Yeminli Mali Müşavir Özcan gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Mutfaklarda yangın var. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı sabit gelirli olarak nitelendirilen memurların ve işçilerin belini büktü. Alım gücü kalmadığı için emekliler evlerinden çıkamıyor.
İktidar seçimlerden önce uzunca bir süre döviz kurlarını baskılamıştı. Seçimler öncesinde sürekli baskılanan döviz kurları seçimlerden sonra serbest bırakılınca Amerikan Doları kısa zamanda 27,00 TL seviyelerine çıkmıştır. Diğer döviz kurlarında da benzer oranlarda artışlar gerçekleşmiştir.
Akaryakıt fiyatlarında litre başına ilave edilen 5 liralık ÖTV, araçlar için alınması planlanan ikinci bir MTV, döviz kurlarında meydana gelen bu artışlar her türlü mal ve hizmet fiyatlarına yansımış, benzinin ve motorinin litre fiyatı 33-34 TL, etin kilosu 350-400 TL olmuş, ücretli kesimin ve dar gelirli halkın alım gücü iyice azalmıştır.
20 Haziran 2023 tarihli açıklamamızda; ‘5 liraya aldığımız ekmeği birkaç ay sonra 6 liraya alırsak maaş yine eriyecektir.’ demiştik. Bu açıklamanın üzerinden yalnızca 1 ay geçti ve ekmek fiyatı 7,5 liraya çıktı, tepkilerden sonra yine bugün için 6,5 lira oldu.
Paranın alım gücünde istikrar olmadığı sürece, ekonomimiz düzelmeyecek, enflasyon aşağı çekilmeyecektir.
Kıdem tazminatı tavanı brüt ücret ile kıyaslandığında, 20 yıllık süreçte gittikçe erimiş ve anlamını yitirmiştir. 2002 yılında kıdem tazminatı tavanı o zaman geçerli olan brüt asgari ücretin yaklaşık 5,7 katı iken, 2012 yılında 3,84 kata gerilemiş, bugün geçerli olan asgari ücretin ise ne yazık ki 1,75 katına kadar düşmüştür. Artık insanlar yıllarca çalışıp emekli olduklarında alacakları kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ile eskiden olduğu gibi bir ev ya da araba almayı düşünmek bir yana, hayal dahi edemez haldedir. Bu durum ücretli çalışan insanlarımızın içinde bulunduğu haksızlığı ortaya koyan göstergelerden sadece birisidir…
İktidar, seçimlerden önce iktisat bilimi ile açıklaması olmayan, faizin sebep enflasyonun sonuç olduğu teorisine dayanan uygulamalarından vazgeçmek zorunda kalmıştır.
Merkez Bankası tarafından sürekli indirilen ve %8,50 oranına kadar çekilen faiz oranları piyasada karşılık bulmamış, seçimlerden sonra göreve getirilen Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı faiz oranlarını bugün itibariyle %17,50’ye çıkarmışlardır.”
Emeklilere verilen zam ve ekonomik istikrar konusunda düşüncelerini sorduğumuz Özcan;
“Emekliler sanki ülkenin üvey evladı muamelesi görüyor. Enflasyonun % 100’den fazla olduğu bir ortamda %25 oranında zam emeklinin ihtiyacını karşılamaktan ve gerçeklikten uzaktır. Emekliye de memurlara olduğu gibi seyyanen bir zam verilmesi şarttır. Ayrıca emekli maaşları sadeleştirilmeli, memur, işçi veya esnaf emekliler aynı tutarda maaş almalıdır. Mutlaka küçük esnaf ve tarım işletmeleri desteklenmeli, üretime ve ihracata önem verilmelidir. Paramızın alım gücünü istikrara kavuşturmadıkça, mutfaklardaki yangın günden güne büyüyerek devam edecek, halkımızın mutsuzluğu artacaktır.” şeklinde konuştu.