GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN KAÇMA!!

Geçtiğimiz hafta pandemi gölgesinde Eğitim konusu işlenmişti. Aslında pandeminin etkilediği çok alan var demiştik. Bugün sağlık sektörünü ve insan sağlığını doğrudan etkilemiş ve bu etki giderek daha ağır bir şekilde...

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN KAÇMA!!

Geçtiğimiz hafta pandemi gölgesinde Eğitim konusu işlenmişti. Aslında pandeminin etkilediği çok alan var demiştik. Bugün sağlık sektörünü ve insan sağlığını doğrudan etkilemiş ve bu etki giderek daha ağır bir şekilde kendini hissettirmektedir.

Sadece Muğla da mı? Hayır.

Sadece Türkiye ‘de mi? Hayır .

Bütün dünyayı ektisi altına almış bir salgından bahsediyoruz. Oldukça sancılı geçen bu dönemde ağır etkilenen grup/sektör sağlık sektörü, sağlık; WHO (Dünya Sağlık Örgütünün) belirttiği ve kabul ettiği şekliyle;

[bedenen-ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halidir.]

Yukarıdaki tanımı açtığımızda;  Bir insanın fiziksel, fizyolojik bakımından, psikolojik olarak, iyi halde olması halidir.

Sosyal bakımından iyi diyebilmek için insanın  çevresi ile çalışma hayatında tam bir uyum içinde olması gerekiyor. Peki şimdi düşünelim;  bu tanıma göre sağlıklı insan arayacak olursak toplumdaki insanların yüzde kaçına sağlıklı? Diyebiliriz.

Toplum sağlığı ve halk sağlığı yönünden çalışma yapabilmek için;

Demografik yapının iyi analiz edilmesi yerinde olacaktır.

İnsan hayatının dönemleri var ki bunu sağlık çalışanları, eğitimciler bilirler. İnsan hayatı; Doğum öncesi (Anne karnındaki), bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık, ileri yaşlılık olmak üzere 8 dönemden ibarettir. Bu dönemlerin her biri çok önemli olmakla birlikte; her dönemin riskleri de daha farklı özen gösterilmesi gereken yanları vardır.

Sağlıklı toplum yetiştirmek/oluşturmak için devletin sorumlu olduğu dönemler

Bebeklik dönemi; aşılarını zamanında yapılabilmesi, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, zihinsel gelişimin olması için uygun şartların hazırlanması önemli yine çocukluk döneminde; eğitim ortamının bu yaş gruplarına sunulması, eğitime ulaşımın her çocuk için kolay olması, nitelikli eğitimcilerin görev alması,

Ergenlik döneminde gençlerin yetenekleri doğrultusunda eğitimlerini alabilmelerinin koşulları hazırlanmalı.

Yetişkinlik döneminde; artık birey üretebilir suruma geçmiştir. Aldığı eğitim doğrultusunda iş bulma,  çalışma ortamının sağlanması gerekecektir.

Geldik bugün pandemiden en çok zarar gören yaşlılık dönemine (65-80 yaş arası)

Bugün halen yürürlükte olan yasalarımıza göre 65 yaşını dolduran kişi kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyorsa re ’sen emekliğe sevk ediliyor.

Özetle artık sen çalışamazsın demektedir yasalarımız.

Pandemi döneminde her türlü kısıtlama önce 65 yaş üstü bireylere geliyor. Evet ama ev halkı içinde olan her yaş grubu dışarıya çıkıp düğün, nişan, toplu etkinliklere katılıyor.

O yaş gruplarının enfeksiyonu eve taşıdıkları kaçınılmazdır. O halde şöyle irdeleyelim:

Pandemi her yaş grubunu etkisi altına alıyor.  Her meslekten kişileri etkiliyor. Özellikle sağlık çalışanları risk altında. Büyük özveri ile çalışan, sağlıkçıların korunması için özel bir düzenleme yapmakta yarar var. Ayrıca 65 yaş üstüne getirilen il hıfzıssıhha kurulu kararları 65 yaş üstü bireylerde nasıl bir etki yaratıyor. Sorusunun cevabı aranmalı. Evet toplum olarak 65 yaş üstü vatandaşlarımızın sistemik- kronik hastalıkları mevcuttur. Bu oran da öyle az-uz değil. Kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda il hıfzıssıhha kurullarının kararı mıdır?  bilemeyiz ama en azından Muğla’da durum bu. Gerçek veriler konusunda toplum bilgilendirilmiyor. Keşke gerçek rakamlar belirtilse toplumdan gizlenmeden. Vatandaşlar da gerçekle yüzleşebilse. Yatağan belediye başkanlığı ve Kavaklıdere belediye başkanlığı covid-19 dolayısıyla ölüm vakalarını topumla paylaşmakta sakınca görmediler. Toplumda gerekli tedbirleri almak konusunda davranışlar geliştiriyor.

Ayrıca bu pandemiden dolayı hastanelerde ameliyatların ve yeni hastaların kabulü yapılmıyor. Psikiyatrik vakalar diğer sistemik/kronik hastalıkların sağlık hizmetine ulaşımı oldukça zorlaşmış durumda.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sağlık okuryazarlığının hiç olmadığı bir toplumda; sağlık müdürlüklerinin Halk sağlığı ve Sağlık Eğitim birimleri yeni çalışmalar yapmalı, strateji geliştirilmeli. Düşünün bir kere yürürken sokakta atılmış maske gören birinin eğilip o maskeyi alıp kullanması cehaletin boyutunu gösteriyor.

  • Maskeyi atan: sokağa atıyor.
  • Maskeyi bulan ağzını burnunu kapatıyor.

Aile bireyleri bile kendi aralarında maske değişimi yapmamalı. Önümüz sonbahar-kış gribin ve akciğer hastalıklarının artacağı bir dönem bu dönemde Muğla için planlama yapılmalı.

Bu haber toplam 188 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.