Yeminli Mali Müşavir Özcan gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İktidar seçimlerden önce uzunca bir süre döviz kurlarını baskılamıştı. Merkez Bankası seçim kampanyası döneminde piyasaya sürekli banknot sürerek emisyon hacmini arttırmıştır. Piyasaya para sürülünce bollaşan para sonucunda talep yani satın alma isteği artar. Artan talebi karşılayacak miktarda üretim olmadığı takdirde, mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesi sürekli artış̧ gösterir, bu durumda içinde bulunduğumuz süreçte yaşadığımız gibi yüksek enflasyona neden olur. Seçimler öncesinde sürekli baskılanan döviz kurları seçimlerden sonra serbest bırakılmış ve Amerikan Doları kısa zamanda 19,50 TL seviyelerinden 23,60 TL seviyelerine çıkmıştır. Diğer döviz kurlarında da benzer oranlarda artışlar gerçekleşmiştir.”
“DÖVİZ KURLARINDA MEYDANA GELEN BU ARTIŞLAR GÖLE ATILAN TAŞIN ÇIKARDIĞI DALGA GİBİ”
“Döviz kurlarında meydana gelen bu artışlar göle atılan taşın çıkardığı dalga gibi her türlü mal ve hizmet fiyatlarına yansımış, ücretli kesimin ve dar gelirli halkın alım gücü azalmıştır. İktidarın iddia ettiği gibi iktisat bilimi ile açıklaması olmayan, faizin sebep enflasyonun sonuç olduğu teorisine dayanarak Merkez Bankası tarafından sürekli indirilen ve %8,50 oranına kadar çekilen faiz oranları piyasada karşılık bulmamıştır. Bankalar gerek mevduat ve gerekse kredilerde çok daha yüksek oranlarda faiz uygulamışlardır.”
“PARANIN ALIM GÜCÜNDE İSTİKRAR OLMADIĞI SÜRECE, ASGARİ ÜCRETİ ARTTIRMAK EKONOMİMİZİ DÜZELTMEYECEK”
Asgari ücret konusunda düşüncelerini sorduğumuz Özcan, şunları söyledi:
“Asgari ücret 01.Temmuz 2023 tarihinden geçerli olmak üzere 11 bin 402 TL olarak açıklanmıştır. Önemli olan asgari ücretin %34 arttırılmasından ziyade, paramızın alım gücünün sabit kalmasıdır. Bugün 5 liraya aldığımız ekmeği birkaç ay sonra 6 liraya alırsak maaş yine eriyecektir. Paranın alım gücünde istikrar olmadığı sürece, asgari ücreti arttırmak ekonomimizi düzeltmeyecek, enflasyonu aşağı çekmeyecektir. Üretimin arttırılması ve bu konuda başta küçük üreticiler olmak üzere, devletin hibe ve destekler vermesi ile ancak ekonomi istikrara kavuşup enflasyon ile başa çıkılabilir. Mevcut koşullarda asgari ücret 20 bin lira olsa bile paramızın alım gücü sabit kalmadıkça, halkımız ne yazık ki günden güne yoksullaşmaya devam edecektir.”