***Muğla Büyükşehir Belediyesi, Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde Basın Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı düzenledi. Yapılan yatırımları ve çalışmaları anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, bugüne kadar 3 milyar 45 milyon TL yatırım yaptıklarını ve döviz kuru dalgalanmalarından dolayı borçlarının 1 milyar TL arttığını söyledi.

***Toplantıda Çimento Fabrikasıyla ilgili konuşan Başkan Gürün, “Bizden önce, yani Büyükşehir olmadan önce her şey olmuş bitmiş. ‘Osman Bey isterse iptal edilir’ deniyor. Böyle bir şey yok. Padişahlık dönemi değil. Benim oraya karşı olacağım ve olduğum belli” dedi.

Sinem Karakaya

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, 3.sü düzenlenen Basın Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısında Muğla'da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezinde yapılan toplantıda, Başkan Gürün yapılan yatırımları anlatarak çalışmaları değerlendirdi.

Toplantıya; CHP Parti Meclis Üyesi Gizem Sayar Özcan, CHP Milletvekili Süleyman Girgin, CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, Menteşe İlçe Başkanı Mustafa Aytaç Kavak, Büyükşehir Başkan Vekili Cumhur Çoban, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, daire başkanları ve basın mensupları katıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, bugüne kadar 3 milyar 45 milyon TL yatırım yaptıklarını ve döviz kuru dalgalanmalarından dolayı borçlarının 1 milyar TL arttığını söyledi. Gürün, geleceğin çok parlak olmadığını vurguladı.

GÜRÜN: “BENİM KARŞI OLDUĞUM BELLİ”

Çimento Fabrikasıyla ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Herkes kendi yetki ve sorumluluk alanında işlem yapar. Nedendir bilmiyorum, buradaki yetki ve sorumluluğun hangi makama ait olduğu belli. Her şeyde Büyükşehir deniliyor. Bizden önce, yani Büyükşehir olmadan önce her şey olmuş bitmiş. ‘Osman Bey isterse iptal edilir’ deniyor. Böyle bir şey yok. Padişahlık dönemi değil. Benim oraya karşı olacağım ve olduğum belli. Bakın aynı siyasi görüşlü olan Milletvekillerimiz, Parti Meclis üyemiz imza verdi. Niye imza attık biz, ruhsatın iptal olması için. Buranın iptal olması için ÇED Raporunun iptal edilmesi lazım. Muhatap Menteşe Belediyesi değil ki, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde açıklama yapılması gerekiyordu. Hedef şaşıyor. Böyle durumlarda suçlanmaması gereken kurumlar suçlanıyor, muhatap alınması gereken kurumlar ne yazık ki muhatap alınamıyor. Karmaşa oluyor. Biz ÇED raporunun iptali için mücadele vermemiz lazım. Benim ÇED’in iptali ile ilgili geçmiş süreçle olduğu için şu anda müracaat etme hakkım yok. Benim çabam ÇED’i iptal etmek ama bunu yapamıyorum. Bahattin Başkan da yapamıyor” diye konuştu.

BAŞKAN GÜMÜŞ: “AÇILMIŞ OLAN DAVALARA MÜDAHİL OLDUK”

Konuyla ilgili yaşanan süreç hakkında bilgi veren Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ise, şunları söyledi:

