DAYANILMAZ HAFİFLİK, PARAMOTOR - 1
Motorlu Yamaç Paraşütü Eğitmeni ve Pilotu olan Erdoğan Şanslı ile Corona virüsü günlerinde, hava sporları içinde en güvenilir, en ucuz ve en keyifli spor olan Paramotor hakkında konuştuk.Pilot olabilme hayaliyle 1989 yılında...
Motorlu Yamaç Paraşütü Eğitmeni ve Pilotu olan Erdoğan Şanslı ile Corona virüsü günlerinde, hava sporları içinde en güvenilir, en ucuz ve en keyifli spor olan Paramotor hakkında konuştuk.
Pilot olabilme hayaliyle 1989 yılında Bulgaristan Türkiye’ye göç eden bir T.C. vatandaşıyım. Liseyi Türkiye’de bitirdim. 1993-1996 yıllarında, Türk Hava Kurumu’nda, Paraşüt Milli Takımı ile birlikte atlayışlar yaptım. 1997 yılında Ölüdeniz’de Tandem pilotu olarak işe başladım ve hala bu mesleği Gravity Pilotu olarak sürdürmekteyim. 1997 yılında ilk paramotorumu satın aldım, amatör olarak bu işe başladım ve şu anda bu mesleğimi ikinci bir iş olarak sürdürmekteyim. 2003 yılında Türk Hava Kurumu’na Paramotor Eğitmeni olarak başvurdum ve şu ana kadar herhangi bir ilerleme göremedim. 2013 yılında İspanya’nın Figueras kasabasında bulunan Sky School Okulu’na giderek APPI (Association of Paragliding Pilots and Instructors) INSTUCTOR lisansımı alıp APPI Eğitmeni oldum. Daha sonra kendi Paramotor ve Paratrike’larımı imal etmeye başladım. Amacımı; Paramotor ve Paratrike sporlarını Türk insanına tanıtmak, sevdirmek ve yaymak olarak belirledim. Şu anda faaliyetlerime hem Gravity Tandem Pilotu olarak hem de APPI Paramotor & Paratrike Eğitmeni ve imalatçısı olarak devam etmekteyim.
Paramotor doğmadan önce Yamaç Paraşütü doğmuştur. Montana'nın doğusunda, küçük tepelerden paraşütlerini açan bir grup maceraperest ile bu spor yavaş yavaş gelişmeye başlamıştır. Hemen hemen aynı zamanda Fransız Alpleri'ndeki bir avuç dağcı, artan teknik rotalardan sonra zirvelere, aşağılara güvenli inişler yapmak için Ram-Air Skydiving kanopileri kullanmaya başladı. Bu paraşütler, sadece sekiz kilo ağırlığındaydı. 32 km hızla uçtu ve kaybedilen her bir metre için yaklaşık üç metre ileriye kayabildi. 80’li yılların ortalarına gelindiğinde insanlar, askıda kalan planörlerin yaptığı gibi, yükselen hava akımlarını bulabilir ve daha uzun uçuşlar yapabilirdi. Bu tür uçuşların mesafesini ve süresini uzatmak için yepyeni bir zorluk olduğunu fark ettiler. Bu zorlukla, gözeneksiz kumaş kullanıp kanat açıklığını artırarak ve kanat profilinin şeklini ve trimini değiştirerek, paraşütün süzülme performansını iyileştirmek için birçok girişim geldi. Her yeni tasarım test edildiğinde, uçuş özelliklerinde genellikle farklı pilot beceri ve teknikler gerektiren beklenmedik değişiklikler ortaya çıktı. İyi çalışan fikirler, Yamaç Paraşütü pilotlarının artan popülasyonunun taleplerini karşılamak için çok sayıda üretildi. Spor, 1986 yılında Avrupa'da iyice gelişmişti. Öğrenci, orta seviye ve yarışma pilotları için tasarlanan kanatlar arasında farklılıklar ortaya çıktı. Yamaç Paraşütçülerinin test edilmesi ve belgelendirilmesi için standart prosedürler, şimdi dünyadaki üreticiler için referans noktası olan Fransa ve Almanya'da oluşturulmuştur. Bugün, sertifikalı olmayan bir Yamaç Paraşütü ile uçmak istemeyen birçok pilot var ve Fransızca veya Almanca sertifikasyonunun gerekli olduğu birçok düzenlenmiş uçuş sitesi var. Aslında, bazı açılardan tam bir daire çizmeye başladılar. Halen gözeneksiz kumaş, eliptik şekilli kanatlar ve daha yüksek hızlara, daha iyi kayma performansına ve daha fazla aerodinamik verimliliğe izin veren ince profilli kanatlara sahip çeşitli sportif atlama kanopi tasarımları ortaya çıkmaktadır. Zaman ilerledikçe bu hava araçlarına motor takma fikri ortaya çıktı. Çünkü Yamaç Paraşütü, sadece dağdan ya da yüksek bir tepeden uçabiliyordu. Bu sorunu aşabilmek için; pilotun oturabileceği bir koltuk, sırtına, pervanesi olan bir motor ve pervaneyi paraşütün iplerinden koruyacak bir kafes düşünüldü. Avrupa’da ve dünyada hızla gelişmeye başladı ve bugünkü haline geldi. En büyük yatırımı İtalyanlar yaptı ve bu konuda büyük bir sektör yaratmış oldular.
