Bayram tatilinin başlamasıyla Muğla ve ilçelerine gelen tatilciler sahil kenarlarında yarattığı izdiham, coronavirüs salgınının artışı yönündeki endişeleri arttırdı. Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Hakkı Turan, kamu otoritesinin kontrolü bıraktığına dikkat çekerek, “Muğla için ikinci dalgadan bahsedilemez. İl yerelinde daha biz birinci dalgadayız ve bu dalganın giderek, güçlenmesini bekliyoruz. Bu tedbirsizlikle gidersek, gelecek pek parlak görünmüyor” dedi.

Haber Merkezi

4 günlük Kurban Bayramı tatiliyle yerli turistlerin gözdesi olan Muğla ilinde, özellikle kıyılarda oluşan izdiham görüntüleri, coronavirüs salgınının artış göstereceği yönündeki endişeleri arttırdı.

Maske kullanımı ve sosyal mesafe kurallarının hiçe sayıldığı Muğla kıyılarında, vatandaşların oluşturduğu izdiham, normalleşme sürecini de gölgede bıraktı.

“KAMU OTORİTESİ KONTROLÜ BIRAKTI”

Kıyılarda oluşan izdihamın, yeni bir salgın dönemine ilişkin etkilerini değerlendiren Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Hakkı Turan, “Muğla’da 1 Haziran ile başlayan normalleşme süreci ile her şeyin adım adım yapılması gerekirken, biz şuanda tamamen açıldık, saçıldık. Birazda kamu otoritesi kontrolü bıraktı. Sahillerde, barlarda, toplu etkinliklerde maske zorunlulukken kimse denetlemiyor. Denetlenmezse bir kural uygulanmaz” dedi.

“GELECEK PEK PARLAK GÖRÜNMÜYOR”

Son günlerde sahillerde yaşanan kalabalık için söylenebilecek bir şey olmadığını kaydeden Dr. Turan, “Kısıtlamalar bir anda kalkınca olacağı buydu ama yoğunluğa rağmen maske ve mesafe kurallarına uyabilseydik belki bir nebze önüne geçebilirdik. Kurallara uyulmanın yanı sıra denetleme bile yapılmadı. Muğla için ikinci dalgadan bahsedilemez. İl yerelinde daha biz birinci dalgadayız ve bu dalganın giderek, güçlenmesini bekliyoruz. Biz birinci dalganın henüz yükseliş kısmındayız. Bu tedbirsizlikle gidersek, gerçekten gelecek pek parlak görünmüyor” diyerek endişesini dile getirdi.

Pozitif bulgu taşıyanların temas ettiklerinin de testten geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vatandaş korona semptomları var, hastaneye gidiyor ve sonuç pozitif. Bu hasta sorgulanıyor. Son 3 gün içerisinde ya da son 1 hafta içerisinde yakın temasta bulunduğu kimler belirleniyor. Filyasyon ekibi o yakın temasta bulunduğu kişileri ziyaret ediyor. Ekip tarafından deniliyor ki, ‘Siz şu şahısla yakın temasta bulunmuşsunuz, bu kişi pozitif. Siz 14 gün evde duracaksınız. 14 gün boyunca aile hekiminiz siz arayacak, bir şikâyetiniz ya da semptomunuz var mı, yok mu sorgulayacak. Eğer semptom gelişirse hastaneye gideceksiniz ya da 112 ekibi sizi hastaneye götürecek. Test yapılacak, gerekirse tedavi başlayacak.’ Şimdi bu süreçte işleyiş bu. Tüm Türkiye’de Sağlık Bakanlığı bu şekilde uygulatıyor. Bizde Türk Tabipler Birliği olarak da diyoruz ki, ‘Pozitif vaka buldunuz, şüpheli temaslıları 14 gün ev izolasyonuna aldığınızda test yapın.’ Bu kişiler eve gönderiliyor tamam ama ev izolasyonu denilen şeye uyup uyulmadığını bilemeyiz ki. Dördüncü, beşinci gününde ya da bir hafta sonra semptomlar ortaya çıktığında test yapılıyor ve pozitif bulunduğunda hastaneye yatırılıyor. Peki bir haftalık sürede semptom çıkıncaya kadar bu kişi ev izolasyonuna ne kadar uydu? İnsanlara temas etti mi? Bu kısım kaçırılıyor işte. Kaldı ki semptom vermeden pozitif olarak, bulaştırıcı insanlarda var. Bu hastalık herkeste semptom vermeyebilir. Gizli seyrederek, gizli bulaştırıcılar olabilir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı vaka temaslılarına test yapmıyor. Pozitif vaka temaslılarının hepsine test yapılmaması ve 14 gün ev izolasyonlarının denetlenmemesi halk sağlığını tehdit etmektedir. Vaka temaslılarına hemen test yapılmalı ve bu temaslıların ev izolasyonlarının ciddi bir şekilde denetlenmesi gerekiyor.”

“SALGINLA İLGİLİ HERŞEY ŞEFFAF AKTARILMALI”

Coronavirüs ile ilgili her şeyin halka şeffaf olarak aktarılması gerektiğini savunan Dr. Hakkı Turan, “Siz mahallenizde hangi sokakta kaç vaka olduğunu bilmeli ve gerekirse o sokaktan geçmemelisiniz. Toplu etkinliklerimizi tekrar gözden geçirmeli, gerekirse ertelemeliyiz.” ifadelerini kullandı.