MUHALEFETİN GAZ SANCISI

Karadeniz'de  320 milyar metreküp doğal gaz bulmamızın ve şu an bulunan noktanın altında iki ayrı katmanda daha doğal gaz tespit edildiğinin, sondajın alttaki diğer iki katmana doğru devam ettiğinin, münhasır alan ilan ettiğimiz...

MUHALEFETİN GAZ SANCISI

Karadeniz'de  320 milyar metreküp doğal gaz bulmamızın ve şu an bulunan noktanın altında iki ayrı katmanda daha doğal gaz tespit edildiğinin, sondajın alttaki diğer iki katmana doğru devam ettiğinin, münhasır alan ilan ettiğimiz diğer bölgelerde de doğal gaz  sondaj çalışmaları yapılacağı ve sonuçların müspet beklendiği açıklanmasının ardından siyasi tarihimizin (lanetli kavmi) muhalefet cephesinin tepkilerini takip etmeye başladım.

"Hayırlı olsun." derler mi,

"Bu gelişmeden milletimiz adına çok memnun olduk." derler mi,

"Yetmez ama evet..." derler mi? diye...

Doğal gaz bulunduğuna dair haberin açıklanması sonrası bu kavmin önde gelenlerinin ya tansiyonu yükseldi, ya migrenleri tuttu, ya başları dönmeye gözleri kararmaya ya da nerede ise kalp krizi geçirmeye başladılar.

Muhalefet liderlerinin yaşadıkları şok veya gaz sancıları öyelsine büyük ki o gün bugündür kayıplar. Nerede olduklarını ne bilen var ne gören.

Biraz kendilerine gelir gibi olanlar ise bu muştuya, beklediğimiz lanetli, negatif yorumlarını eklemekte gecikmedi.

-"Doğal gaz bulundu ama, çıkartılacak doğal gaz miktarı yapılacak masrafları karşılayacak mı?"

-"Doğal gazı bulmak yetmiyor, çıkartılması için  en az 7-8 yıla ihtiyaç var."

-"Doğal gaz miktarı bizim ihtiyacımızın tamamını karşılamıyor ki, bütçeden o kadar para  harcamaya  değer mi?"

-"Doğal gazı çıkartma ve pazarlama işini yandaşlarına verirler."

-"Doğal gaz haberi neden Cuma günü açıklandı da başka bir gün açıklanmadı?

Siyasi tarihlerinde  değil denizde petrol, doğal gaz kuyusu açmak, karada benzin istasyonu açmayı beceremeyenler doğal gaz bulunmasını küçümseme, önemsiz bir iş gibi gösterme yarışına girdiler.

Duyduklarımıza inanabilmek için, rüyada olmadığımıza emin olabilmek için aynı açıklamaları ağzı açık, şaşkınlıkla izleyen eşimize çocuklarımıza "doğru mu duyuyorum" diye doğrulatmak zorunda kaldık. Zira bunları söyleyenler Ermenistan veya Yunanistan vatandaşı falan değildi. Ceplerindeki kimlik belgelerine bakarak karar verecek olsak Türk' tü. Ama dilleri, yürekleri kendilerini Türk hissetmediklerini söylüyor, işleri hareketleri de  Türk olmadıklarını doğrular şekilde tezahür ediyordu.

Birden aklımıza, 2017 yılında  CHP Grup Başkan Vekili olan Altay'ın " Bu hükümet dünyanın en iyi işini  yapsa da alkışlayacak değiliz." cümlesi geldi.

Varlığı ülke için, Türk siyaset  tarihi için yüz karası hatalarla dolu bu Lanetli Kavim duble yollara, hastanelere, geçitlere, barajlara, hızlı trenlere, havalimanlarına, nükleer santral yapımlarına, milli savunma yatırımlarına, İha' lara, Siha' lara, milli ve bölgesel güvenlik amaçlı  TSK' nın yurt dışı operasyonlarına nasıl karşı çıkmış, burun kıvırmış ise doğal gaz bulunmasını da aynı memnuniyetsizlikle karşılamıştı.

