YAZI KALIR, SÖZ UNUTULUR.

Olağanüstü bir olay yaşadığımızda, ilk sözümüz “ne günlere kaldık” olur. Bu günler bu söz her yaşanan olay veya sözde kullanır olduk. AK parti sözcüsünün biri, Suriyelileri gönderir isek sanayimiz biter demiş. CHP’li...

YAZI KALIR, SÖZ UNUTULUR.

Olağanüstü bir olay yaşadığımızda, ilk sözümüz “ne günlere kaldık” olur. Bu günler bu söz her yaşanan olay veya sözde kullanır olduk. AK parti sözcüsünün biri, Suriyelileri gönderir isek sanayimiz biter demiş. CHP’li bir Belediye başkanı da ilinde yaşayan yabancıların su bedellerini on katına çıkaracağız dedi.

Bu iki siyasetçinin sözleri, TV’lerde, basında tartışılıyor. Taraf olanlar, bu sözlere göre yönünü belirlemekte. Hangi siyasetçinin söylediği söz doğru. Yaşadığımız olaylar nedir?

Cağımızın hastalığı COVIT için bilim insanları gece gündüz çalışarak aşıyı buldular ve insanlığın emrine sundular. Bu melanet virüs insandan insana geçiyor ve yakalananın gözünün yaşına bakmıyor.  Vaka sayıları ve vefat eden insanlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor.

Ülke sınırlarımız yol gecen hanı gibi. Sadece Suriyeliler gelmiyor ülkemize. Afganlı, Surinamlı, adını dahi bilmediğimiz ülke insanı elini kolunu sallıya sallıya sınırlarımızı aşarak yurdun değişik yerleşim yerlerine ulaşıyor.

Benim ilçem Yatağan da takribi üç bin civarında Suriyeli yaşıyor. Sokaklarımızda çok çocuklu aileler, her iş yerinde bir Suriyeli işçi çalışmakta. Ekmek elden, su gölden geliyor. Maddi durumu iyi olanlar iş yerlerini açtı. Şehirler arası ticaret hatta ihracat ile uğraşanları mevcut. Maddi durumu iyi olmayanlar ise sigortasız olarak çalışıyorlar. Tabi kayıt dışı çalışma bazı işverenlerin işine yarıyor ve daha fazla para kazanıyorlar. Ak parti sözcüsünün sözü burada yerini buluyor.

Düşünün bir ailede 5 veya fazla çocuk. Küçük yaşta evlendirilen kadınlar. Eşi ağır işlerde çalışıyor ve çocukların yarınlarda ne olacağı, topluma uyumu ve yaşam standartları. Yaşadıkları şehirdeki insanların yaşamları ile gelenek ve görenekleri. Burada bir yaşam ve medeniyet çarpışması yaşanması hiçten bile değil.

Belediye başkanının görevi, beldesinde yaşayanların din, dil ve ırkına bakmadan hizmettir. Yaşanan sorunları, halkı ile paylaşması doğaldır ama kişiye göre hizmet vereceğim ve bedel alacam demesi etik değildir.

Ülkemizde bu kargaşanın bir an önce bitmesi için siyasilere büyük görevler düşmektedir. Yaşam biçimimiz, örf ve adetimizin farklı olduğu ve ülkemizde mülteci veya başka Ad altında yaşayanların bir an önce ülkelerine dönmeleri için daha aktif bir şekilde çalışmaları zaruret haline gelmiştir. Sosyal medya, toplantı veya basın yolu körüklenen bu yara en kısa sürede çözüme ulaşmalıdır.

Dün ülkemde, mezhep, siyasi çatışmalar sonrası bir çok vatandaşımızı kaybettik. Yarın ajan ve provokatörlerin faaliyete geçerek dün yaşadıklarımızı yarın yaşatılmayacağının garantisi var mı?

Bu haber toplam 193 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.