4 Aralık Madenciler Günü dolayısıyla Maden İş Yatağan Şube Başkanı Osman İlhan, madencilerin gününü kutladı.
Öncelikle Soma’da, “Ermenek’te, Zonguldak’ta, Şirvan’da, yeraltında güneş toplayanlara saygıyla” diyerek sözlerine başlayan Osman İlhan, madencilerin gününü şu cümlelerle kutladı;
Tüm dünyada ve ülkemizde 4 Aralık Madenciler Günü olarak kutlanmaktadır. Dünyanın en zor ve en anlamlı mesleğini yaparak, evlerine ekmek götürmek için mücadele ederek, yeraltı kaynaklarımızı insanlığın ve ülkemizin aydınlatılmasına, gelişmesine sunan madencilere, bu toplumun vefa borcu olduğunu öncelikle belirtmek gerekir.
“4 Aralık, madenciliğin piri olarak kabul edilen 'Santa Barbara'ya adanmış bir gündür. Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve bu madenciler tarafından 'Azize' kabul edilen 'Santa Barbara'nın aynı zamanda İzmit'te yaşamış olması ve efsanenin yaşandığı yerin Anadolu toprakları olmasının da ayrı bir önemi vardır. Madencilerin 'Koruyucu Azizesi' olarak kabul edilen Santa Barbara'nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruyor olması, önce Anadolu'da, sonra da Avrupa ve tüm dünyada 'Dünya Madenciler Günü' olarak kutlanmaktadır.”
Maden İş Yatağan Şube Başkanı Osman İlhan tarafından yapılan açıklamada Madensiz yaşamın düşünülmeyeceğinin altı çizilerek, son zamanlarda “madenciliğin hedef alınması” ile ilgili şu ifadelerde bulundu:
“Madencilik dünyanın en zor, en meşakkatli ve en riskli uğraşısıdır. Aynı zamanda 'medeniyet' demektir. Madencilik diye bir şey olmasaydı, bugün ulaşılan medeniyet, konfor da olmazdı. Mesele enerjinin fosil yakıtlardan mı, doğal kaynaklardan mı karşılanması meselesi değildir. Bugün termik santraller, mermercilik ve altın alanları nedeniyle madencilik adeta günah keçisi ilan edilip, hedef tahtasına konulmuştur. Oysa tuzun da maden olduğunu düşünürsek, madensiz yaşam düşünülemez. Ancak madenciliğin nasıl yapıldığı ve madenin nasıl işlenip, kullanıldığı da önemli. Bu işler çevreye duyarlı ve insan sağlığını ön planda tutarak ta yapılabilir. Günümüzde bu mümkün. Hal böyle iken bazı çevreleri; radikal davranış ve söylemler içinde her sorunda 'kapatın' diye ortaya çıkıyorlar. Bu çözüm değil. Santralları kapatırsanız karanlıkta kalırsınız. Mermer ocaklarını, taş ocaklarını kapatarak yapı yapamaz, şehirler kuramazsınız. Altın olmadan günlük hayatımızın vazgeçilmezleri olan telefon ve bilgisayar gibi elektronik eşyaları üretemez, uzay yolculuğuna çıkamazsınız. Ancak altını siyanür kullanmadan üretip, mermer ocaklarını taşı çıkardıktan sonra ağaçlandırma yapıp, atıkları değerlendirmeye gidip, “Termik santralları elektro filtre ve baca gazı arıtma tesisi ile çalıştırabilir ve kömür havzalarını yeniden, hemen ağaçlandırabilirsiniz.” Çevre ve insan sağlığına duyarlı bir üretim anlayışı ile Maden zenginliklerimizi ekonomiye kazandırmalıyız.
Tüm madencilik camiasının, çalışanlarının “4 Aralık Dünya Madenciler Gününü” kutlayan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Osman İlhan sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye Maden İş Sendikası olarak göz göre göre yeni acılar ve sorunlar yaşamamak için, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasaların uygulanmasının önemini bir kez daha belirterek, 4 Aralık Dünya Madenciler Gününün ülkemizde farkındalığın artmasına vesile olmasını diler, bu vesileyle Covid-19 mücadele sürecinde göstermiş oldukları özverili çalışmalarından dolayı tüm sağlık emekçilerine çalışanlarımız adına teşekkür ederiz. Madencilik Sektöründe emeği geçen tüm madencilere şükranlarımızı sunuyor ve bu uğurda hayatını kaybeden tüm emekçileri minnet ve şükranla anıyoruz.”