Alemi İslamın dört bir yanına  şöyle  göz atarsak gördüğümüz manzara  Müslümanın Müslümana ,Müslüman olamayan devletlerin Müslüman olan devletlere  saldırdığını hatta işgale bile vardığını şahit olmaktayız . Hatta Müslümanlara  yapılan eziyetlere göz yumma ,destek verme gibi eylemler aynı olduğundan Allah bu zalimleri mutlaka dünyadada  ahirettede hesabını soracaktır.

Yüce Allah , zulmün her türlüsünü  yasaklamış ve haram kılmıştır .Müslüman veya kafire yapılmış hiç ayrım yapmaksızın zulmü  kim yaparsa  yapsın bunun cezasını mutlaka çekeceğini açıkça bildirmiştir . Zulmü haram kılan yüce Allah  , zulmü  alkış tutanlara , zulmü destekleyenlere , yanında ve içinde olanlara  aynı kategoriye almıştır  yani zulmü yapmış gibidir. Buradan anladığımız zulüm yapmak şöyle dursun  ona meyletmek, dalkavukluk etmeyi , onların yaptıklarını rıza göstermek  bile aynı durumdur.

Eğer bir yerde zulüm varsa zulmeden çevresinin ve yandaşlarının  yardımıyla zulm etme imkanı bulur. Zulüm denildiği zaman  aklımıza Bir kimsenin  başka bir kimse üzerinde , bir devletin başka devlet üzerinde tahakküm kurması , onun malının  zorla elinden alınması ve zorbalığı  çağrıştıran söz ve davranışlar akla gelir. Burada  zulmeden ve yandaşları kendilerini bir hesaba çekmeli. Yapılan hareket birilerini haksız olarak zulüm varsa Allah bunların yaptıklarını yanına koymayacaktır. Bundan derhal  vaçgeçmeli.

Ancak zulüm bunlardan da ibaret değildir,  haksız yere adam öldürmek, hırsızlık yapmak , Müslümanlara baskı ve işkenceyle  yerinden yurdundan etmek gibi , misal olarak zalim ve zorba güçlerin basit emelleri uğruna  Suriye’de ve diğer İslam ülkelerinde kadın , çocuk erkek demeden ülkelerinden sürüp çıkarmak bınlar zulmün ta kendisi olduğundan , Allah bunların yaptıkları kötülüklerden dolayı yanlarına bırakmayacak , hesabı bir gün sorulacaktır. O kadın ve çocukların ahı hiçbir zaman yerde kalmayacak  ileride Allah ömrümüzü vefa ederse hep birlikte görececeğiz  ki  Allah mutlaka adili mutlaktır.

İnsanların diğer  insanlara , içinde yaşadıkları topluma ve tabiata ve diğer canlılara karşı işledikleri suçlar haksızlıklar ve tecavüzlerde  zulümdür.  Bununla beraber hayvanları sebepsiz yere katletmek ,bu günlerde çok  sıkça karşılaştığımız erkeklerin kadınları şiddeti elbette  haksız olan taraf zulüm içindedir. Yine bu günlerde sıkça haberlerde dinlediğimiz orman yangınları   bu daha da kötü çünkü ormanın içinde bin bir türlü hayvan lar bazen bir kundaklama veya piknik yapma uğruna canlarını veriyorlar sayamadığımız ağaçlar yanıp kül olmakta işte bundan daha kötülük ne olabilir .

Mehmet Akif Ersoy’un şu mısraları bize ne güzel anlatıyor.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevmem

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem

Zulme devam eden insanlara karşı sessiz kalmak  onların yaptıkları yanlışlıklara devam etmeleri için cesaret vermek olur. Bizler nerede ve ne zaman olursa olsun  yalanla , zorbalıkla  ve çeşitli sindirme yöntemleri ile insanların haklarını yiyen  ,onlara zulmedenlerin karşısında olmalıyız. Böyle insanlara karşı sessiz kalmamız işledikleri suçlara bizimde ortak olmamız  anlamına gelir ki bu da günah ve vebal olarak bize yeter.