MUĞLA’DA YAŞANAN ÇEVRE TALANLARI KONUŞULDU
MUÇEP Menteşe Meclisi 3'üncü Meclis Toplantısı’nda Muğla’da yaşanan çevre talanları ve bu talanlara karşı yürütülebilecek çalışmalar konuşuldu.Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi 3'üncü Meclis Toplantısını,...
MUÇEP Menteşe Meclisi 3'üncü Meclis Toplantısı’nda Muğla’da yaşanan çevre talanları ve bu talanlara karşı yürütülebilecek çalışmalar konuşuldu.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi 3'üncü Meclis Toplantısını, Menteşe Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi.
Huriser Buga tarafından yapılan açılış konuşması ve 2 Aylık Çalışma Raporunun okunmasının ardından Meclis işleyişi değerlendirildi.
Türkiye ve Muğla'da öne çıkan çevre sorunları ve yapılacaklar hakkında konuşmaların yapıldığı toplantıda, Meclis üyesi Mehmet Özavcı tarafından zeytinlik yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve buna karşı yapılacaklar değerlendirildi.
Özavcı, maden yönetmeliğinde yapılan değişikliğin 16 milyon 800 bin zeytin ağacının olduğu Muğla bölgesi için büyük tehditler oluşturduğunu ve yönetmeliğin açılan davalarla iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.
“BU YÖNETMELİK ANAYASAYA AÇIKÇA AYKIRIDIR”
Maden yönetmeliğinde yapılan değişikliği değerlendiren Özavcı, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Maden yönetmeliğinin değişikliği hakkında kısaca bahsedecek olursak, ‘ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere’ deniliyor makyaj böyle başlıyor. ‘Yürütülen madencilik faaliyetlerinde tapulu zeytinlik olarak kayıtlı alanlarına denk gelmesi faaliyetlerinin başka alanlarda yürütmesinin mümkün olmaması durumunda, Madencilik faaliyetleri yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski haline getireceğine taahhüt etmesi şartıyla’ deniliyor peki bu kişi ölürse veya şirket iflas ederse ne olacağı hiç belli değil. ‘Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütecek kısmının taşınmasına’ deniliyor zeytinin taşıyacağı bir alan var mı Türkiye’de kalmış mıdır? ‘Sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak bakanlıkça izin verilecektir’ deniliyor peki yeni tesis edilecek tesislikler nerede tesis edilecek, nasıl olacak bu iş. Yada madenin olduğu yerde kayalık olan alanlar artık verimsiz hale gelmiş, çoraklaşmış hale gelmiş alanlarda zeytinin yeniden orda tesis edilmesi mümkün mü? ‘Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesi ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak bakanlıkça izin verilebilmesi için madencilik faaliyetini gerçekleştirecek kişi madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski haline getireceğine’ yani sahanın üstünde maden alınmış ve toprak taşınacak zeytine uygun haline getirilebilmesi mümkün değil. Bu yönetmeliğe kim inanır. Hiçbir bağlayıcılığı olmayan ister tüzel ister gerçek kişinin tahakkuk söz eden kişinin olumu ve iflasından bahsetmeyen bu içerik sakattır. Verimsiz hale gelen yere zeytinliklerin yeniden verimli olması mümkün müdür yada taşınması mümkün müdür? Bu yönetmelik anayasaya açıkça aykırıdır.”
“BÖLGEMİZİ BİRLİK OLARAK SAVUNMAMIZ GEREKİYOR”
Muğla’da yürütülen doğa talanını karşı birlik olup mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Özavcı, “Muğla’nın tek bacalı sanayisi Kireç Sanayiydi. Etrafında yerleşim yerlerine, zeytinliklere zarar verdiği gerekçesiyle bu fabrikayı birileri kapattırdı. Bu fabrikayı kapattıranlar şimdi yanımızda yoklar. Şimdi o bölgede orada bir takım rezidans gibi bir takım yapılar kuruluyor. Enerji ihtiyacımızın karşılanması için alternatif teknolojilere yönelmek yerine inatla termik santrallere yatırım yapılması anlaşılmaz bir durum. Ayrıca çimento fabrikasıyla ilgili kullanılacak kömür yatakları bizim bölgemizin altında. Menteşe’den yaylaya kadar uzanıyor. Bölgemizi birlik olarak savunmamız gerekiyor” dedi.
Korunan alanların tespitine ilişkin yönetmelik değişikliğinin getirdikleri ve yapılabilecekler hakkında değerlendirmede bulunan Tevfik Dalkılıç, son yayımlanan yönetmeliğin 2020 yılında Danıştay tarafından iptal edilen yönetmeliğin neredeyse aynısı olduğunu kaydetti.
“BAYIR HALKININ YÜZDE 80’İNİN PROJEYE KARŞI”
Son günlerde gündemde oldukça fazla tepkilere neden olan Çimento Fabrikasına karşı şuana kadar yapılan çalışmaları anlatan Haluk Özsoy’un ardından Meclis Toplantısına katılan Deştin köylülerinden Bekir Kaymak Bayır halkının yüzde 80’inin projeye karşı olduklarını dile getirdi.
Meclis toplantısında son olarak, Toprak ilmi ve Ekoloji Uzmanı Prof.Dr. Doğan Kantarcı, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, Doğa Koruma Politikaları Uzmanı Itri Levent Erkol ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Sebahat Genç, Bayır Çimento Fabrikası hakkında görüşlerini anlatti.
Bu haber toplam 404 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.