Kırat Süvarisini Seçiyor
1929 bunalımı ve II. Dünya Savaşı arası geçen yıllarda, dünyada faşizm ve otoriter yönetimler güçlenmekteydi. 1924 ve 1930'da iki defa çok partili demokratik yaşama geçmeyi deneyen Türkiye, bunda başarısız olunca, özellikle...
1929 bunalımı ve II. Dünya Savaşı arası geçen yıllarda, dünyada faşizm ve otoriter yönetimler güçlenmekteydi. 1924 ve 1930'da iki defa çok partili demokratik yaşama geçmeyi deneyen Türkiye, bunda başarısız olunca, özellikle 1930'dan sonra iktidarı elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi devlet ile özdeşleşmeye başladı. Savaşın özellikle ekonomiyi kötü yönde etkilemesi, büyük kentlerde karaborsacılığın ortaya çıkması, sermayenin belirli ellerde toplanmasını kolaylaştırdı ve bu, bir kent burjuvazisi oluşturdu. TBMM içinde muhalefet, 1945 bütçe görüşmelerinde su yüzüne çıkmıştı. Mustafa Kemal Atatürk’ün son başbakanı Celâl Bayar, Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak bütçeye red oyu verdiler. Asıl kırılma Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu görüşülürken ortaya çıktı. Tasarının 17. ve 21. maddeleri tartışılırken Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Emin Sazak sert eleştiriler dile getirdiler. Bu yasanın görüşüldüğü günlerde Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, CHP Grubu'na Dörtlü Takrir adlı bir önerge verdiler. Önerge ülke ve parti yönetiminde özgürlükçü bir anlayış içeren düzenlemeler yapılmasını öngörüyordu. Ancak Dörtlü Takrir reddedildi. Bunun üzerine, Menderes ve Köprülü o günkü Vatan gazetesinde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına karşı o güne değin örneğine rastlanmayan sertlikte yazılar yazmaya başladılar. Sonuç olarak Menderes, Koraltan ve Köprülü partiden ihraç edildiler. Aynı gruptan olan Celâl Bayar ise önce milletvekilliğinden sonra da CHP'den istifa etti. Celâl Bayar, 1 Aralık 1945'te parti kuracaklarını açıkladı. İnönü tarafından Çankaya Köşkü'ne çağrılan Bayar, cumhurbaşkanından gerekli desteği aldıktan sonra 7 Ocak 1946 günü Demokrat Parti (DP) kuruldu.
14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimlerin en önemli argümanı ise Demokrat Parti’nin “Yeter Söz Milletindir!” sloganı idi. Türkiye'de 27 yıllık tek parti devrini sona erdirdi. 1923'ten beridir tek başına ülkeyi idare eden Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı halkoyu ile Demokrat Parti'ye devredecekti. Seçim sonuçlarına göre DP yüzde 52.7 oy alarak 408 milletvekilliği kazanmıştı. CHP yüzde 39.4 ile 69 milletvekili ile temsil edilme hakkı kazandı. Millet Partisi 1, bağımsızlar 9 milletvekiline sahip oldular. Atatürk'ten sonra 11.5 yıldır cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan İsmet İnönü artık ana muhalefet lideriydi.
***
İşte Böyle bir tarihi yapıdan gelen Demokrat Parti Muğla İl Başkanlığı için sandık başına gidiyor. Genç gelen Başkan Gültekin Uysal liderliğinde siyasi yaşamına devam eden Demokrat Parti Muğla İl Başkanlığı için iki aday yarışacak. Başkan adaylarından Erdal Eroğlu yaptığı tüm açıklamalarda siyasete tecrübeli olduğunu ima ederken Abdullah Eskihisarlı ise Siyasetin yeni yüzlere, genç nesillere ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
***
28 Temmuz Perşembe günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak olan Demokrat Parti Olağan İl Kongresi renkli görüntülere sahne olacak gibi görünüyor. Özellikle İl başkan adaylarının konuşmalarını merakla bekliyorum. Başkan Adaylarından Eroğlu; “2004 yılında Doğru Yol Partisi’nin son güne kadar az bir oyla 2. Sırada tuttuk. 2007 yılında yine Doğru Yol Partisi’nde milletvekili adayıydım. Demokrat Parti’nin uzun yıllar il başkanlığını yaptım. Sadece bu davaya inanmış bir kardeşiniz olarak varımı yoğumu ortaya koyarak partimin Türkiye genelinde dibe vurduğu bir dönemde Muğla’da % olarak barajı geçmiş en yüksek oyu Doğru Yol Partisi olarak 2012 yılında alarak Milletvekili seçiminde zaferle çıktık.” Şeklinde cümleler kuracak. İl Yönetim Kurulu üyesi Eskihisarlı ise muhtemel; “Siyasetin yeni yüzlere, genç nesillere hele ki bu gençlik 18 yıllık bir siyasi tecrübe ile farklı bir boyut kazanınca ülke siyasetinin bugünkü koşulları göz önüne alındığında çok ihtiyacı olduğu aşikardır. Köklerinin 1946’ya dayanan misyon olarak en uzun ama genel başkanlık seviyesinde Türkiye’nin en genç genel başkanımıza sahip partimizin özellikle Muğla’da ilçe başkanlıkları düzeyinde genç jenerasyonlar artık bu işleri ele almış ve partimizin bayrağını dalgalandırmaya devam etmektedir.” Şeklinde cümleler kuracak. Benim bildiğim Demokrat Parti tabanı seçimini yapmıştır karar vermeyen yüzde 20’lik kesim vardır. O kararsızlarda salon hakimiyetine göre hareket eder. Sonuç olarak salonu coşturan hatip seçimi alır.
Bu haber toplam 212 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.