GENEL SAĞLIK İŞ: “KRİZİN FATURASI YİNE KAMU EMEKÇİLERİNE KESİLDİ”
***Memur ve memur emeklisine yapılan yüzde 30 zam, gündemden düşmezken sendikalar tepki göstermeye devam ediyor.Genel Sağlık-İş Muğla Temsilciği tarafından Menteşe Devlet Hastanesi önünde yapılan basın açıklaması yapılarak,...
***Memur ve memur emeklisine yapılan yüzde 30 zam, gündemden düşmezken sendikalar tepki göstermeye devam ediyor.
Genel Sağlık-İş Muğla Temsilciği tarafından Menteşe Devlet Hastanesi önünde yapılan basın açıklaması yapılarak, verilen zam protesto edildi. Yapılan açıklamada, “Bütçenin açığı aynı vatandaşın söküğü gibi yama tutmamaktadır. Krizin faturası yine kamu emekçilerine kesildi” denildi.
***Öte yandan hastane bahçesinde yapılması planlanan basın açıklamasına hastane yönetimi tarafından izin verilmeyince, sendika üyeleri hastane önündeki kaldırımda basın açıklamasını gerçekleştirdi.
SİNEM KARAKAYA
Memur ve memur emeklisine yapılan yüzde 30 zamma ilişkin Genel Sağlık-İş Genel Başkanlığı tarafından hazırlanan basın açıklaması Muğla’da Genel Sağlık-İş Muğla Temsilciği tarafından ilçe temsilciklerinin katılımıyla Menteşe Devlet Hastanesi önünde okundu.
Verilen zammı protesto eden sendika temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan Menteşe İlçe Temsilcisi Mustafa Çoban, “Sağlık emekçileri, iktidarın şamaroğlanı değildir, olmayacaktır” dedi.
Çoban, “Kaşıkla verip kepçeyle almayı ekonomi politikası olarak kabul ettirmeye çalışan siyasi iktidar, ekonomideki beceriksizliğinin, başarısızlığının ve liyakatsizliğinin bedelini yine halkın her kesimiyle beraber sağlık emekçilerine ödetmeye çalışmaktadır. Artık takke düşmüş, kel görünmüş; bütçenin açığı da aynı vatandaşın yırtığı, söküğü gibi yama tutmamaktadır. Yandaşlara aktarılan kaynaklar, koskoca bir ülkenin geleceğine ipotek koyacak hale gelmiş ve fakruzaruret koşulları oluşmuştur” ifadelerine yer verdi.
“KRİZİN FATURASI YİNE KAMU EMEKÇİLERİNE KESİLDİ”
Yüksek enflasyon karşısında alım gücünün her geçen gün eriyen kamu çalışanlarının umutla girmeyi beklediği yeni bir yılın ilk günlerinde yine hüsrana uğradığını belirten Çoban, “20 yıllık siyasi iktidar, yanlış ekonomik politikalarının sebep olduğu krizin faturasını yine kamu emekçilerine kesmiştir.Cumhurbaşkanı Erdoğan, sendikamız diyerek yandaş konfederasyon olduğunu itiraf ettiği Memur-Sen’in organizasyonunda memur ve emekliye yüzde 25 zam oranını müjde diye duyurmuştur. Protokol sıralarında oturan Memur-Sen Başkanı yüzde 25 zammı alkışlayarak iktidara karşı görevini yerine getirmiştir. Önce yüzde 25 zam diyerek ölümü gösteren siyasi iktidar, ardından yüzde 30 zam yaptık diyerek sıtmaya razı etmiştir. Hem siyasi iktidar hem yandaşı sendika yüzde 5’i ikinci müjde olarak duyurmuştur. Bu nasıl müjdedir ki bedeli, milyonların açlığıdır? Bu nasıl müjdedir ki bedeli, akşam çocuklarına ekmek götüremeyen emekçilerin gözyaşlarıdır? Bu nasıl müjdedir ki bedeli bir ülkenin geleceği, yarınları, umutlarıdır?Bu nasıl bir müjdedir ki bedeli, yandaşlık kavramını bile hafif bırakacak kadar vıcık vıcık ilişkilerin, emekçi onurunu ve haysiyetini boğup yok etmesidir?” dedi.
“BÜYÜYEN BİR ŞEYLER VARDIR ANCAK O BELLİ Kİ EKONOMİ DEĞİLDİR”
“Yaşanan bu trajik olay, ülkemiz sendikacılığının geldiği içler acısı durumu bir kez daha gözler önüne sermiştir” diyen Çoban, “Temsil ettiği milyonları, açlığa sefalete mahkûm eden bu zihniyet tarihin çöplüğünde yerini elbette ve kesinlikle alacaktır. Emekçinin alın terini hiçe sayarak tutulan her alkış, bu gidişi hızlandıracaktır. Artık deniz bitmiştir. Artık yolun sonu görünmektedir. İktidar sahipleri kadar yandaş sendikacılar da bunu çok iyi görmekte ve bilmekte, ancak şahsi menfaatlerini, kimilerinin siyasi emelleriyle tevhid etmektedirler. Bir yılda kuru soğanın bile yüzde 315 kıymetlendiği ülkemizde, görünen o ki iktidarın sağlık çalışanlarının emeğine verdiği değer soğan kadar bile etmemektedir. Asgari ücrete eşitlenmiş maaşlarla, yoğun çalışma koşullarında insanüstü gayretle sağlık hizmeti sunan sağlık emekçileri, derin yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Bu oran, sağlık çalışanlarının emeğine yönelik büyük bir saygısızlık, aşağılama, hor görme ve yok saymaktır. Kira, yiyecek, faturalar üçgeninde evini geçindirmeye çalışan,yoğun mesai, şiddet, mobbing üçgeninde nefes almaya çalışan ancak her nasılsa büyüdüğü söylenen ekonominin altında kalan sağlık emekçisidir. Evet, büyüyen bir şeyler vardır ancak o belli ki ekonomi değildir. Sağlık emekçilerinin her geçen gün daha da artarak karşı karşıya kaldığı zorluklar, stres, hayat mücadelesinin ağırlığıdır.Sağlık emekçisi sadaka değil, mesleğinin onuru ile insanca yaşamak istemektedir. Toplu sözleşme tazminatı adı altında verilen aylık 150 TL rüşvet karşılığı sağlık emekçilerini derin yoksulluğa mahkûm eden Memur-Sen’den de elbet hesabını soracaktır” dedi.
BASIN AÇIKLAMASINA ENGEL
Öte yandan hastane bahçesinde yapılması planlanan basın açıklamasına hastane yönetimi tarafından izin verilmeyince, sendika üyeleri hastane önündeki kaldırımda basın açıklamasını gerçekleştirdi.
Bahçe duvarına çıkarak konuşma yapan sendika üyesi Emekli Hekim Birgi Tuna, “Bugün Türkiye’de tarihi bir dönem yaşanmaktadır. Asgari ücret artık normal ücret haline gelmiştir. Bu normal ücretin altına da yani asgari ücretin altına da inmiş olan kamu emekçilerinin ve emeklilerinin aylıkları artık içinde imkânlarını ortadan tümüyle kaldırmış durumdadır. Tüm kamu çalışanlarının özlük haklarını savunmak için burada toplanmış bulunmaktayız. Ancak her zaman anayasal hakkımızı kullanmamıza rağmen Menteşe Devlet Hastanesi’nde bugün anayasal hakkımız engellenmiştir” diye konuştu.
Bu haber toplam 215 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.