MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve yurt geneline yayılan protesto ve direniş sürecinde yaşanan olaylar tek sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ileri sürdü.
Başbakan ve iktidarın tutumu ile kontrolsüz bir gidişatın önünün açıldığını belirten Erdoğan; “Şiddetin arttığı, diyalogun literatürden çıkarıldığı, istikrarsızlığın toplumun her kademesine sirayet ettiği, sosyal kutuplaşmanın en uç noktaya ulaştığı, endişelerin zirve yaptığı bu süreçten geçerken maalesef sağduyu unutulmuş, kontrolsüz bir gidişatın önü açılmıştır.
Daha öncede defalarca ifade ettiğimiz gibi; AKP hükümeti toplumsal kutuplaşmadan nemalanmaktan vazgeçmemiş, toplumumuzu bulduğu her fırsatta kutuplara ayırma gayreti içine girmiştir. Görevi toplum huzurunu temin etmek olan başbakan zıvanadan çıkmış ve huzur temin etmek yerine huzursuzluğun fitilini ateşlemiştir. Eleştirilere kulak asmayan, uyarıları dikkate almayan, “her şeyi ben bilirim, ben ne dersem o olur” zihniyetini bir türlü terk etmeyen, makul bir insanda olmaması gereken kibri, kini ve kabalığı kişiliğinin ayrılmaz bir parçası haline getiren başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti yaşanan olayların bir numaralı sorumlusudur.”dedi.
MHP olarak öngördükleri tehlikelerin patlak verdiğini söyleyen Erdoğan; “Milliyetçi Hareket Partisinin defalarca ifade ettiği ve uyarılarda bulunduğu, eksiksiz bir şekilde öngördüğü tehlikeler maalesef patlak vermiştir. Bir yandan mazlum edebiyatı yapıp oy avcılığına soyunan bir yandan da kabadayılık peşinde koşan, “demokratikleşme” adı altında parçalanmaktan medet uman, rencide etmeyi, küçük görmeyi yegane özelliği haline getiren Başbakan Erdoğan, maalesef uyarılarımızı dikkate almamış, ülkemizin sınırlarının yolgeçen hanına dönmesine sebep olan, içeride de şehirlerimizin savaş alanına dönmesine sebep olan söylem ve davranışlarından vazgeçmemiştir. Maalesef, Milliyetçi Hareket Partisi’nin gayet insani, oldukça samimi önerilerine halihazırda da muhatap bulmak mümkün gözükmemektedir. İstismarcı siyaset anlayışından vazgeçmeyen sayın başbakan acaba milleti bir birine kırdırmak, kardeşi kardeşe vurdurmak mı istemektedir? Kan toprağa düştüğü zaman mı uyarıları dikkate almayı düşünmektedir? “diye konuştu.