Dil insana hem yücelten hemde zelil olmasına vesile olan bir organ olup , bu organı  ne konuştuğunun farkında olarak bilinçli söylenirse güzel bu insanlığın bir gereği, yok hayır bilinçsiz ve şuursuzca söylendi ise bu insanı alçaltan, yukarıdan aşağıya çakılmış misali toplumda istenmeyen, sevilmeyenler arasında olmamızdır

                         Yüce Allah , insanları ruh ve beden kabiliyetleri bakımından canlıların en mükemmeli kılmıştır. Bu bir ayrıcalık olarak insana düşünme ve konuşma yeteneği vermiştir. İşte burada insan için dilin büyük bir nimet olduğuna, iki dudağımızın arasından çıkacak sözle bizim yarınlarımıza etki ettiği muhakkaktır.

                        Dil aynı zamanda anahtar gibidir. Hayırlı olanında, şer olanında kapısını açabilir. Bu nedenle ağzımızdan çıkacak sözlere son derece dikkat etmeli, aklın ve imanın terazisinde tartıp biçtikten sonra söylemeliyiz. Düşünmeden söylediğimiz sözlerin ,kırgınlıklara , dargınlılara, kavgalara, döğüşlere hatta çeşitli olumsuzluklara yol açabileceği gibi insani ilişkilerin bozulmasına neden olabileceğini unutmamalıyız.

                         O halde biz insanlar sözlerin en güzelini söylemeli, yeri ve sırası gelmeden her akla geleni konuşmamalıyız.  Yüce Rabbimiz bizlere bu konuda şöyle buyurmaktadır. “ kullarıma söyle en güzel sözü söylesinler, sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır”.  (  İsra 17 / 53) Buyurarak her şeyin aşırısından kaçınarak itinalı yani orta yolu bularak hareket etmeliyiz. Zaten olsa Dinimizin bizden istediği de budur.

                           Bizi cennete ve cehenneme götürecek yegane organ dil olup bizler  bir Müslüman olarak elimizle, dilimizle, gözümüzle, ayağımızla başkalarına zarar vermeyen insan olabilmektir. Bizim dinimiz  insanlara hikmetli ve güzel sözlerde bulunmamızı emretmiş tatlı dilin ve güler yüzün ne kadar önemli olduğunu açıklamıştır. Ayrıca burada  yaptığımız güzel işlerle  birlikte güzel sözlerin  toplumu huzurlu yapmakta , dilleriyle insanları üzenleri, yeren ve arkasından konuşanları da   yermektedir.

                         Peygamberimiz (s a v ) insanı günaha ve kötülüğe en çok sevk eden organın dil olduğuna dikkat çekmiş, ve aynı zamanda Allah yanında en değerl, Müslümanın eliyle, diliyle başkalarına zarar vermeyen kişi olduğunu bize açıklamıştır.

                         Güzel dinimiz İslam insanlara daima doğru ve güzel söz söylemeyi, sadaka olarak saymış Peygamber efendimiz (s a v)  hadisi şeriflerinde “ güzel söz sadakadır” buyurarak  insanları tatlı diliyle kendisinden emin olduğu  insanlar arasında olmamızı bizden istemektedir. Hem bunu yaptığımızda Allah yanında sevap kazanmamıza vesile olacaktır. Hepimize lazım olan tatlı dil, güler yüz şirin söz ve inananları incitip kırmamak, hak ve haklıyı kaldırıp, adaleti ayakta tutmayı  şiar edinmek Müslümanlığın bir gereğidir.

                            Yalan , gıybet, dedikodu, iftira gibi söz gezdirme, ara bozma, insanları biribirine düşürme veya  dinimizin bizim yapmamamızı istediği bu hareketlerden kaçınmak lazım olduğu gibi, yolda bulunan insanları rahatsız eden bir taşı kaldırıp atmak,  hatta evine helalinden kazanıp bir ekmek götürenin hanesine sadaka olarak yazan Allah’ı hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalı, Peygamberimizin hikmetli ve güzel sözlerini biz daima rehber edindiğimiz sürece aşamayacağımız dağ, üstesinden gelemeyeceğimiz bir problem yoktur.

                    Gelin hep beraber insanlığı huzursuz ve mutsuz eden kötülükleri bırakalım, Allah’ın hoşuna gidecek ve bizi mutlu kılacak bütün güzellikleri üzerimizde toplayalım.