Manş Denizi'ni yüzerek tarihe geçen iki Türk kadını mutluluklarını paylaştı

Manş Denizi'ni yüzerek geçen en genç Türk sporcu olmayı başaran 21 yaşındaki Aysu Türkoğlu, aynı denizi 28 Ağustos 1979'da 15 saat 47 dakikada yüzerek geçen ilk Türk kadını olan Nesrin Olgun Arslan ile mutluluğunu paylaştı.Ege...

Manş Denizi'ni yüzerek tarihe geçen iki Türk kadını mutluluklarını paylaştı

Manş Denizi'ni yüzerek geçen en genç Türk sporcu olmayı başaran 21 yaşındaki Aysu Türkoğlu, aynı denizi 28 Ağustos 1979'da 15 saat 47 dakikada yüzerek geçen ilk Türk kadını olan Nesrin Olgun Arslan ile mutluluğunu paylaştı.

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Bodrum doğumlu Türkoğlu, 14 yıldır yaptığı yüzme sporuna ablası Aynur Türkoğlu'nu örnek alıp başladı. Birçok açık su yarışmasına da katılan Türkoğlu'nun, Bodrum Aquamasters 6 kilometre klasman birinciliği, Kaş-Meis yüzme yarışması 7,5 kilometre kadınlar klasman birinciliği, Oceanman 10 kilometre yaş grubu dördüncülüğü gibi dereceleri elde etti.

Antrenmanlarını Bodrum'da denizde ve havuzda gerçekleştiren ve Manş Denizi'ni 29 Temmuz'da 16 saat 28 dakikada geçen Aysu Türkoğlu, bu geçişten bir süre önce Bodrum'da birlikte antrenman yaptığı, Mersin'de yaşayan ve 1979'da aynı Manş'ı yüzerek geçen ilk Türk kadını olan Nesrin Olgun Arslan ile telefonda görüntülü görüşme yaparak mutluluğunu paylaştı.

Arslan ile Türkoğlu'nun görüşmesinde keyifli anlar da yaşandı.

Bodrum sahilindeki görüşmenin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkoğlu, Manş Denizi'ni geçme kararını bir açık su yarışının ödül töreni sırasında verdiğini söyledi.

Kürsüye çıkmayı beklerken Manş geçenlere onurlandırmak adına ödüllendirdiklerini gördüğünü anlatan Türkoğlu, "Bunu duyunca ben de Manş geçişinin ne olduğunu, nasıl gerçekleştiğini ve nerede olduğunu öğrendim ve hoşuma gitti. Hem olayın denizde geçmesi hem de mesafenin uzun olması hoşuma giden şeyler oldu. Ben de 'bunu neden yapmayayım' dedim. Sonrasında daha önce Manş'ı geçen Nesrin Olgun Arslan ve Bengisu Avcı ile tanıştım. Onlar da bana geçişin çeşitli zorlukları olduğunu fakat çeşitli çalışmalarla halledebileceğimi söylediler. Bu şekilde kafamda bazı şeyler oluştu." diye konuştu.

Haftanın altı günü oldukça ağır antrenmanlar yaptığını ifade eden Türkoğlu, bunların arasında kuvvet, kara ve havuz antrenmanları olduğunu anlattı.

- "Kendime 'yapman gereken sadece yüzmek sakin ol ve devam et' dedim"

Manş Denizi'ni geçişinden önce denizde hiç durmadan altı saatlik antrenmanlar yaptığını aktaran Türkoğlu, şöyle konuştu:

