Türk Eğitim Sen Muğla Şubesince öğretmenlerin kariyer planlaması sınavının iptali konusuna ilişkin basın açıklaması yapıldı. “Öğretmenlerin kariyer planlaması ile ilgili gocunacak zerre yaramız yoktur.” diyen Şube Başkanı Özata, “Son günlerde kariyer basamakları sınavı konusunun siyasi malzeme haline gelmesi, getirilmesi karşısında Türk Eğitim-Sen’e karşı yapılan eleştiriler ‘manipüle edilmiş’ eleştirilerdir. Türk Eğitim-Sen ekşi yemedi ki, karnı ağrısın.” dedi.
Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata, öğretmenlerin kariyer planlaması sınavının iptali konusuna ilişkin konuştu.
Başkan Özata, Türk Eğitim Sen’in her zaman eğitim çalışanlarının yanında olduğunu belirterek, “13 Ağustos 2005 tarihinde Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliğinin yayınlanmasından bugüne kadar Türk Eğitim-Sen öğretmenlerin kariyer planlamasının sadece hizmet yılı esas alınarak yapılması gerektiğini her zaman dile getirmiş, 2005 yılında olduğu gibi 2022’de de Uzman/Başöğretmen planlamasına getirilen sınav şartının iptalini yargıya taşımıştır. O tarihten bu yana Türk Eğitim-Sen’in tavrında en küçük bir değişiklik olmamıştır. Bugün de herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın; hizmet yılı esas alınarak 10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin de başöğretmen olarak değerlendirilmesini talep etmekteyiz sonuna kadar da talep etmeye devam edeceğiz. Bunun dışında hiçbir formülü de asla kabul etmedik, etmeyeceğiz.” dedi.
“KARİYER PLANLAMASI SINAVLA OLMAZ”
Her zaman söyledik; öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer oysaki öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini öğrenciye aktarma mesleğidir. Tek ölçüt deneyim ve tecrübe olmalıdır.” diyen Başkan Özata, “Doğrusu da budur. Sınav şartı getirilmesi öğretmenimizi kamuoyu önünde tartışır hale getirecektir. Şöyle ki, sınava girmiş bir öğretmen eğer 70 puan altında almış ise ‘kötü’ öğretmen mi olacaktır? Maalesef sahada algı böyle olacaktır. Şu an öğretmenler odasında zaten ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen var. Üstelik bu ayrım yetmezmiş gibi bir de başöğretmen, uzman öğretmen olacak. Veliler uzman öğretmen, başöğretmen arama derdine düşecektir. Bu nedenle MEB, kendi eliyle öğretmenini velinin ve öğrencinin önüne atacak, zaten yıpratılan mesleki saygınlığı daha da tahrip edecek ve yeni tartışmalara neden olacaktır. Çok geç olmadan Milli Eğitim Bakanlığı ve yasa koyucular bu konuda gerekli düzeltmeyi bir an önce yapmalı ve öğretmenlerimizi gereksiz bir tartışmanın içinde boğmamalıdır. Bakanlık, Türk Eğitim-Sen’in makul önerisi doğrultusunda düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Son günlerde kariyer basamakları sınavı konusunun siyasi malzeme haline gelmesi, getirilmesi karşısında Türk Eğitim-Sen’e karşı yapılan eleştiriler ‘manipüle edilmiş’ eleştirilerdir. Türk Eğitim-Sen ekşi yemedi ki, karnı ağrısın. Öğretmenlerin kariyer planlaması ile ilgili gocunacak zerre yaramız yoktur.” şeklinde konuştu.
“DERDİMİZ ÜZÜM YEMEK”
Türk Eğitim Sen’in yapılması gereken neyse yaptığının altını çizen Başkan Özata, “Yargıya başvurmuş, eylemler gerçekleştirmiş, afişler hazırlamış, ilgili makamlarla gerekli resmi yazışmaları yapmış, meclis görüşmelerinde görüşlerini dile getirmiş, muhataplarıyla diyalog sürecinde defaten konuyu gündeme taşımıştır. Bizim tek hesabımız, eğitim çalışanlarının hakkı ve hukukudur. Bizim bağcıyla bir problemimiz yoktur, derdimiz üzüm yemektir. Dolayısıyla takipçisi olduğumuz bu sorun ya çözülecek, ya da çözülecektir! Çözümün adresi de her zaman olduğu gibi Türk Eğitim-Sen olacaktır.” dedi.