Paramotor; üzerinde bir motoru ve pervanesi, pilotun oturabilmesi için bir koltuğu, paraşütü pervaneden koruması için bir kafesi olan, dünyanın en basit, en kolay, en ucuz ve aldığınız eğitime bağlı olarak en güvenli hava aracıdır. Değişik çeşitler mevcut olup: Paramotor ve Paratrike olarak iki bölüme ayırabiliriz. Bunlar da kendi aralarında ikiye ayrılabilir: - Paramotor: Tek kişilik Paramotor ve Tandem Paramotor (İki kişilik Paramotor) - Paratrike: Tek kişilik Paratrike ve Tandem Paratrike (İki kişilik Paratrike)
Paramotor’u paraşütsüz uçuramayacağımız için kanat satın almamız gerekiyor. Acil bir durumda B planı olarak yedek paraşütümüzü de almanız gerekiyor. Kaskımız olacak ve su inişlerinde, otomatik şişebilen can yelekleri de olması gerekiyor. Ancak karasal bölgelerde suya inmenizi gerektirecek bir durum yoksa, bu can yeleğine gerek olmayabilir. Telsiz, eldiven ve uçuş botu pilotun tercihine kalmış bir şeydir.
Çocukluk hayalim pilot olmaktı. Ancak pilot olmak kolay değil ve çok maliyetli olunca, ben de bu hayalimi gerçekleştiremedim. 1997 yılında Ölüdeniz’de Tandem Pilot olarak işe başladım ve kazandığım ilk parayla ilk Paramotorumu satın alıp uçmaya başladım. O zamanlar Euro daha makul düzeyde olduğu için Paramotorlarımı Avrupa’dan alabiliyordum. Daha sonra Paramotor dersleri vermeye başladım. İhtiyaçlar listesi artıp yüksek sayıda Paramotor’u satın alamayınca da Paramotorlarımı kendim için imal etmeye başladım. Daha sonra neden başkasına da satmayayım fikrine ulaştım. Zamanla benim hedefim, insanlara Paramotor’u ve Paratrike’ı öğretmek, sevdirmek ve bu sporu Türkiye’de yaymak olarak değişti. Paramotor imalatını öğrenebileceğiniz bir okul yok. Zamanla tecrübe edinir ve kendi kendinizi eğitirsiniz.
APPI, Yamaç Paraşütü ve Eğitmenleri Kurumu. Merkezi Isviçre’de bulunur. Yamaç Paraşütü, Paramotor ve Paratrike Eğitim kurallarını düzenler ve devamlı yeniler. APPI; bu sporların eğitmenlerinin yetiştirilmesi, eğitimlerin daha güvenli olması, eğitim kurallarının düzenlenmesi ve devamlı geliştirilmesi konuları ile ilgilenir.
Türkiye’de Paratrike ile ilgili bir düzenleme yok. Sivil havacılık kanunlarımıza göre, bu tür hava araçlarına lisans zorunluluğu yoktur. Bu durum birçok ülkede bu böyledir ve böyle olması gerekiyor, çünkü bu çok basit bir spordur. APPI kuralları çerçevesinde ise sırasıyla alınması gereken lisanslar şöyledir:
- Paratrike Tandem Discovery: Bu sporu yapmak isteyen pilot adayının eğitmenle birlikte ilk uçuş deneyimidir. Eğitmenle birlikte havalanırsınız. Kontrolleri alır ve 20-30 dakika boyunca pilotaj deneyimini havada yaşarsınız. Hoşunuza giderse, eğitimlere devam edersiniz.
- APPI Paratrike Open Sky Tester: 1-2 günlük bir derstir. Paratrike sporunun tanıtımı, evrak işlemleri. 1. ders Uçuş Teorisi. Kanat’ın ve Paratrike’ın Tanıtımı. Kanat bakımı ve dolanmış iplerin çözülmesi dersi. Paratrike’a oturmak, Kanat’ın bağlanması, 6 nokta kontrolü. Check List takibi. Emniyetli motor çalıştırma prosedürü. Paratrike’ı askıya alma ve denge kontrolü, ayalamalar ve yedek paraşütü açma dersi.
- APPI Paratrike Adventure Pilot Course: Bu kursta öğrenci, yerdeyken kanadı havalandırmayı ve Paratrike’ın kontrolünü öğrenir. Buradaki amaç, pilot adayının ilk uçuşunu eğitmeninin gözetiminde ve kontrolünde yapmaktır. Bu aşamada pilot adayı, eğitmeninin kontrolü altında ve radyo yardımıyla uçabilir, tek başına uçamaz.
- APPI PT Pilot Course: APPI Paratrike Adventure Pilot kursunu bitirmiş olan pilot adayı bu kursta, 15 kalkış-iniş yaparak tek başına uçabilecek duruma gelir ve kurs sonunda eğitmenin yardımları olmadan yukarıdaki bütün aşamaları ve kararları kendisi vererek uçmaya başlar.
- APPI PT Advanced Pilot Course: Bu aşamada daha zor görevler uygulanır. Alçak uçuş prosedürleri, motor arızasında hedefe iniş simülasyonları gibi zor görevler bu kursta uygulanır. (Haftaya Devam Edecek…)
Bu haber toplam 282 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.