Yaklaşık 10 yıl önce tamamen kuruyan ve üzerinde yürünebilen Azap Gölü, bu defa ilk kez köpürdü. Muğla’nın Milas ile Aydın’ın Söke ilçeleri arasında Büyük Menderes deltasındaki Azap Gölü aşırı kirlilikten dolayı köpürdü. Bilimadamları, bu durumun ilk kez yaşandığını, önlem alınmazsa sadece göldeki canlıların değil, yörede yaşayan insanların sağlığının da tehdit altında kalacağını açıkladı.
Antik dönemde Ege Denizi’nin küçük bir koyu olan, İonlar ve Persler arasındaki Lade Savaşı’ta, Pers Donanması’na ev sahipliği yapan ve askerlerin tüm balık ihtiyaçlarını karşılayan, denizin geri çekilmesiyle tatlı su gölüne dönüşen binlerce yıllık Azap Gölü’nde bilimadamları inceleme yaptı. Tepeli pelikanların beslenme alanı olan, 40 yıl aradan sonra geçtiğimiz günlerde turnaların görüntülendiği ve Akkuyruklu Kartal’ın tespit edildiği gölde yapılan incelemede zirai atıklara da rastlandı. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Üyesi ve SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, kirliliğin hayvanların yaşamasını zorlaştırdığını söyledi. Kesici, “Gölün etrafındaki tarım alanlarında kullanılan gübre, böcek ve yabani ot öldürücülerinin aşırı kullanı kirliliğin başlıca sebeplerinden. Yapılan ilk araştırmalara göre gölde aşırı oranda mavi - yeşil alg oluşumu ve baskınlığının belirlenmesi, gölün evsel, sanayi ve tarımsal kirliliğin etkisinde olduğunun göstergesidir” dedi.
Göle ulaşan su kaynaklarının girişlerine atıksu arıtma tesislerinin yapılması ve havzadaki tarım alanlarında kullanılan gübre ve pestisit miktarlarının azaltılması gerektiğini kaydeden Kesici, “Azap Gölü havzasında bitkisel ve hayvansal ürünlerin, ekolojik yöntemler kullanılarak elde edilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Gerekli önlemler alınmadığında kuraklık dönemi yaşadığımız bölgede de bu yaz mevsiminde daha önceki yıllarda görülen balık –kuş ve diğer su canlılarının ölümlerine ve gölün suyunun alg (suyosunu) çoğalmasıyla yeşile boyanması ve koku kirliliğinin artması beklenen bir sonuç olacaktır. Bu durum yörede yaşayan tüm canlıların sağlığını tehdit edecektir” diye konuştu.
Kuş Gözlemcilerinin gözdesi
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de, 2004 yılından bu yana gölü izlediklerini ve kayıt altına aldıklarını belirterek, “Azap gölü, nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan Tepeli Pelikanların en önemli beslenme alanlarından biridir.
Bahri kuşları gibi pek çok su kuşunun üreme, barınma ve beslenme alanı olarak kullandığı Azap Gölü’nde, 70’li yıllardan buyana ilk kez bir çift Turna gözlenmiştir. Hemen yanı başındaki Yağbasan dağında bir çift Akkuyruklu Kartalın varlığı tespit edilmiştir. Gölün çevresi başta orkideler olmak üzere, henüz envanter çalışması yapılmayan yüzlerce bitki türünü barındırdığı görülmektedir. Her noktasından kuşların çok rahat görülebilmesi, yabancı birçok kuş gözlemcisini Azap Gölü’ne çekmektedir. Azap Gölü’nde silahla avcılık yerine, fotoğraf makineleriyle görüntü avcılığı teşvik edilmeli, kuş gözlemciliği geliştirilmelidir. Bu tip turizm şekli, yöre halkının ekonomisine önemli katkı yapacaktır. Fotoğraf tutkunlarının çok güzel kareler yakalayacağı zengin doğal peyzaja sahip Azap Gölü’nde suyun köpürüp kirliliğini dışa vurması, durumunun ne kadar hassas bir noktaya vardığını göstermekte ve tehlike sinyalleri vermektedir. Buradaki canlılığın bitmemesi, yöre insanlarının geleceği için Ramsar Kriterlerini taşıyan Azap Gölü’nün ‘Ulusal Sulak Alan’ ilan edilip, koruma-kullanma tedbirleri bir an önce uygulanmalıdır” dedi.
Sürücü, gölün 10 yıl önce tamamen kuruduğunu ve üzerinde yürünebildiğini de hatırlattı.