YATAĞAN İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ: “VEREM ÖNEMLİ HALK SAĞLIĞI SORUNLARI ARASINDA”
Yatağan İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından her yıl 07-13 Ocak tarihleri arasında farkındalık oluşturulan 77. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası dolayısıyla basın açıklaması yapıldı.
Yatağan İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından her yıl 07-13 Ocak tarihleri arasında farkındalık oluşturulan 77. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası dolayısıyla basın açıklaması yapıldı. Yapılan yazılı açıklamada, “Ülkemizde “Verem Eğitimi ve Farkındalık (Propaganda) Haftası” etkinlikleri 1947 yılından itibaren düzenlenmektedir. Tüberküloz, görülme sıklığı ve etkileri nedeniyle, küresel mücadele gerektiren önemli halk sağlığı sorunları arasında bulunmaktadır” denildi.
Vatandaşların merak ettiklerini anlatan Yatağan İlçe Sağlık Müdürlüğü, açıklamasında şunları anlattı:
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ ETKENİ NEDİR?
Tüberküloz hastalığının etkeni Mycobacterium tuberculosis complex basilleridir.
Yavaş çoğalan, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir.
Asit ile boya vermediğinden aside dirençli basil (ARB) denilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞI NASIL BULAŞIR?
Basilin kaynağı, hiç tedavi görmemiş veya düzenli tedavi olmamış akciğer ve larinks (gırtlak) tüberkülozu olan hastalardır.
Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu hastalık bulaşır.
Balgam yayması pozitif olan ve akciğerinde kavitesi bulunan hastalar daha fazla basil saçarlar.
Tüberküloz hastasıyla aynı ortamda bulunma süresi, ortamın büyüklüğü ve havalanma düzeyi basilin bulaşmasında önemli olan faktörlerdendir.
En sık bulaşma, hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına olur.
Düzenli ilaç kullanımı ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda, ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU İLE TÜBERKÜLOZ HASTALIĞI ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Tüberküloz enfeksiyonu, tüberküloz basilinin vücutta sessiz olarak durduğu; hastalık şikayetlerinin bulunmadığı, hastalığın klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgularının görülmediği durumdur. Latent tüberküloz enfeksiyonu (LTBE) olarak da adlandırılmaktadır.
Tüberküloz enfeksiyonu, basilin vücuda girmesinden 8-10 hafta sonra tüberkülin deri testi (TDT) yapılarak tespit edilebilir.
Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %10’unda, yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişebilir.
Enfekte olup hastalığı geliştirmeyen kişiler, enfeksiyonu başkalarına bulaştırmazlar.
Tüberküloz hastalığı, tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı durumdur.
Vücut direncini düşüren durumlar, bağışıklığı etkileyen hastalıklar ve etkenler hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.
HIV/AIDS, vücut direncini en çok düşüren hastalıklardan biri olduğu için tüberküloz ile HIV/AIDS birlikteliği sıktır.
Diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı ve silikozis de vücut direncini düşürerek tüberküloz hastalığının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Bebek ve çocuklarda, vücut direnci düşük olduğundan, hastalığa yakalanma riski erişkinlere göre daha fazladır.
Tüberküloz hastalığı en çok akciğerlerde görülmekle birlikte (%60-70) saç ve tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir.
Hastalığın en sık görüldüğü diğer organ ve dokular; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarıdır.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Genel yakınmalar; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş ve gece terlemesidir. Küçük çocuklarda kilo almada duraklama, büyüme veya gelişme geriliği olabilir.
Solunum sistemi yakınmaları; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, kanlı balgam (hemoptizi), göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığıdır.
Diğer organları tutan akciğer dışı tüberküloz hastalığında ilgili organa ait bulgular görülebilir. Örneğin kemik ve eklem tüberkülozunda kalça, diz veya omurgada şişlik, ağrı, akıntı; larinks tüberkülozunda ses kısıklığı, lenf bezi tüberkülozunda lenf bezi büyümesi, akıntı, böbrek tüberkülozunda idrarda kan, iltihap yapabilir.
Bazı hastalarda yakınma olmayabilir; özellikle bağışıklığı baskılanmış ve yaşlı hastalarda. Yaşlı hastalarda tüberküloz atipik olarak ortaya çıkabilir. Tüberkülozu olan bazı yaşlı hastalar tüberkülozun klasik belirtilerini (örn. öksürük, kanlı balgam, ateş, gece terlemesi ve kilo kaybı) göstermeyebilir. Bu hastalarda tüberküloz, fonksiyonel kapasitede değişiklikler (örn. günlük yaşam aktiviteleri), kronik yorgunluk, bilişsel bozukluk, yeme bozukluğu (anoreksiya) veya düşük dereceli ateş (uzun süreli ve açıklanamayan) ile ortaya çıkabilir.
İki-üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürük varlığında tüberküloz hastalığından şüphelenmek gerekir.
Tüberküloz Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalığın kesin tanısı, balgamda tüberküloz basilinin görülmesi ile konulur. Basilin mikroskopta görülmesi ya da kültürde üremesi gereklidir. Son yıllarda yaygınlaşan moleküler tanı testleri de geçerli tanı araçları arasında yer almaktadır.
Hastalığın bulguları yavaş gelişir. Hastanın klinik ve radyolojik bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar.Tüberkülin deri testi (TDT)’nin pozitif olması vücutta basil olduğunu gösterir. Bu durum tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığını işaret edebilir. Dolayısıyla TDT, tüberküloz hastalığının kesin tanısında kullanılmaz.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Tüberküloz tedavisi, tüm sağlık kuruluşlarında, Bakanlığımız tarafından yayımlanmış olan “Tanı ve Tedavi Rehberi” ile belirlenmiş standartlara uygun olarak yapılır.
Yeni tüberküloz hastalarının tedavisi; iki ay 4’lü ve dört ay 2’li ilaçla olmak üzere 6 ay sürmektedir.
Tedavide kullanılan bütün ilaçlar, ilgili sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz verilir.
İlaçların düzenli kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan “doğrudan gözetimli tedavi (DGT)” düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur. Tedavi sonlandırılana kadar, hastanın aylık takiplerinin verem savaş dispanserinde yapılması uygundur.
TEMASLI MUAYENESİ VE KORUMA TEDAVİSİ NEDEN GEREKLİDİR?
Bulaştırıcı dönemde olan tüberküloz hastası ile aynı ortamda bulunan ve tüberküloz basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denir. Tüberküloz hastasının temaslıları verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır. Hasta olduğu tespit edilen temaslılar tedavi edilir. Hasta olmayan fakat enfeksiyon ya da hastalık riski taşıyan temaslılar koruma tedavisine alınır. Koruma tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle yapılır.
VEREM AŞISI KİMLERE UYGULANIR?
Tüberküloz hastalığından korunmada BCG (Bacille Calmette Guerin) aşısı kullanılmaktadır.
BCG aşısı, doğumdan sonra ikinci ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ya da verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
BCG aşısı, belirlenen zamanı içerisinde yapılmaması halinde, tüberkülin deri testi (TDT) sonucuna göre 6 yaşa kadar uygulanabilir. BCG aşısı, özellikle çocuklarda ağır seyreden tüberküloz.
Bu haber toplam 579 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.