EĞİTİM İŞ’TEN ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNA TEPKİ: “ÖĞRETMENE SAYGI İSTİYORUZ VE ALACAĞIZ”
***Eğitim İş Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda ‘Öğretmene Saygı’ adı altında basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, öğretmenlik meslek kanunun sorunları iyileştirmek yerine mesleği itibarsızlaştırdığı...
***Eğitim İş Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda ‘Öğretmene Saygı’ adı altında basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, öğretmenlik meslek kanunun sorunları iyileştirmek yerine mesleği itibarsızlaştırdığı vurgulandı. Çakanel, “Öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar istiyoruz ve alacağız” dedi.
***Eğitim İş MKYK üyesi Şenol Eyüboğlu da okulların açılmasına sayılı günlere kala iktidarın hiçbir hazırlığının olmadığını belirterek, iktidara seslendi. Eyüboğlu, “Buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz; aman ha öğretmenlerin üzerine saygın bir meslek olan polislerimizi göndermeyin. Biz hakkımızı almasını biliriz” dedi.
SİNEM KARAKAYA
Eğitim İş Muğla Şubesi, Sınırsızlık Meydanı’nda MKYK üyesi Şenol Eyüboğlu’nun da katılımıyla ‘Öğretmene Saygı’ açıklaması yaptı.
Açıklamaya CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, İlçe Başkanı Mustafa Aytaç Kavak, Büyükşehir Başkan Vekili Cumhur Çoban, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve Eğitim İş MKYK üyesi Şenol Eyüboğlu ile öğretmenler katıldı.
Şube Başkanı Ahmet Çakanel, açıklamasında öğretmenlik meslek kanunun sorunları iyileştirmek yerine mesleği itibarsızlaştırdığını söyledi.
Çakanel açıklamasında, “Bizler, Cumhuriyet aydınlanmasının ve onun önderi Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve devrimlerinin yılmaz savunucusu eğitimcileriz. Bizler geleceğin mimarlarıyız. Bizler öğretmenleriz. Ve ne acıdır ki bugün burada mesleğimizin itibarını, emeğimizin onurunu korumak için bulunuyoruz. Çünkü 20 yıldır öğretmenliğe sistematik olarak itibar suikasti düzenleyenler, haklarını gasp edenler; bu kez hakaret niteliğindeki sözde meslek kanunuyla en büyük saldırıyı yapmaya girişmişlerdir. Öğretmene danışılmaya bile lütfedilmeden, kuytu köşelerde yandaş sendikadan olur alınarak, Saray’dan inme biçimde hayatımıza sokulan Öğretmenlik Meslek Kanunu, bizlerin sorunlarını iyileştirmek bir yana dursun; omzumuzdaki yükleri ağırlaştıracak ve mesleğimizi itibarsızlaştıracaktır. İktidar, torba yasalardan da aşina olduğumuz bir taktikle, bu meslek kanununda da en büyük felaketleri en parlak paketlerle sarmalama yöntemine gitmiştir. Öğretmene müjde olarak sunulan meslek kanununun aslında ne olduğunu sendikamız ilk günden beri en gür şekilde anlatmıştır” dedi.
“HER ÖĞRETMEN UZMANDIR VE UZMANLIK BELGESİ DE DİPLOMASIDIR”
“Öğretmenlik Meslek Kanunu hukuksuzdur” diyen Çakanel, gerekçeleri açıklayarak, “Çünkü öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunun altını çizen ilgili yasalarla çelişmektedir. Hukuksuzdur çünkü her öğretmen uzmandır ve uzmanlık belgesi de diplomasıdır. Bu kanun adaletsizdir. Kanun zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bu kez de uzman öğretmen, başöğretmen diye bölmeyi hedeflemektedir. Bu kanun tehlikelidir çünkü tahribatı sadece öğretmenlere değil tüm eğitim sistemine yönelik olacaktır” dedi.
