CHP’DEN DEZENFORMASYON YASASI’NA SERT TEPKİ: “HALKI, BASINI VE BASIN EMEKÇİLERİNİ SUSTURMAYI BAŞARAMAYACAKSINIZ”

***TBMM’de AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilen Dezenformasyon Yasası’na tepkiler çığ gibi büyüyor. Konuyla ilgili CHP Muğla İl Başkanlığı tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda eş zamanlı açıklama yapıldı. Bu yasanın...

***TBMM’de AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilen Dezenformasyon Yasası’na tepkiler çığ gibi büyüyor. Konuyla ilgili CHP Muğla İl Başkanlığı tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda eş zamanlı açıklama yapıldı. Bu yasanın 2023 seçimleri öncesi halkı ve basını susturmaya yönelik bir girişim olduğunu ifade eden İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, “Bu yasa baştan aşağı sansür ve otosansür yasasıdır” dedi.

*** “Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız” diyerek iktidara sert sözlerle seslenen Zeybekoğlu, “ Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor? diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?” diye sordu.

SİNEM KARAKAYA

Günlerdir gündemde olan “Dezenformasyon Yasası” TBMM’de AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edildi.

Sosyal medyada yalanlarla algı yönetimi yapılmasının önüne geçecek düzenleme Meclis’ten geçerek yasalaştı. Buna göre halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Dezenformasyon Yasası’na başta muhalefet olmak üzere birçok kesim tepki gösterirken, CHP Muğla İl Başkanlığı’nca Menteşe Sınırsızlık Meydanı’nda konuyla ilgili eş zamanlı basın açıklaması yapıldı.

Açıklamaya CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, CHP Menteşe İlçe Başkanı Mustafa Aytaç Kavak, Menteşe Belediye Başkanı Başkanı Bahattin Gümüş, DİSK Genel İş Sendikası ve partililer de destek verdi.

“Saray iktidarı, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve otosansür yasası ile açtı” diyerek sözlerine başlayan CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, bu yasanın kabul edilemeyeceğini ifade etti.

“2023 SEÇİMLERİ YAKLAŞIRKEN YENİ BİR GİRİŞİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Zeybekoğlu, açıklamasında şunları söyledi:

“Ülkemizde demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişimle daha karşı karşıyayız. Bu sansür yasasının, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te kabul edilmesi, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir. İktidarın, 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır. Öyle ki, yasanın 29. maddesiyle, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlâk ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, ‘dezenformasyon’ olarak yaftalanabilecektir.”

‘İNSANLAR İŞ ARAMA ÜMİDİNİ KAYBEDİYORLAR’ DEMEK YALAN HABER Mİ SAYILACAK?

Suç tanımının iktidar partisi bürokratlarının  inisiyatifine bırakıldığını söyleyen Zeybekoğlu, “Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder” sorusunun yanıtı ise yasa metninde yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, Saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır. Buradan soruyoruz: TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır? 8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor” demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır?” diye konuştu.

“ORMANLARIMIZ YANIYOR, UÇAKLAR NEDEN KALKMIYOR? DİYE SORGULAMAK, BAZI SAVCILAR TARAFINDAN HALKI PANİĞE SEVK ETMEK Mİ SAYILACAKTIR?”

İktidarın işsizliği, ekonomik buhranı ve yoksulluğu dile getirmenin suç haline getirmek istediğini söyleyen Zeybekoğlu, “Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır? 128 milyar dolar nerede? demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır? Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor? diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır? İktidarın niyeti açıktır. Saray rejiminin, ülkemizde yarattığı ağır ekonomik buhranı, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, kurumsal yıkımı dile getirmek suç haline getirilmek istenmektedir” diye konuştu.

“BASIN İLAN KURUMU RTÜK GİBİ, YAZILI VE DİJİTAL MEDYANIN CELLADI HALİNE GELMEKTEDİR”

Basın İlan Kurumu’nın yazılı basının celladı haline geldiğini ifade eden Zeybekoğlu, “Bugün herkesin açıkça bildiği gibi, ülkemizde yıllardır kendi siyasal çıkarları uğruna dezenformasyon yapan, halkı yanıltıcı bilgileri yayan iktidarın bizzat kendisi ve kontrol altında tuttuğu, Saray’dan yönetilen havuz medyasıdır. Üstelik bu yasa, halkın temel hak ve özgürlüklerine yönelik bu ağır saldırıyla da sınırlı değildir.  Kendi yandaşlarına bol bol ilan verirken, muhalif yayın organlarını ise yok sayan ve adeta Basın İnfaz Kurumu’na çevrilen Basın İlan Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine ceza verme yetkisiyle donatılmaktadır. Basın İlan Kurumu, tıpkı televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi, yazılı ve dijital medyanın celladı haline gelmektedir” dedi.

“BU YASA  BAŞTAN AŞAĞI SANSÜR VE OTOSANSÜR YASASIDIR”

Zeybekoğlu, “Yasa, sosyal medya platformlarına ilişkin düzenlemeyle, halkın temel haberleşme ve haber alma kaynaklarını kullanılamaz hale getirmeye kadar gidebilecek geniş sınırlama yetkileri içermektedir. Yasanın yürürlüğe girmesiyle, sınırlı kaynaklarıyla gazeteciliği dinamik bir şekilde yaşatma mücadelesi veren yerel yayın organları büyük bir darbe alacaktır. Bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa  baştan aşağı sansür ve otosansür yasasıdır” dedi.

“HALKI, BASINI VE BASIN EMEKÇİLERİNİ SUSTURMAYI BAŞARAMAYACAKSINIZ”

“Susturmayı Başaramayacaksınız” diyerek iktidara ser sözlerle seslenen Adem Zeybekoğlu, son olarak şunları söyledi:

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter Saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hakim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz! Ülkemizin gerçeklerini, halkımızın sorunlarını ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Saray’a buradan sesleniyoruz: Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız! Çok az kaldı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Baskıcı ve otoriter politikalarınızla yok ettiğiniz demokrasiyi ve hukuku ülkemizde mutlaka yeniden kuracağız! Başta düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm temel hak ve özgürlükleri yaşatan bir düzeni inşa edeceğiz! Sansür yasalarınızla gizlemeye çalıştığınız ekonomik buhrana, pahalılığa, yolsuzluklara, vurgunlara, servet transferine son vereceğiz! AKP Genel Başkanı, ‘Bu yasanın çıkışıyla beraber bunları frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da yapacağız’ diyor. Biz de diyoruz ki, gerekeni sandıkta halkla hep birlikte yapacağız.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haber Haberleri