“Bir ulusun yaşamındaki eğitimin önemini belki de en iyi anlayıp, anlatmış ve bizlere yol göstermiş olan kişi Başöğretmen Atatürk'tür.” düşüncesini ilke edinen (67) yaşındaki emekli öğretmen Mesut Koca, mandolini özgürce çalabilmesini, Atatürk’ ün öğretmenlerine ve Başöğretmen Atatürk’ün Cumhuriyeti’ ne borçlu olduğunu söyledi.

Mustafa YILDIRIM

Muğla Fethiye’ de Yeşil Üzümlü Mevkii’ nde yaşamını sürdüren Öğretmen Mesut Koca, 1969 Yılı’nda eğitim aldığı, Aydın Nazilli Ortaokulu’ nda, müzik derslerinin zorunlu olduğunu belirtti.

Emekli Öğretmen Koca, Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim ve öğretime verdiği değer ve önem sayesinde, aydın nesiller yetiştiğini ve yetişeceğini vurgulayıp, okul yıllarında, İstiklal Marşı ile Öğretmen Marşı’nı mandolin ve diğer çalgı aletleri ile çalamayan öğrencilerin mezun olamadıklarını dile getirdi.

Mandolin çalmaktan çok keyif aldığını ve çalarken de o eski yılların gözünün önüne geldiğini belirten Öğretmen Koca, “Mandolin çalmak özgürlüktür!” dedi.

Eğitim Sisteminde Körelme

“Eski yıllarda eğitim ve öğretimler çok daha güzeldi. Bizler küçük yaşlarda, cumhuriyet ve Atatürk sevgisi ile eğitildik, öğretildik. Öğretmenlerimiz bizlere İstiklal Marşı ve Öğretmen Marşı’nı çalmayı ve ezberlemeyi öğretmeden, bizi mezun etmezdi. Derslerimizin tamamını kavramadan da mezun olabilmemiz mümkün değildi ve yıllar geçtikçe, eğitim sistemi de değiştikçe öğrenim konusunda maalesef hızlı ve sıkıştırılmış bir eğitime geçildi.” şeklinde düşüncelerini açıklayan Emekli Öğretmen Mesut Koca, günümüzdeki eğitim ve öğretim sisteminin köreltilmiş olduğuna vurgu yaptı.

Neslin bugün için değiştiğini dile getiren Koca, “Aile ve öğretmenlerinden çekinen bir toplumu artık göremiyorum. Bizlere öğretilen görgü kuralları bilinmez oldu. Örneğin otobüslerde büyüklere yer verme saygısını, günümüzde göremediğimiz gibi gözlemlerim, büyüklerin ayakta durması, öğrencilerin ise oturmasıyla yolculuklar yapılır hale geldi.” diye görüşlerini belirtti.

Eğitimden Uzaklaşan Nesil

Geçmiş yılların öğretmeni Mesut Koca, “Görev yaptığımız okullara gelen tüm öğrencileri, hemen hemen her yönleri tanırdık. Köy okullarında görev yaparken, çoğu evde elektrik bulunmazdı. Öğrencilerimizle özel olarak ilgilenip, elektriği olmadığı için ders çalışamayan öğrencilere, tekrar tekrar ders anlatırdık. Onların ailevi durumlarını bilir, gelecek nesillere donanımlı ve eğitimli gençler olarak yetişmelerini sağlamaya çalışırdık.” dedi.

Öğretmenlik mesleğini çok kutsal gördüğünü söyleyen Emekli Öğretmen Mesut Koca, “Eğitim ve öğretim, en önemli bir meslektir. O dönemlerde, İstiklal Marşı ve çarpım tablosunu ezbere bilmeyen öğrencilerin mezun olması imkânsızken, günümüzde eğitim sisteminde, teknoloji çağı ile birlikte gelen cep telefonu hastalığına yakalanan öğrenciler, hatta üç yaşındaki çocuklar, telefonlardan kafasını kaldırmadan, salgının da etkisi ile eğitimden tamamen uzaklaşmış bir durumda! Bu durum beni çok üzüyor! Gelecek nesillerimiz, sosyal medya esiri olan kişilerden oluşacak!” şeklinde düşünlerini açıkladı.

Yaşlandığı için artık mandolin çalamadığını belirten Emekli Öğretmen Koca, “Bugün unutulup giden mandolin aleti, keşke günümüzün müzik derslerinde de öğretilmeye devam etseydi! O zaman belki çocuklarımızın bu istekle okullarına daha iyi adapte oldukları da görülebilecekti!” diye görüş belirtti.