“Çimento Fabrikası olayının başlangıcı 2006-2007 yılına dayanıyor. O zaman Bayır Belediyesi belediye başkanı AKP’li. Arazinin bir kısmı Bayır Belediyesi, bir kısmı da Deştin köy sınırlarında. Deştin kısmı da o zamanlar büyükşehir olmadığı için İl Özel İdare kısmında kalıyor. O zaman için İl Özel İdaresinde AKP’nin çoğunluk oylarıyla onaylanıyor. Bütün kurumlar Çimento Fabrikası yapılabilir diyor. O da ÇED konusu. ÇED Raporu olumlu veriliyor. Bütün olumlu görüşler alındıktan sonra mimarı proje o dönem Bayır Belediyesine sunuluyor, şu anda Menteşe Belediyesinin vermiş olduğu ruhsat 2007-2008 yılında veriliyor. Firma tam inşaata başlayacakken hukuki süreç başlıyor ve mahkeme kararı ile ÇED iptal oluyor. Daha sonra başka firmalar araya giriyor. Aynı bölge için bu ÇED’in olumsuz yönlerine göre çalışmalar yapılıyor. Nasıl oluyorsa olumsuz verilen ÇED raporu olumlu hale getiriliyor. Olumsuz verilen ÇED’e yönelik İdari Mahkemesi planlamayı iptal ediyor. İptal olan konu da 2017’de hem Büyükşehir’e hem de Menteşe Belediye meclisine geliyor. İki belediye de mecliste gereğini yapıyor. Daha sonra bu ÇED olumlu hale gelince Danıştay, 1. İdare Mahkemesinin kararını bozuyor, onaylı hale getiriyor. Bu sefer yine iki belediye, mahkeme kararını esas alarak planı onaylıyor yani onaylı hale gelmiş oluyor. İşlem o aşamada bitmiş oluyor. Daha sonra firma el değiştiriyor.  Plan onaylı hale gelince mahkeme kararıyla projeler sunulmaya başlanıyor. 2021’de tevhit dosyaları hazırlanıyor. İl Özel İdaresi kapandığından dolayı bu dosya Yatağan Belediyesi’ne ve Menteşe Belediyesi’ne geliyor. Büyük kısım Menteşe Belediyesi’nde kalmasından dolayı artık muhatap Menteşe Belediyesi oluyor. Şöyle önemli bir nokta var. Yatağan Belediye sınırlarında kalan bölge için Yatağan Belediyesi mahkeme kararıyla onaylanmış imar plana esas olan belgesini veriyor. Yani, Çimento Fabrikası yapılabilir diyor. Onlardan 6 ay sonra Menteşe Belediyesi imar durum belgesini veriyor. İki dosya birleşiyor, encümen kararı Yatağan Belediyesi’ne gidiyor, oradan da geçiyor, Menteşe Belediyesi’nden de geçiyor. Artık tek parsel halinde 150 dönümlük büyük bir parsel haline geliyor. Muhatap Menteşe Belediyesi oluyor. Bütün işlemler bitmiş, sorumluluk içinde olduğumuz projenin ruhsatını vermek durumda olduğumuz için veriyoruz. Verdiğimiz ruhsatında şu anda arkasındayız. Çünkü yasal yönden yapmamız gerekeni yaptık. Çimento Fabrikası, doğaya bir santim bile zarar verecekse karşıyız. Menteşe Belediyesi olarak, açılmış olan davalara müdahil olduk.”

KENT MEYDANI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Yapılan bilgilendirmede, Menteşe halkının dört gözle beklediği, yapımı devam eden Kent Meydanı’nda çalışmaların devam ettiği söylendi. Menteşe’de yapımı devam eden Kent Meydanıyla ilgili olarak, geçen sene Nisan ayında yapılan “Halka Hesap Verme” toplantısında “11 ay sonra tamamlanacak” diyen Başkan Gürün, çalışmaların hala daha devam ettiğini söyledi. Kısa süre içinde açılışının yapılacağı belirtildi.

153 DAVA AÇILDI

Muğla’nın madencilikle ilgili büyük saldırılar altında olduğunu ifade eden Başkan Gürün, şu ana kadar Büyükşehir Belediyesi’nce 153 dava açıldığını kaydetti.

Muğla’da termik santraller için kömür çıkarılmasının su kaynaklarını etkilediğini söyleyen Başkan Gürün, “Muğla, madencilikle ilgili büyük bir saldırı altında. Bu saldırının durması lazım. Kömür halen çıkarılmaya devam ediyor. 2053’te sıfır karbon imzasını attık. En önemli tüketim kömür ile işleyen santrallerde ama santraller daha 20 sene daha bu işe devam edecek projeksiyonu içerisinde kömür aramaya devam ediyor. Bahçeyakası platosunun en önemli su kaynağının altına girip galeri usulüyle kömür çıkarmaya çalışıyorlar. Bütün o suyu aşağıya çekerler. Böyle bir vahşi saldırı var. Maden yasası öyle bir şey ki oldukça uzun bir bölgeye arama ruhsatı verdim diyor. Ondan sonra bizde çevre ile ilgili dava açıyoruz. Bu konuda hepimizin hassas olması lazım. Her yeri ruhsatlandırdılar. TEMA tarafından yapılan araştırmada Muğla’nın yüzde 59’unun maden ruhsatlı olduğu açıklandı. Şuana kadar Büyükşehir Belediyesi’nce 153 dava açıldı. En son zeytin konusunda da davamızı açtık” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Yiğit tarafından ayrıntılı sunum yapıldı. Toplantı, gazetecilerle soru-cevap yapılmasının ardından son buldu.