Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Kötekli Mahallesi’nde geçtiğimiz akşam karşıt görüşlü iki gurup arasında çıkan kavganın ardından, Yoğurtçu Parkında açıklama yapmak isteyen birçok örgüt ve partilere polis ekipleri engel oldu, ortalık karıştı.

SİNEM KARAKAYA

Geçtiğimiz gün, Muğla’nın Menteşe İlçesi Kötekli Mahallesi’nde bulunan Tıp Fakültesi içerisindeki Turgutreis Öğrenci Yurdu önünde karşıt görüşlü iki grup arasında kavga çıktı. Sebebi henüz belirlenemeyen kavgada hafif yaralı olan çok sayıda kişinin çevredeki hastanelere kaldırıldığı öğrenildi.

Bu olayın ardından Muğla Kent Konseyi, Muğla Halk İnisiyatifi, Tüm Emekli Sen, Emek Partisi, Pir Sultan Abdal Derneği, Türkiye İşçi Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Disk, Disk Genel İş ve Yeşil Sol Parti tarafından Kötekli Yoğurtçu Parkında basın açıklaması yapılmak istendi. Fakat yoğun güvenlik önlemi alan polis ekipleri basın açıklamasına engel oldu.

Açıklama yapmak isteyen topluluk, basın açıklamasına engel olan polis ekiplerine tepki gösterdi.

Gazetemize yapılan açıklamada, “İlimiz ve daha özelde de Menteşe ilçemiz her görüşten bireyin istediği yaşam tarzını görece özgür bir biçimde yaşayabildiği, kendilerini ifade edebildikleri, örgütlerin politik faaliyetlerini biçimsel açıdan gerek birbirleri gerekse de yetkili kurumlarla uzlaşı içinde yürütebildikleri bir siyasi kültüre sahiptir. Uzak geçmişte bazı üzücü hadiseler meydana gelmiş olsa da özellikle son yıllarda politik faaliyetler bu uzlaşı kültürü içinde sorunsuz bir şekilde yürütülmekte, ilçemizde politik eylem ve etkinlikler huzuru bozmayacak şekilde gerçekleştirilmektedir.  Ancak son zamanlarda özellikle Kötekli bölgesinde meydana gelen bazı hadiseler bu huzur ortamını bozacak bir gidişatın işaretlerini vermektedir” ifadelerine yer verildi.

“KİMSENİN YILMAYA POLİTİK FAALİYETLERİNDEN GERİ DURMAYA NİYETİ ASLA YOKTUR”

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Belirli grupların, dış görünüş, yaşam biçimi ve politik görüş nedeniyle özellikle öğrencilere tehdit ve hakaretlerde bulunması, diğer gruplar politik faaliyetlerini icra ederken tacizde bulunması, nihayet farklı görüşte öğrencilere yönelik faşizan nitelikte fiili saldırılar gerçekleştirilmesi bu huzur ortamını tamamen bozabilecek bir tehdit oluşturma potansiyeli taşımaktadır.  Net bir biçimde ifade ediyoruz ki, kimsenin yılmaya, sinmeye, vazgeçmeye, korkmaya ve politik faaliyetlerinden geri durmaya niyeti asla yoktur ve asla olmayacaktır. Savunduğumuz ve inandığımız, haklı olduğunu bildiğimiz ilkeleri savunmaya, görüşlerimizi yaymaya, sesimizi yükseltmeye, insanlarla temas kurmaya, bir araya gelmeye devam edeceğiz.”

‘BİZ BU DÜŞÜNCEYİ BURADA YAŞATMAYIZ’ DİYEN HİÇBİR GRUBUN ÜNİVERSİTE YERLEŞKESİNDE YERİ YOKTUR

“Hatta bize yönelen taciz ve faşizan saldırılar kenetlenmemizi, motive olmamızı, bir araya gelmemizi kolaylaştırıyor ve bizi güçlendiriyor. Meşru hakları çerçevesinde politik faaliyet yürütenlere yönelik taciz ve saldırılar hedefte olanı değil, gerçekleştireni küçültür, tüketir ve gayr-i meşru kılar, aynı zamanda haksızlıklarını ve kendi düşüncelerine olan güvensizliklerini de gösterir. Kentler, toplu alanlar, özellikle de üniversiteler ve üniversite yerleşkeleri kaba kuvvetin ve yumrukların değil fikirlerin konuştuğu, dayatmanın değil özgür ifadenin var olduğu alanlar olmalıdır.  Bu alanlar her meşru düşünceye, bu düşüncelerin ifadesine ve propagandasına ve bu düşünceler çerçevesinde örgütlenmeye açıktır; ancak medeni toplumlada kaba kuvvete dayalı olarak ‘biz bu düşünceyi burada yaşatmayız’ diyen hiçbir grubun kentsel alanlarda, üniversite bünyesinde, yerleşkesinde ya da mahalinde bir yeri yoktur ve olmamalıdır.”

“TEDBİRLERİN ALINMASI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ”

“Huzur ortamının bozulmasını istemiyoruz” denilen açıklamanın son bölümü ise şu şekilde:

“Bizler, Menteşe’de ve özellikle de Kötekli’de hadlerini fazlasıyla aşarak baskı kurmaya, sindirme ve korkutma yoluyla politik faaliyeteleri sınırlandırmaya kalkışanlara karşı gerekli tedbirlerin alınması çağrısında bulunuyoruz. Başlangıçta ifade ettiğimiz gibi bizler en doğal hakkımız olan politik faaliyetlerimizi her hal ve şartta devam ettireceğiz, irademiz net ve kesindir. Dileğimiz ise ilçede uzun süredir devam eden huzur ve sükun ortamının bozulmaması, politik faaliyetlerin de bu ortam içinde yerine getirilmesi, karşılıklı uzlaşı ve saygı ortamının korunmasıdır. Bu çerçevede mülki amirlere, kolluk güçlerine ve yargıya sesleniyor; politik faaliyetlerin hiçbir baskı altında olmadan, özgürce ve bir zorlukla karşılaşmadan gerçekleştirilmesinin sorumluluğunun onlarda olduğunu hatırlatıyoruz.”