"Bunların hepsi de orada geçişte daha rahat etmem için yaptığım şeylerdi. Burada o zorluğu çekip, orada daha iyi yüzebilmek için yaptım. Hepsinin de geri dönüşü çok güzel oldu. Ben bu geçişi geçen yıl yapacaktım ama salgından dolayı İngiltere'ye gidemedim. Birkaç yılın verdiği bir birikim vardı. Ben de 'tamam artık ben hazırım ve suya girip başlayacağım' dedim. Kafamda da 'Aysu zaten yapman gereken tüm antrenmanları yaptın, şu an yapman gereken sadece yüzmek, sakin ol ve devam et' dedim. Suya girdiğimde her şey çok güzeldi. Her zaman sonuca, karaya varmaya odaklı şekilde yüzdüm ve hiçbir zaman bırakmayı düşünmedim. Tek korkum kaptanın beni akıntıdan dolayı sudan çıkarmasıydı çünkü böyle bir şey olabiliyor. Beni sudan çıkarsaydı yıkılırdım ve çok üzülürdüm ama kaptanımız da oldukça deneyimli beni doğru yönlendirip doğru şekilde karaya çıkmamı sağladı."

Babası 58 yaşındaki Mustafa Türkoğlu da iki kızının olduğunu, kendisinin de Aysu ile Manş geçişinde aynı duygu ve heyecanı yaşadığını ifade etti.

16 saat 28 dakikanın sonunda güzel bir sonuç aldıklarını belirten Türkoğlu, "En sert havaya denk geldik. Dalgalar tekneyi çok kötü etkilemişti. Mide bulantılarım oldu ve çok kötü geçirdim. Bir yandan kızıma tezahüratımı yapıyordum 'harikasın, harikasın' diyordum. Sonra teknenin arkasına gidip istifra ediyordum. Bütün gün boyunca ağzıma hiçbir şey koyamadım ama bu yaşadıklarım hiç önemli değil. Önemli olan Aysu'nun bitirmesiydi, harika bir son oldu." ifadesini kullandı.

- Nesrin Olgun Arslan: "Aysu imkansızı başararak Manş Denizi'ni geçti"

Manş Denizi'ni 1979'da 15 saat 47 dakikada yüzerek geçen ilk Türk kadını unvanı bulunan Nesrin Olgun Arslan da Aysu Türkoğlu'nun başarısından gurur duyduğunu söyledi.

Türkoğlu ile yaklaşık 4 yıldır tanıştıklarını belirten Arslan, "Halen açık deniz yarışlarına katılıyorum ve Aysu ile oradan tanışıyorum. Aysu'nun başarılı olması benim için müthiş bir duygu oldu." dedi.

Arslan, Aysu ile sürekli tecrübe paylaşımında bulunduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bilgilerimi, mental olarak nasıl hazırlanması gerektiğini onlarla paylaştım. Aysu da 16 saat 28 dakika yüzdü, o da benimle aynı şansızlıkları yaşadı. Dalgalar ve fırtına onu oldukça zorladı. Biraz da şans meselesi bu. Manş öyle bir cehennem ki büyük bir savaş vermek zorunda kalıyorsun. Tabii hak edenin de kendisini geçmesine müsaade ediyor, sonunda o başarıyı veriyor. Aysu da bu büyük mücadeleye vererek, 16 saat 28 dakika da yüzerek geçti. Ben ona yaşayacağı sıkıntıları hep anlatmıştım, karşılaşacağı sıkıntılarla nasıl baş edeceğini söylemiştim ve Aysu gerçekten imkansızı başararak Manş Denizi'ni geçti. Onu evden saniye saniye takip ettim. Onu izlerken bir an kendi yüzdüğüm anımı düşündüm. Benim sloganım 'İmkansızı başarmak biraz zaman alır'dı. Türk kadını bunu yüzyıllar boyunca hep göstermiştir. Aysu da bunu ispatladı."

Aysu Türkoğlu, 29 Temmuz'da Manş Denizi geçişini 16 saat 28 dakika sonunda Fransa'nın Cap Gris-Nez kıyılarında bitirmişti. Yüzücünün saatlerce kulaç attıktan sonra tekneye çıktığı anlar sosyal medya hesabından da yayımlanmıştı.

Bu haber toplam 191 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.