Bu mutlu haberi gölgelemek adına mecliste vekilleri, basın ve medyada beslemeleri, yerel yönetimlerde belediye başkanları farklı farklı konularla basında, tv de yer alarak bu başarıyı gölgeleme yarışına girdiler.

İlimizin Osman amcası da yanına Bodrum Bld Bşk.nı  alarak  Bodrum'da arz-ı endam etti. Patlayan su boruları nedeni ile DSİ yi suçlama ve çeyrek asırdır var olan sorunları çözememiş olmanın beceriksizliğini  devlete,  DSİ' ye yıkmaya çalıştı.       81 vilayete aynı  alt yapı malzemesi ile hizmet veren  DSİ yi Muğla'ya kalitesiz malzeme göndermekle itham ederken, "Acaba biri çıkarda su arızası  dışında bir yıl da bir sokak veya caddeyi üst üste defalarca  neden kazdığımı sorar mı? diye de düşünmüyordu. Üstelik bu showun zamanlamasını da tam doğal gaz bulundu sevincini yaşadığımız günlere denk getirdi. Niyet bariz olarak "Çamur at tutmazsa  izi kalsın." dan başka bir şey değildi. Muğla tabipler odası da yine aynı zamanda sokaklara dökülüp basın açıklaması yaparak, pandemiden yalnızca kendi meslek grupları olumsuz etkilenmişçesine  mağdur edebiyatı yapmaya kalkıştılar.

Hayra niyetli olanlar harıl harıl çalışırken şer de birleşenler en iyi yaptıkları işi yapıp konuştu, yine maraza çıkarmaya uğraştılar.

Doğal gazın bulunması sonrası yaşadığımız sevincin bir diğer nedeni de Kanal İstanbul projesinin devlet yönetimimizin  ne kadar ileri ve doğru  görüşlü olduğunu kanıtlamasıdır.

Zira  hangi sürede çıkartılırsa çıkartılsın ( ki yeni kuyularla  çok daha büyük doğal gaz rezervleri bulunulacağı düşünülüyor ) çıkan doğal gazın bir kısmı da   deniz yolu ile sevk edilecek, halen yoğun gemi trafiği nedeni ile risk altındaki İstanbul Boğazı nın taşıdığı risk daha da artacaktır. Oysa kanal İstanbul'un faaliyete geçmesi ile birlikte çıkartılacak doğal gazın gemi taşımacılığında izleyeceği yeni  rota Kanal İstanbul olacağından hem İstanbul Boğazı nın doğal ve tarihi güzelliği korunacak, hem boğaz çevresinde yaşayan insanların mal ve can güvenliği sağlanacak, hem de şu an hiç bir ücret ödemeden geçen gemilerden  geçiş ücreti alınacaktır.

Bütün  pozitif yönlerine rağmen bu gelişme de lanetli kavmi tıpkı müttefik oldukları dış güçler gibi memnun etmedi.

Görünen o ki, Ege Denizi' ni  İzmir' i ve Trakya' yı  Yunan' a , Kars, Ardahan ve çevresini Ermeni' ye bırakırsak, doğal gaz sondaj harcamalarına ayırdığımız para ile Eyfel  kulesi büyüklüğünde Atatürk heykelleri yapar, IMF' den yine ödememizin yıllar süreceği yüksek faizli borçlar alırsak, meydanları "Patates, soğan güle güle Erdoğan" veya üstü alkol şişesi resimli "İçelim güzelleşelim." afişleri, pankartları ile donatırsak, Tüpraş'ın naktini dolara çevirerek ekonomiye darbe vurmaya kalkışan Gezi nin destekçisi Koç' u milli kahraman ilan edersek, sınırlarımızda Pyd' ye, mecliste ve  sokaklarda Dhkpc'ye göz yumar Lgbti cilere ses çıkartmazsak  mutlu olacaklar.

Yazıklar olsun.

Korkmaz Karaca " Allah kimseyi ülkesinde doğal gaz bulundu diye üzülecek kadar şerefsiz yapmasın. " yazdı ya...

Kendisine aynen katılıyor ve ben de naçizane altına imzamı atıyorum.

Selam ve dua ile.

Bu haber toplam 168 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.