UFAK BİR  DENEME

Sizlerle buluşalı yaklaşık 4 ay oldu. Bu 17 tane yazıyı yazarken, ilk günkü heyecanım hala devam ediyor. Cümleyi bitirince yüz defa kontrol ediyorum. Defalarca sorguluyorum:Anlam bozukluğu var mı?İfadeleri doğru aktarabildim mi?Her...

UFAK BİR  DENEME

Sizlerle buluşalı yaklaşık 4 ay oldu. Bu 17 tane yazıyı yazarken, ilk günkü heyecanım hala devam ediyor. Cümleyi bitirince yüz defa kontrol ediyorum. Defalarca sorguluyorum:

Anlam bozukluğu var mı?

İfadeleri doğru aktarabildim mi?

Her hangi bir hastalık deneyimi geçiren  birey ve ailesine hatalı bilgi aktarıp, yanlış duygular yükler miyim acaba ?

Hiç hoşlanmadığım dramayı tekrar yaşatır mıyım ki?

Asıl derdimi anladılar mı?

Toplumsal baskı ve söylemleri, kırıcı olmadan aktarabiliyor muyum?

"" AHH VAHH, AH GİDİ  kelimelerini ben de  kullanıyorum, bi daha dikkat edeyim ""  diye düşündürtebildim mi ?

Daha bir çok sorgulama var kafamda..

Eminim her kelimemi ve cümlemi anlıyorsunuz. Hepinize gönülden teşekkür ederim. Aktarımlarımda bir kusurum olduysa af ola.

Gerçekten anlaşmaya çalışıyorum hayatla. Savaş bitti artık.

Egolu değilim ama KENDİMLE  GURUR DUYUYORUM. YAŞADIKLARIMI CESARETLE  ANLATIYORUM. Bazen hiç kolay olmuyor  ama anlatmaya sonuna kadar devam edeceğim.

Deniz yıldızlarını okyanusa birlikte atmayı öğrenene kadar, hep umudum var kıyıda...

Her şeyi bilmiyorum. Sadece yaşadıklarım var cebimde. Ama öğreniyorum.

Korkularım da var. Arınmaya, yüzleşmeye çalıştığım korkular... Onlardan kaçmıyorum artık.

Kendimi aynada bile göremediğim günler oldu. Şimdi her şeyi görmenin keyfini yaşıyorum.

Aylarca  yıkanamadığım günler oldu hastanede. Sıradan bir banyonun mutluluğu karşısında, gözümden akan yaşı biliyorum ben...

Günlerce yatıp sonrasında yeniden yürümeyi öğrendim.

Bundandır ki; kimsenin lafı artık beni bozmaz. Güler geçerim. Haa bi de karşımdaysa illa cevabını alır benden. Sessizce anlaşılmayı beklemem.

Küllerimden yeniden doğmayı öğrendim. Ama yalnız değildim. Ailemin ve sevenlerimin desteğiyle, dualarıyla yeniden başladım, yeniden  başladık.

Bu yüzden yaşadıklarım sadece benim hikayem değil. Bizim hikayemizdir. İnsan zamanla biz olmayı öğreniyor.

Bunları neden yazdım bilir misiniz?

Yıllar önce ufak bir kız çocuğu vardı. Simsiyah boncuk gibi gözleriyle usulca yanıma gelip gülerek saçlarımı eline dolar, tüm gücüyle de çekerdi. Sonrasında kıvırcık, upuzun saçlı, zarif bir hanımefendi oldu. Artık ben onun saçlarına kafamı dayar oldum. Adı HANDE

Bu hafta acı bir kaybımız oldu. Kendi gibi kalbi de güzel HANDE KÖTEK' i kaybettik. Hayatta bir tek ölüme çare yok. Bir yerlerde daha büyük acılar yaşanıyor. Herkesin derdi kendine göre büyük mutlaka.

Ama ayağa kalkıp yürüyebiliyorsanız, görebiliyorsanız, duyabiliyorsanız, nefes alabiliyorsanız, ağlayabiliyorsanız, dokunabiliyorsanız, lokmanızı yutabiliyorsanız, suyu içebiliyorsanız, sevebiliyorsanız  şükür edin ve artık söylemeyi bırakın. Sadece bunların birini bile yapabilmek için dua edenler var.

YOLUN  IŞIK  OLSUN  HANDEM

İYİ Kİ VARDIN HAYATIMIZDA, HEP DE OLACAKSIN...

Uğur abim Fatoş ablam, bazen söylenecek bir söz kalmıyor.........................

Bu haber toplam 332 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.