ÇİMENTO FİRMASINDAN YÖRE HALKINA SUÇ DUYURUSU

Bayır ve Deştin Mahallesi arasında kurulması planlanan ve yargı sürecinde olan Çimento Fabrikası’na karşı fabrika alanına giden araçların önünü keserek giriş yapmalarını engellediği iddia edilen köylüler hakkında suç...

ÇİMENTO FİRMASINDAN YÖRE HALKINA SUÇ DUYURUSU

Bayır ve Deştin Mahallesi arasında kurulması planlanan ve yargı sürecinde olan Çimento Fabrikası’na karşı fabrika alanına giden araçların önünü keserek giriş yapmalarını engellediği iddia edilen köylüler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. Çimentocu firmanın suç duyurusunda bulunması üzerine yaklaşık 10 köylü ve çevreci Bayır Jandarma Komutanlığı’nda ifade verdi.

Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında kurulması planlanan Çimento Fabrikası gündemdeki yerini koruyor. Yerli halk ve birçok çevreci fabrikanın kurulacağı alana yakın bir noktada kurdukları çadır nöbetine devam ediyor.

Geçtiğimiz Mayıs ayında yöre halkı ve çevreciler dava sürecinde olan Çimento Fabrikasına karşı çalışmaları durdurmak için fabrika alanına giden araçların önünü kestiği iddia edilmişti. Fabrikayı kurmak isteyen şirketin şikayeti üzerine, iş makinelerinin önünü kestiği ve bölgeye girişine izin vermediği öne sürülen köylüler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. Yaklaşık 10 kişi Bayır Jandarma Komutanlığı’nda ifade verdi. İfadenin ardından Bayır Mahallesi Meydanında basın açıklaması gerçekleştirildi.

MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi adına basın açıklamasını Haluk Özsoy okudu.

“GEÇİŞLERİNE İZİN VERMEMİŞLERDİR’ İDDİASINDA BULUNMUŞLARDIR”

Haluk Özsoy tarafından okunan basın açıklamasında, “Çimentocu firma yaşam alanlarına sahip çıkan çıkan köylüleri, çevrecileri, ekolojistleri, yeşilleri birer terörist gibi gösterip avukatları Aytaç Cenk Özen, Zülfiye İzbek, Ayşe Gizem Atabay aracılığıyla Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. ‘Bir çevre eylemi yaptıkları iddiası ile müvekkiline ait inşaat sahası giden yolu araçları ile geçişe kapatarak, müvekkile ait şantiye sahasına geçecek araç ve insanları fiilen engellemiş ve geçişlerine izin vermemişlerdir’ iddiasında bulunmuşlardır” dedi.

“YAŞAM ALANLARINA SAHİP ÇIKMAK NE ZAMANDAN BERİ SUÇ OLMUŞTUR”

Haluk Özsoy tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Havasına, suyuna, toprağına, bağına, bahçesine, zeytin ağacına, ormanına yani yaşam alanlarına sahip çıkmak ne zamandan beri suç olmuştur? Yaşam alanlarına sahip çıkmak en temel insan hakkıdır.

“YAŞAM ALANLARIMIZA SAHİP ÇIKMA ‘SUÇUNU’ HEP BİRLİKTE İŞLEDİK”

Şikayetçi avukatlar şikayete konu olan suçu işleyen şahısların isimlerini tam olarak tespit edilememiştir demektedirler. Buradan ihbarda bulunuyoruz bizler, MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi üyelerinin tamamı olarak Çimento Yıkım Projesine karşıyız ve yaşam alanlarımıza sahip çıkma ‘suçunu’ hep birlikte işledik ve bu ‘suçu’ işlemeye devam edeceğiz.

Bizler de ocak ayından bu yana Çimento Yıkım Projesini gerçekleştirmek için var gücü ile uğraşan çimentocu şirket hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. ÇED olumlu raporunuz sahtedir iptal edilmesi için dava açtık. Bu davaya Menteşe Belediyesi de Muğla Büyükşehir Belediyesi de bizlerin yanında davacı olmuştur. İmar planları ve yapı ruhsatı bu sahte ÇED nedeniyle onaylanmıştır ama iptal olmaları çok uzak değildir. Şirketin faaliyeti anayasanın 56. Maddesi, zeytincilik kanunu, suların korunması konunu, tarım ve ormancılıkla ilgili birçok kanuna aykırıdır.  Çimento Yıkım Projenizi bir an önce durdurun. Ormanı, zeytinlikleri, arıcılığımızı, bağımızı, bahçemizi, göledimizi, barajımızı, su kaynaklarımızı sahte ÇED’e dayalı izinlere yok edemezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz.

Bayır’da yaşayan ve 30 yıldır havasını, suyunu, toprağını korumak için çimento yıkım projelerine karşı mücadele etmekte olan Bekir Kaymak arkadaşımız çimentocu şirketin avukatları tarafından kendi zeytinlik alanında direniş çadırı kurulmasına izin verdiği için ‘yasadışı eylemlerin lojistik üssü olarak kullandırmakla’ suçlanarak hedef gösterilmiştir.

“ÇİMENTOCULAR KORKUYORLARSA KORKMAYA DEVAM ETSİNLER”

Direniş çadırımız yasadışı eylemlerin lojistik üssü değil yasa dışı çimento yıkım projesinin önlenmesi için gece-gündüz  yedi yirmi dört direnmenin,  yaşam alanlarına sahip çıkılmanın güzel bir örneğidir.

Eylemlerimiz nedeniyle çimentocular korkuyorlarsa korkmaya devam etsinler. Havasını, suyunu, toprağını zehirleyip yok edecek ve 12 köyü ve binlerce insanı yerinden yurdundan edip göç etmek  zorunda bırakacak olan bu yıkım projesi nedeniyle binlerce insan zaten yıllardır kaygı içinde yaşamaktadır. Korkma ve kaygı duyma sırası onlarda. Buradan haykırıyoruz binlerce insanı mağdur edecek bu yıkım projesini sizlere yaptırtmayacağız.”

“YAŞAMIN SESİNİ KISMANIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Avukat Nuray Şahbudak yaptığı açıklamada, “ÇED olumlu’ kararına karşı açılan ve bu hukuka aykırı ruhsatın iptali için açılan davalar sürüyor. Ancak çimentocu şirket maalesef ki bir kısım hukuki mücadeleye destek veren vatandaşları sindirmek ve bunların sesini kesmek amaçlı olan sipariş verilen dilekçeyle bir kısım vatandaş hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyurusunda bulunulan kişilerin olay yerinde dahi olmayan, Milletvekili Burak Erbay’ın çimento fabrikasına beton götürdüğü iddia edilen kamyon şoförüyle konuşmasını yanında yer alan kişileri de mal etmeye çalışaraktan, bir suç uydurma ve soyut beyanlarla, haksız ispatlarla temel amacı bu mücadeleye gönül veren destek veren kişileri sindirmektir. Temel olan yaşam hakkıdır. Yaşam haklarını savunan insanların sesi asla kısılamaz. Doğanın sesini, yaşamın sesini kısmanız mümkün değildir. Bu çerçevede yaptığınız her eylem yanınıza kar kalmayacaktır.

Bu haber toplam 207 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.