KESK: “SATIŞ SÖZLEŞMESİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda Satış sözleşmesine tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı. KESK Dönem Sözcüsü Birdal Savran, “Satış...
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda Satış sözleşmesine tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı. KESK Dönem Sözcüsü Birdal Savran, “Satış sözleşmesini kabul etmiyoruz” dedi. Öte yandan yapılan memur ve memur emeklisine yapılan zamma tepki göstermek için birinci sınıf aile hekimleri 1 günlük hizmet üretmeme eylemi yaptı.
Sinem Karakaya
2022 memur ve memur emeklisi zam oranlarına ilişkin ve Satış sözleşmesine tepki göstermek amacıyla KESK Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Yapılan memur ve memur emeklisine yapılan zamma tepki göstermek için birinci sınıf aile hekimleri görevini bırakarak 1 günlük grev yaptı.
KESK Dönem Sözcüsü Birdal Savran tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. “5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi olarak ailelerimizi de kattığımızda 20 milyonluk geniş bir kitlenin geleceğini doğrudan ilgilendiren “toplu sözleşme” görüşmeleri 23 Ağustos Pazartesi günü taraflar arasında varılan mutabakatla sona ermiştir. Hemen baştan ifade edelim ki, günlerdir bizden adeta kaçırılan, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ürünü mutabakatın adı ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatıdır. Bilindiği üzere KESK olarak hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifine ilişkin basın toplantımızda varılan mutabakatın içeriğine ilişkin önemli tehlikeye dikkat çekmiştik. Yıllardır birikmiş hiçbir temel sorunumuzu çözmeyen, bir iki puanlık maaş artışları ve sonraki yıllara ertelenen vaatlerle cilalanan bir teklifin mutabakatla sonuçlanmasının çok güçlü bir ihtimal olduğunu ifade etmiştik. Ne yazık ki 23 Ağustos’ta varılan mutabakatla ortaya çıkan tablo tam da budur. Ne Çalışma Bakanlığı yetkilileri ne de masada “yetkili” sıfatı ile oturan konfederasyon ve sendikalar kapalı kapılar ardında yürütülen müzakerelerin içeriği hakkında 11 gün boyunca tek bir cümle dahi etmemiştir. 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi bir “oldubitti” durumu ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bu durum bile tek başına 5,5 milyon kamu emekçisine ve emekliye verilen değeri ortaya koymaktadır. 23 Ağustos’ta açıklanan mutabakat kamu emekçilerine, emeklilerine verilen değeri gösteren bir belgedir.”
“REFAH PAYI TALEBİ YİNE GÖRMEZDEN GELİNMİŞTİR”
Savran, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Refah payı talebi yine görmezden gelinmiştir. Bunun yerine hali hazırda sadece sendika üyesi kamu emekçilerinin yararlandığı 3 ayda 135 TL tutarındaki toplu sözleşme ikramiyesi 265 TL artırılarak 400 TL’ye çıkarılmıştır. Söz konusu artıştan sendika üyesi olmayan kamu emekçileri, örgütlenme düzeyi %1’in altında kalan sendikalara üye kamu emekçileri ve emekliler yararlanamayacaktır. Kısacası 4 milyona yakın geniş bir kitle toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacaktır. Dolayısıyla toplu sözleşme ikramiyesindeki artışın refah payı talebi ile kıyaslanması veya “refah payı vermiyoruz ama toplu sözleşme ikramiyesini artırdık” denmesinin bir karşılığı yoktur. Ayrıca mutabakatın sunumunda 3 yıl önce bizzat Cumhurbaşkanı tarafından verilen 3600 ek gösterge sözü hakkında “toplu sözleşme dönemi içinde yapacağımız çalışmaları meclise yasa haline getirilmek üzere göndereceğiz” denilmiştir. Yıllardır kadro bekleyen, bugün sayıları beş yüz bini aşan sözleşmeli personel konusu ise “3+1 sistemi üzerinde çalışacağız” gibi net olmayan,köşeli ‘vaatlerle geçiştirilmiştir.Kısacası 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personel konularında yine suya yazılmıştır. Milyonların beklentisi önümüzdeki dönemin seçimlerininyatırımı olarak bilinmez bir tarihe ertelenmiştir.İşkolları toplu sözleşmelerinde ise kırıntıdüzeyindeki maddeler kazanım gibi gösterilmiştir.Durum ortada olmasına rağmen “çalışanlarımızıenflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz nutukları atılmıştır. Türkiye pandemi döneminde dünyada vatandaşlarına en az doğrudan yardım eden ülkelerin başında gelmesine rağmen, sefalet oranındaki artışlara gerekçe olarak pandemi harcamaları gösterilmesi de manidardır.”
MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Son olarak, “Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulu’nun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi.
Bu haber toplam 150 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.