Bugün de; hayatın içinden yazılarımıza devam edelim dedim.
Aramızdan ayrılanları anarak özleyerek yaşayanları tebessüm ettirerek...
Tarih zaman insanla değer kazanır..
İnsan insanla, insan akıl bilim vicdanla tarihe zamana imza atar...
Kimi zaman değil hep doğru güzel kararlar insanı insanlığı yüceltir...
Biz yücelten yönü ile bakalım anılara olaylara gelişmelere...
İnsanız canız..
Bazen sebebi bazen sebepsiz şeşer şaşarız...
Kimine doğru gelen kimine yanlış gelebilir...
Bu insana doğaya akıla bilime vicdana adalet duygularına dayalı bağlı bakış eğitim terbiye kültür zincirleridir...
Her neyse...
İşimiz dersimiz felsefe mantık dersi değil...
Anılar...
Bir zamanlar Bodrum ilçesinin ve köylerinin biricik doktoru ALİM EKİNCİ idi...
Eline TIP aletleriyle dolu çantasını aldığı gibi dağ bayır demez hastalarına koşardı...
İmkanı olanların arabası ile olmayanlara kendi arabası ile giderdi...
Hastalarına tıbbi yardımlar moral destekler verirdi...
Çok hoş anlayışlı esprili bir insandı.
Bizim ailenin aile doktoru gibiydi.
Anam uzun yıllar hasta yatak döşek yattı...
Babam anam doktor doktor Milas Muğla Aydın İzmir gezerdi...
Bir çare bulamazlar köye geri dönerlerdi.
Çare Dr.Alim Bey olurdu.
Anama Dr.Alim bey bakar ilaçlar yazardı...
Yüzünün güldüğünü yiyip içtiğini gördüğümüzde ailece çok mutlu olurduk...
Askere gideceğim...
Sülüsü almışız...
Bahriyeliyiz..
Acemi birliği gidersek İskenderun olacak...
Devre kaybı gibiyiz.
Karaova'dan dört kafadar İskenderun yolcusuyuz...
Üniversiteye puanlar tutsa da sağ sol kardeşin kardeşe kırdırılması kışkırtılması olayları devam ediyor...
En iyisi dedik askere gidip gelip hayata geleceğe atılmak....
Anamın hastalığı hepimizi çok üzüyor...
Sanki ben daha çok üzülüyorum...
Anamın rahatsızlığından dolayı
Celpten üç gün sonra acemi birliğine geç teslim oldum...
Tabi sonuç Gölcük Askeri Mahkemesinde yargılandım.
Bir hafta hapis cezasına çarptırıldım.
"Yatta çıkıver " dedi hakim...
Ben put gibiyim...
Sesim soluğum kesilmiş...
Askeri hakim
"Duydun mu? " deyince
" Emir edersiniz komutanım " diye bağırmışım...
Askeri hakim savcı gülümsediler...
İçime bir ferahlık geldi...
Hâkim iyi hâlinden diye başladı...
Bir haftalık hapis cezasını para cezasına çevirdi....
İster Gölcük Maliye Vergi Dairesine
İster Bodrum Maliye Vergi Dairesine yatır dedi...
Bir hafta içersinde Gölcük Maliyesine yatırdım...
Ama ben tezkereyi alıp Bodrum'a geldim...
İki üç ay sonra ceza tebligatı muhtarlık kanalıyla elime ulaştı...
Gölcük Maliyesine yatırdığım para makbuzu kayıp yok elimde...
İkinci defa yatırdım parayı...
Her neyse...
Biz anılarla Dr.Alim beyi anlatacağız derken askerlik anılarına girdik çıktık...
Dr.Alim beyi
Büyük küçük herkes onu tanır, sever sayardı...
Ben Bodrum Lisesi Edebiyat Bölümü son sınıftayım...
Bodrum öğrenci yurdunda kalıyoruz...
Biraz yurttan sıkıldık mı ne?...
Belki gençlik psikolojisi..
İki arkadaş Karaovalı Öğrenci Yurdundan ayrıldık eve çıktık...
Coğrafya öğretmenimiz Mustafa HİMMETOĞLU'nun dediği gibi
-" Hey yavrum hey " demeye başladık.
Hocamıza bu sözleri lakap olarak takıldı kaldı.
" HEY YAVRUM HEY "
Yemek yapma bulaşık yıkama ayrı bir dert oldu...
Tek odalı bir yer...
Ev sahibi tanıdığımız iyi güzel insanlar...
Her neyse sonra o güzel insanları da anlatırız ...
Ha unuttum bak...
Ev arkadaşım Mehmet...
İkimizde Karaovalıyız...
Ama benim nüfusum Pınarlıbelen Köyü (hala öyledir) olmasına rağmen Mazı köyü sınırları içinde ikamet ederiz...
Mehmet Pınarlıbelen Köyünden...
Sözü uzatmayalım...
Bizim Mehmet arkadaşları ile votka içmişler...
Eve kör kütük sarhoş geldi...
İyiydi...
On onbeş dakika sonra "Turan ben kör oldum" demeye başladı...
Elimi gözünün önünde gezdiriyorum...
Görmüyorum diyor...
Eyvah eyvah dedim...
Bodrum'da o zaman Hastane yok.
Hükümet Tabipliği sağlık ocağı var...
Varsa hemşireler var gece...
Orası olmaz dedik doğru Alım beyin Kumbahçe (Giritli) mahallesindeki evinin yolunu tuttuk...
Mehmet'in koluna girerek Alim beyin evine geldik....
Zaman hayli geç..g
Zile bastık.
Alim bey kim o dedi...
Hastayız dedik...
Sonra hemen geldi...
Durumu net doğru bir şekilde anlattık...
Bizim Mehmet'e iki iğne vurdu...
Bizim Mehmet'in gözleri fal taşı gibi açıldı...
Nereli kim kimlerin çocukları olduğumuzu sordu...
Anlattık.
Borcumuz ne doktor bey dedik...
"Okulunuzu bitirin iş güç sahibi olduğunuzda gelir hem borcunuzu öder hem çayımı kahvemi içersiniz.
Babalarınıza dedelerinize selam söyleyin"
Dr.Alim EKİNCİ seni sevgi saygı minnet özlem rahmetle anıyorum...
Ruhun şad olsun...
Turan Serin