“YETERLİLİK” KELİMESİ BİLE ÖĞRETMENE ÜSTEN BAKIŞIN BİR GÖSTERGESİDİR
Ahmet Çakanel, “Bu kanun hadsizdir çünkü her şeyden önce bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğu ve bizim muradımızın da O Başöğretmen’in unvanını paylaşmak değil O’nun mirasına sahip çıkmak olduğu gerçeğini hiçe saymaktadır. Hadsizdir çünkü daha eğitimci bile değilken Milli Eğitim Bakanı olmayı kabul etmiş, en yakın kadrolarına tahsili alakasız insanları atamış bir zatın, öğretmenin ‘yeterliliğine’ dair ahkam kesmesi kabul edilemez. Kanunun dayattığı bu sınavların adında ‘yeterlilik’ kelimesinin kullanılması bile öğretmene üsten bakışın bir göstergesidir. Bu kanun hadsizdir çünkü Başöğretmen Atatürk’ün gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin yeterlilik adı altında ezberlerini ölçmeye çalışmaktadır. Oysa öğretmenlerin yeni unvanlara değil, insanlık onuruna yaraşır bir ücretle çalışmaya, liyakatsizce atanan yöneticilerin mobbinglerinden ve keyfi soruşturmalarından kurtulmaya, Anayasal bir hak olan güvenceli istihdama erişmeye, uydurulmuş kriterlere değil kıdeme göre ücret artışı almaya, öğrencilerini iktidarın sırtını sıvazladığı tarikatların elinden almaya ihtiyacı vardır. Öğretmenin eve boynu bükük, sınıfa düşünceli bir şekilde girmemeye ihtiyacı vardır” diye konuştu.
Türkiye genelinde tüm şube ve temsilciliklerine “Öğretmene Saygı” pankartları astıklarını söyleyen Çakanel, kitlesel basın açıklamalarına katılarak mücadeleye devam edeceklerini de belirtti.
“ÖĞRETMENE SAYGI, ÖĞRETMENLİĞE İTİBAR İSTİYORUZ VE ALACAĞIZ”
Öğretmenlik meslek kanununun, mesleği bitirme kanunu olduğunu ifade eden Çakanel, “Bilinsin ki mesleğimize hakaret, emeğimize saldırı niteliğindeki bu meslek kanunu geri çekilmedikçe ya da biz eğitim emekçilerinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmedikçe, mücadelemizin yoğunluğunu artırmaktan da üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan da geri durmayacağız! Öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar istiyoruz ve alacağız! Unutulmasın ki bu, sadece öğretmenlik için verilen bir mücadele değildir. Öğretmenin itibarlı olmadığı bir eğitim sisteminin itibarı olamaz. O yüzden çocuğu için itibarlı bir eğitim, ülkesi için itibarlı bir eğitim sistemi isteyen tüm yurttaşları truva atını aratmayan bu meslek kanununa karşı verdiğimiz mücadelemize desteğe davet ediyoruz. Hayatımıza sokulan bu garabet, öğretmenlik meslek kanunu değil öğretmenlik mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmen biterse gelecek biter!” dedi.
“İKTİDARI UYARIYORUZ: SAKIN HA ÖĞRETMENLERİN ÜZERİNE POLİSLERİMİZİ GÖNDERMEYİN”
MKYK üyesi Şenol Eyüboğlu ise, okulların açılmasına sayılı günlere kala iktidarın hiçbir hazırlığının olmadığını söyleyerek, “Türkiye’nin her yerinde örgütümüz alanda. Okulların açılmasına bir hafta kaldı. Siyasi iktidarın her zamanki gibi hiçbir hazırlığı yok. Okullarımızda yardımcı personel yok, atanmayan öğretmenler var. Okullarda öğretmen eksiği kalabalık sınıflar var. Sorunlarımız dağ gibi büyümüş duruyor. Ankara’da hakkını arayan öğretmenlerimiz şiddette uğradı. Buradan kınıyoruz. Siyasi iktidarlar gelip geçicidir. Bu sakın ola unutulmasın. Herkes yaptığının hesabını verecek. Tabi ki Eğitim İş kimseden talimat almadan kurulan bir sendikadır. Saraydan bir emir geldi, sözde sendikalar birden bire alandan çekildi. Öğretmenlerimizin birikmiş sorunlarına siyasi iktidar kulaklarını tıkadı. Biz sesimizi duyuracağız. Öyle saraylarda, bürolarda oturarak yüz binlere varan maaş alarak değil, örgütümüzle birlikte olarak kazanacağız. Atatürk’ün devrimci yollarında her yerde hakkımızı arayıp almayı da çok iyi biliriz. Asla kimse bizi yıldıramayacak. Eğitimin temel sorunlarını da çözeceğiz, öğretmenlerimizi ve eğitim çalışanlarının tüm haklarını da elde edeceğiz. Buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz; aman ha öğretmenlerin üzerine saygın bir meslek olan polislerimizi göndermeyin. Biz hakkımızı almasını biliriz” diye konuştu.
Bu haber toplam 240 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.