TÜRK-İŞ, “ASGARİ ÜCRET İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET OLMALIDIR”
MUSTAFA AKTAŞTÜRK-İŞ Muğla İl Temsilcisi, Tes-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, HAK-İŞ ve DİSK’in de imzası bulunan İşçi Konfederasyonlarının asgari ücret açıklamasını basınla paylaştı. Yapılan...
MUSTAFA AKTAŞ
TÜRK-İŞ Muğla İl Temsilcisi, Tes-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, HAK-İŞ ve DİSK’in de imzası bulunan İşçi Konfederasyonlarının asgari ücret açıklamasını basınla paylaştı. Yapılan açıklamada, “Asgari ücret insanca yaşamaya yetecek ücret olmalıdır” denildi.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çağrısıyla 1 Aralık 2021 Çarşamba günü sosyal tarafların katılımıyla yapılacaktır. Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir. Bu yönüyle asgari ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgari gelir kaynağıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişinde, işçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Hâlbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir ifadesine yer verilmiştir. Üç İşçi Konfederasyonu insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır.”
“ASGARİ ÜCRET SADECE İŞÇİLERİN DEĞİL TOPLUMUN TÜMÜNÜ YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR”
Açıklamanın devamında, “Ücretli çalışanların yarıya yakını asgari ücret ve civarında bir gelir elde etmektedir. Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir” denildi.
“ASGARİ ÜCRET, EMEĞE GÖSTERİLEN SAYGININ BİR ÖLÇÜSÜDÜR”
“2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir” denilen açıklamada, “Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının bir ölçüsüdür. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. Üç İşçi Konfederasyonu aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir” denildi.
“İŞÇİNİN KAYBI DEVAM ETMEKTEDİR”
Asgari ücret belirlenirken, göz önünde tutulması gereken hususun çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşulları olması gerektiği ifade edilen açıklamada şunlar söylendi:
“Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekâr işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yılsonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibariyle kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır. Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katı iken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.”
“SGK PRİM PAYI 5 PUAN DÜŞÜRÜLEREK BÜTÇEDEN KARŞILANMALI”
Son olarak, “Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak; İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır. “Sosyal Devlet” ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen “aile yardımı” işçiler için de uygulamaya konulmalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için uygulanmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Bu haber toplam 170 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.