İLÇE SAĞLIK MÜDÜRÜ YAZICI’DAN HEPATİT GÜNÜ AÇIKLAMASI
28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla Yatağan İlçe Sağlık Müdürü Fırat Yazıcı, bazı açıklamalarda bulunarak vatandaşları bilgilendirdi. Yazıcı, “Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun dönemde kronik karaciğer hastalığı,...
28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla Yatağan İlçe Sağlık Müdürü Fırat Yazıcı, bazı açıklamalarda bulunarak vatandaşları bilgilendirdi. Yazıcı, “Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun dönemde kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir” dedi.
MUSTAFA AKTAŞ
Yatağan İlçe Sağlık Müdürü Fırat Yazıcı, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolaysıyla bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Viral hepatitler tüm dünyada yaygın olarak görülen, ülke ekonomilerini çok yakından ilgilendiren ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde hastalığın büyük oranda geç dönemde belirti vermesi ve hastaların büyük çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmamaları nedeniyle hepatite dikkat çekmek amacıyla 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı Hepatit Günü için belirlediği tema, “Hepatiti Test Et ve Tedavi Et” tir. Böylece risk altında olan veya hastalığının farkında olmayan kişilerin bu konuya dikkati çekilerek teste yönlendirilmesi ve hastaların tedavi olma oranlarının artırılması hedeflenmektedir. Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenlerin başında viralenfeksiyonlar gelmektedir. Viral hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (hepatit A, B, C, D ve E) bulunmaktadır. Bunlardan hepatit B, C ve D kronik karaciğer hastalıklarına yol açmaktadır.”
“AŞILAMA HIZI 2013 YILINDA %93 OLURKEN 2017 YILINDA %97”
“Dünya Sağlık Örgütü 2017 Küresel Hepatit Raporu’nda dünyada 2015 yılında 257 milyon kişinin hepatit B ve 71 milyon kişinin hepatit C enfeksiyonu ile enfekte olduğu belirtilmiştir. Yine aynı rapora göre 2015 yılında 1.34 milyon kişinin viral hepatitlere bağlı gelişen siroz ve karaciğer kanseri gibi nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiği tahmin edilmektedir. Hepatit A enfeksiyonuna neden olan hepatit A virüsü bulaşı esas olarakfekal-oral yolla (hasta kişilerin dışkısından atılan virüsle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle) gerçekleşmektedir. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Aşılama hızı ise 2013 yılında %93 olurken 2017 yılında %97 olarak gerçekleşmiştir.”
“KANSERİNE YOL AÇABİLDİĞİ İÇİN AYRI BİR ÖNEME SAHİP”
“Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun dönemde kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir. Hepatit B ve Hepatit C; Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuylaUygun şekilde steril edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi girişimler ya da diş hekimliği müdahaleleriyleKullanılmış enjektör paylaşımıyla Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıylaUygun şekilde steril edilmemiş araçlarla yapılan dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla Anneden bebeğe doğumda ve sonrasın Korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşabilir. Hepatit C virüsünün sık tanımlanan bulaşma yolları, kontamine kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, damar içi ilaç kullanımı, cerrahi ve diğer girişimsel işlemlerdir. Ayrıca cinsel yolla ve anneden bebeğe geçiş de diğer bulaşma yolları arasında yer almaktadır. Bakanlığımız TSİM (Temel Sağlık İstatistikleri Modülü) verilerine göre ülkemizde bildirilen akut hepatit C vaka sayısı 2005 yılında 1.145’den 2017 yılında 256’ya düşmüştür.”
“HEPATİT B HASTALIĞINDAN KORUNMANIN EN ETKİLİ YOLU AŞILANMADIR”
“Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşı olup ülkemizde 1998 yılında rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. Rutin çocukluk çağı hepatit B aşılamalarını, 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları ve risk grubu aşılamaları izlemiştir. Hepatit B aşısı ülkemizde bebeklere, ilk dozu doğumda, 2. ve 3. dozları ise 1 ve 6 aylıkken, risk grubundaki kişilere ise 0, 1 ve 6 ay takvimi ile 3 doz olarak ve ücretsiz uygulanmaktadır. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır ancak kullanılmaya başlayan yeni ilaçlarla tedavide %95 üzerinde iyileşme sağlanmaktadır. Aşı dışında hastalıktan korunmanın en etkili yolu bulaş yoluna ilişkin korunma önlemlerinin alınmasıdır.
“HEPATİT E VİRÜSÜNÜN SPESİFİK BİR TEDAVİSİ VE AŞISI YOKTUR”
“Hepatit D virüsü, sadece hepatit B virüs (HBV) ile enfekte olan kişilerde hastalığa yol açabilmektedir. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. Bulaşma esas olarak perkütan yolla (damar içi madde bağımlılarında), kan ve kan ürünleri transfüzyonuyla olur, cinsel yolla bulaş ve anneden bebeğe bulaş riski düşüktür. Hepatit E virüsü (HEV) bulaşıfekal-oral yolla (hasta kişilerin dışkısından atılan virüsle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle) gerçekleşmektedir. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, özellikle gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ağır seyreder. Gebelerde son 3 aylık dönemde HEV enfeksiyonu geçirildiğinde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur. “
Bu haber toplam 181 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.