MUĞLA’DA BİLİMSEL ECZACILIĞIN 185. YILI KUTLANDI

14 Mayıs Bilimsel Eczacılığın 185 yıl dönümü 32. Bölge Muğla Eczacı Odasının düzenlediği bir dizi etkinlikler ile kutlandı.

MUĞLA’DA BİLİMSEL ECZACILIĞIN 185. YILI KUTLANDI

32. Bölge Muğla Eczacı Odası Yönetim kurulunun 14 Mayıs Etkinlikleri tüm ilçelerde düzenlenen ilçe buluşmaları ile günler öncesinden başladı. Gerçekleşen ilçe buluşmalarında yönetim kurulu ile üyeler karşılıklı görüş alış verişlerinde de bulundu.

Eczacılık günü etkinlikleri içerinde bulunan ve Meslekte 25. 40. Ve 50. Yılını dolduran üyelere plaketlerinin de verildiği 14 Eczacılık Balosu, Marmaris Martı Otel de gerçekleştirildi.

Yönetim kuru ve üyeler ile Atatürk Anıtına çelenk sunumu yapıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının ardından Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Saim Korkmaz basın açıklamasında bulundu.

Korkmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizde modern eczacılığın temellerinin kurulmasının üstünden tam 185 yıl geçti. Türk Eczacıları Birliği, Muğla Eczacı Odası olarak Eczacı Kooperatiflerimiz, eczacılık fakültelerimiz ve kamuda, sanayide ve eczanelerinde görev yapan 50 bini aşkın meslektaşımız ile birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

185 yıldır kanıta dayalı bilimsel çalışmaların ışığında sürdürdüğümüz hizmet yolculuğumuz devam ediyor.

“ECZACI VARSA HAYAT VAR”

İlacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar geçen her aşamada, yetkinlik sahibi 50 bini aşkın meslektaşımızla, 185 yıldır aklın ve bilimin yolundan şaşmadan halkımızın en yakın sağlık danışmanı olmaya devam ediyoruz. Kamuda, akademide, ilaç sanayiinde ve eczanelerimizde güvenilir ve kolay erişilebilir ilaç hakkını savunuyoruz. Sağlığı ve sağlıklı hayat hakkını savunuyoruz. O nedenle bu yılki Eczacılık Haftamızın temasını “Eczacı Varsa Hayat Var”olarak belirledik.

Meslektaşlarımızın üstlendiği kritik roller, önce pandemide ardından büyük deprem felaketinde hem ulusal hem de uluslararası platformlarda çok daha net biçimde görüldü.

Yani eczacılar sağlık otoritesinin geçiştirmesiyle, görmezden gelmesiyle kaybolup gidecek, görünmez olacak bir meslek grubu değildir, eczacılar sağlık sisteminin en hayati can damarlarından birisidir.

“SAĞLIKTAN TASARRUF OLMAZ”

Bir süredir gündemde olan kamudaki tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları mali disiplinin sağlanması, yüksek enflasyonun dizginlenmesi açısından gerekli buluyoruz. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbirialınmamalıdır. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz.

Bizler hastalarımızın sağlık sistemi ile ilk temas noktası olan ve en kolay erişim sağlanan sağlık danışmanlarıyız. Ancak bundan çok daha fazlası olan sağlık hizmetlerini de sunabileceğimizi özellikle pandemi döneminde yaptığımız uygulamalarla gösterdik.

Yerli ve milli ilaç üretimi konusu çok önem verdiğimiz konu başlıklarından birisidir. Daha önce de dile getirdik, dışa bağımlı olmayan bir ilaç sanayi hedefi, bütün ilaç sektörünün ana hedeflerinden biri olmalıdır. İlaç stratejik bir üründür ve ilaçta dışa bağımlık toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçmektedir. Ertelemeden, ötelemeden hemen bugün bu hedef için elimizden ne geliyorsa hayata geçirmek durumundayız. Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyorum.

“KONTROLSÜZCE AÇILAN ECZACILIK FAKÜLTELERİ İSTİHDAM SORUNU YARATIYOR”

Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi özel önem ve öncelik verdiğimiz konuların başındadır. Sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa artık bir son verilmelidir. Kamudan emekli meslektaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet artık bir an önce giderilmelidir.

Bir diğer önemli başlık, kontrolsüzce açılan eczacılık fakültelerinin ciddi bir istihdam sorunu yaratmaya devam etmesidir. Eczacılık fakültesi enflasyonu ile de mücadele edilmelidir. Çünkü uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitimi için, mesleki sürdürülebilirlik için, artık yeni bir eczacılık fakültesidaha açılmamalıdır. Bu konu artık sadece eczacıları ilgilendiren bir başlık olmaktan çıkmış, bu fakültelerden mezun binlerce genç arkadaşlarımızı, onların ailelerini dolayısıyla bütün ülkemizi ilgilendiren bir istihdam sorunu haline gelmiştir.

“ŞİDDET OLAYLARINDA NE YAZIK Kİ CİDDİ BİR ARTIŞ BULUNMAKTADIR”

Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

En yakın ve en kolay ulaşılabilen sağlık danışmanı olan eczacıların özenli çalışması sayesinde milyonlarca hastamızın sağlığı korunmakta ve yaşam kalitesi artmaktadır. Eczacılar, ilaca ve sağlığa ilişkin diğer ürünlere erişimde güvenin ve güvencenin simgesidir. 185 yıldır bu bilinçle her türlü koşulda hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edecektir.

Bilimsel eczacılığın 185’inci yıl dönümünde bütün meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü kutluyor, bizimle birlikte olduğunuz için sizlere de çok teşekkür ediyorum.”

Bu haber toplam 653 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.