“DOĞAMIZ, KUŞLARIMIZ, ANTİK KENTLERİMİZ TEHDİT ALTINDA”
Muğla Sol Parti, Bodrum ve Milas ilçe örgütleriyle beraber Bargilya Tuzlası Sulak Alanının imara açılmasına ilişkin yerinde basın açıklaması yaparak, protesto etti.Son günlerde birçok kesim tarafından tepki toplayan Bargilya...
Muğla Sol Parti, Bodrum ve Milas ilçe örgütleriyle beraber Bargilya Tuzlası Sulak Alanının imara açılmasına ilişkin yerinde basın açıklaması yaparak, protesto etti.
Son günlerde birçok kesim tarafından tepki toplayan Bargilya Tuzlası Sulak Alanında yapılacak olan Turizm Kenti projesi için ruhsat verilmesiyle ilgili Sol Parti Muğla İl Örgütü tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, Milas Belediye Meclisinin ilgili talihsiz kararını yeniden gözden geçirerek, verilen yapı ruhsatını iptal etmesi gerektiğini belirtti.
Milas’ın Dörttepe Köyü mevkiinde yüzlerce çeşit kuş türüne ev sahipliği yapan, 1. ve 3. Derece arkeolojik sitler barındıran Bargilya Tuzlası Sulak Alanına yakın bir bölgede yapılması planlanan turizm kenti projesi için 2 Haziran’da “ÇED olumlu” kararı verilmişti.
“743 BİN METREKARE İNŞAAT ALANI YAPILAŞMAYA AÇILDI”
Muğla Sol Parti, Bodrum ve Milas ilçe örgütleriyle beraber Bargilya Tuzlası Sulak Alanının imara açılmasına ilişkin yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Milas-Bargilya Tuzlası Hasan Dağı Mevkiinde bulunan, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan, birçok canlının üreme ve doğal yaşam alanı olan Bargilya Tuzlası Sulak Alanı’na, turizm amaçlı konut vb. tesisler yapılmasıyla ilgili olarak hazırlanan ÇED raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ne yazık ki olumlu olarak düzenlenmiştir. Bu karara 1 Temmuz 2021 tarihinde TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, Bakanlığa dava açmış, davaya Muğla Büyükşehir Belediyesi de 22 Ekim 2021 tarihi itibarıyla müdahil olduğu öğrenilmiştir. 27 Ekim 2021 tarihinde mahkeme, taraflar ve bilirkişi heyetinin alanda yaptığı keşif sonucu, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, ‘ÇED Olumlu’ kararı verildiği, 743 bin metrekare inşaat alanı yapılaşmaya açıldığı belirtilmiş olup, bu özel koruma alanının geri dönülmez şekilde zarar göreceği, bunun da kabul edilemez bir durum olduğu da açık bir şekilde ifade edilmiştir.”
“ATIK BOŞALTIMI NEDENİYLE VEREBİLECEK ZARARLARIN BOYUTU HENÜZ BİLİNMİYOR”
Bargilya Tuzlası Sulak Alanının, bir lagün ekosistemi olmasına ilişkin hayatta kalmasının ancak, çevresindeki su toplama havzalarının korunmasına bağlı, çok özel bir bölge olduğunun belirtildiği açıklamada, “Türkiye’nin de imzacısı ve tarafı olduğu, Anayasa’nın 90. maddesi itibariyle kanun hükmünde olan ve bu alanı da doğrudan ilgilendiren Bioçeşitlilik sözleşmeleri, bu bölge ile doğrudan ilgilidir. Bu devasa yıkım projesinin Mandalya (Güllük) Körfezi’ne atık boşaltımı nedeniyle verebileceği zararların da boyutu henüz bilinmemektedir. Deniz canlıları çeşitliliği ve verimliliği açısından son derece zengin olan Mandalya Körfez’i de bu nedenle tehdit altındadır” ifadelerine yer verildi.
“MİLAS BELEDİYESİ İRADE GÖSTERMELİ VE PROJEYE ONAY VERMEMELİYDİ”
Yanı sıra Bargilya ve Kindye antik kentleriyle beraber tarihi, 3 bin 500 yıl geriye giden bu arkeolojik alanın korunmasının da son derece önemliliğine de dikkat çekilen açıklamada, “Bir diğer nokta da yapılan/yapılacak baraj ve yapay göletlerle yeraltı ve yerüstü doğal su kaynakları zarar görecek olması, bölgede kullanılmakta olan tarımsal su kaynaklarının da azalacak olmasıdır. Ayrıca 26.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 4167 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de, Tuzla Gölü ve çevresi “Doğal Sit Alanı ve Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilmiştir. Net Holding-Ağaoğlu ortaklığında yapılmak istenen devasa ‘turizm kenti’ projesine ÇED olumlu kararına karşı açılmış iki davaya, 11 bilirkişi ‘ÇED olumlu kararı uygun değildir’ diye raporuna rağmen Milas Belediyesi, müdahil olduğunu belirttiği ilgili dava sonuçlanıncaya kadar, gereken iradeyi göstermesi ve projeye onay vermemesi gerekirdi. Milas Belediyesi ne yazık ki zafiyet göstermiş ve projeye onay vermiştir. Ülkesin her karış toprağına, suyuna, havasına ve tüm değerlerine sahip çıkmayı ilke edinmiş SOL PARTİ mensupları olarak faunası, florası ve arkeolojik öneminin yanı sıra, kültürel ve toplumsal bağlarını da yok etmeye yönelik bu projeye hayır diyoruz. Bu bağlamda, bilinen adıyla ‘Net Holding-Ağaoğlu Projesi’nin de rant ve çıkarlar doğrultusunda zararlı bir proje olduğunu görüyor; bu projenin gerçekleşmemesi için yasal/anayasal tüm haklarımızı kullanarak karşı çıkacağımızı belirtiyoruz” denildi.
Son olarak, “Bu çerçevede; 1. 4167 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, yeni bir koruma planı yapılıncaya kadar, tüm imar plan ve inşaat hazırlık çalışmaları derhal durdurulmalıdır. İlgili ÇED raporu Çevre ve şehircilik bakanlığınca iptal edilmelidir. Milas Belediye Meclisi, ilgili talihsiz kararını yeniden gözden geçirmeli, verilen yapı ruhsatını iptal etmelidir” şeklinde protesto edildi.
Bu haber toplam 158 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.