurumlar vergisi istisnası ile çekmeye çalışıyorlar. Ataşehir’e üç tane bina dikmekle finans merkezi değil dikey yapılaşma çöplüğü olur ancak. Hiper-enflasyonlu bir ülkede finans merkezi mi olur?Anca, müteahhit zengin eden reklam kokan hareketler olur” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLMASININ ÖNÜNDEKİ ENGEL TEK ADAM REJİMİDİR”
Süleyman Girgin, son olarak, “İstanbul’un Finans merkezi haline gelebilmesi için yasadan önce, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, insan hakları, yolsuzluklarla mücadele gibi konularda mesafe alması gerekiyor.
Tek adam rejiminin siyasi ve ekonomi politikalarıyla ilgili karar ve uygulamaları İstanbul’un finans merkezi olmasının önündeki en önemli engel niteliğindedir” dedi.
Bu haber toplam 151 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.