Muğla’nın Menteşe ilçesi Emirbeyazıt Mahallesi Cemil Şerif Baydur Sokakta yaklaşık 4 ay önce hizmet vermeye başlayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Oya Baltalı Hıdır, çocuk sağlığı hakkında gazetemize bilgilendirmede bulundu. D vitamini kullanmanın önemine dikkat çeken Hıdır, enfeksiyondan korunmanın yollarını da anlattı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Oya Baltalı Hıdır ile siz değerli okuyucularımız için röportaj gerçekleştirdik.
Merak edilenleri cevaplandıran Dr. Hıdır ile röportajımız şu şekilde:
-SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Ben Oya Baltalı Hıdır. İzmirliyim. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk iktisasımı tamamladım. Daha sonra 11 yıl kadar Süt Çocuğu servisinde baş asistan olarak çalıştım. Bu süre zarfında Pediatri yan dalını aldım. 2008’den beri Sosyal Pediatri alanında çalışıyorum. Çocuk beslenmesi, çocuk sağlığının korunması ve özellikle beslenme sorunları üzerinde çalışıyorum. 2012 yılında doçent oldum. Yıllarca İzmir’de çalıştıktan sonra eş durumundan Muğla’ya geldim ve emekli olduktan sonra kendi kliniğimi hizmete geçirdim. Sevdiğim bir işi yapıyorum. Çocukları çok seviyorum.
-KLİNİĞİNİZİ NE ZAMAN HİZMETE AÇTINIZ?
Hayalim emekli olduktan sonra sakin bir sahil kasabasında yaşamaktı. Akyaka’ya sürekli gelip gidiyordum. Buraya gelince gidemedim. Muğla’yı çok sevdim. Gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra geçtiğimiz Eylül ayında hizmet vermeye başladık.
-MUĞLALILARIN KLİNİĞİNİZE İLGİSİ NASIL OLDU?
İlk zamanlarda beni tanıyan çok yoktu. Hastalarım gelmeye başladıkça, memnun kalanlar çevresine söylemeye başladı. Muğla’nın hastanelerinde çalışmadığım için beni çok fazla tanımıyorlar bunun için biraz süre gerekli. Hastalarımdan memnunum, onlar da benden memnun. Biz buradayız. Ben çocukları çok seviyorum. İşimi de severek yapıyorum. Hastalarımı bekliyorum.
-ÇOCUKLARLA İLGİLİ SİZE EN ÇOK HANGİ SORULAR SORULUYOR?
En çok sorulan sorulardan biri ‘hastalıklara karşı ne kullanalım’ oluyor. İştahsızlık sorularıyla da çok karşılaşıyorum ama bunun temeli aileye dayanıyor. Görülme sıkılığı yüzde 25 ile 45 arasında değişiyor. Her iştahsı ve beslenme sorunu olan çocuk mutlaka gelişmesi zayıf olan çocuk anlamına gelmiyor. Bazen annenin algısı o şekilde olabiliyor. Bunu bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Onun dışında ‘çocuğum çok hareketli ne yapabilirim’ soruları geliyor. Bunun sebebi anne babanın bir şey üzerinde sınır koymasından oluyor genelde. Balık yağı tüketimi de çok soruluyor. Eğer herhangi bir risk yoksa balık yağını önermiyorum. Onun yerine haftada 1-2 gün balık tüketilmesi daha faydalı.
-SALGIN OLAN HASTALIKLARDAN NASIL KORUNMALIYIZ?
Bu dönemde kullanılması gereken en önemli şey D vitamini. Sanıldığının çok üstünde bir D vitamini eksikliği var. D vitamini bağışıklık sistemini güçlendiren bir şey. Bu yüzden bütün çocukların, ilk 1 yaşta 400 ünite, daha büyük çocuklarda günlük 600 ünite hatta kış aylarında 800-1000 ünite kullanılması gerekiyor. Doğum yapmış annelerin de mutlaka D vitamini 1200 ünite rutin kullanması gerekiyor. Enfeksiyonlardan kurtulmak için deli gibi bütün vitaminlere sarılmaya gerek yok. Benim önerim, sağlıklı ve dengeli beslenme. Bir çocuk, meyvesini, sebzesini, balığını, etini dengeli ve iyi oranda tüketiyorsa ekstra vitamin desteğine gerek yok.
- ENFEKSİYONDAN KORUNMANIN YOLLARI NELERDİR?
Enfeksiyondan korunmanın yollarından biri kan-demir düzeyinin yüksek olmasıdır. Hem kansızlık hem b12 eksikliği hem de D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatan, antikor yapımı azaltan maddeler. Bunların alınması gerekiyor. Bunun için haftada en az 5 öğün kırmızı et tüketilmeli. Etle birlikte sebze de tüketilmeli. Kansızlık bizim ülkemizde çok yaygın. Çayı çok seven bir milletiz bu yüzden fazla çay tüketimi demiri etkiliyor.
-D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
D vitamini eksikliğinin büyük bir nedeni hava kirliliği. Eskiden sokakta koşar oynardık. Güneşten D vitaminini yeterince alamıyoruz. Günümüzde şehir yaşamları, kapalı ortamlarda yaşam, kapalı giyim tarzı D vitamini eksikliğine sebep oluyor. Güneş ışığı belli bir açı ile vücuda gelmesi gerekiyor. Zenit açısı dediğimiz bir açı var o şekilde gelirse ancak faydalı oluyor. Bizim buluğumuz enlemde Mayıs ve Eylül ortası zamanları D vitamini için sentezlediğimiz dönemdir. Hava kirliliği o ışığın kırılmasına sebep oluyor. Güneş ışığını engelleyen her şey D vitamini eksikliğine sebep oluyor. Havadaki filtreleme bozulduğu için D vitamini ağızdan alınırsa daha faydalı olacaktır. D vitaminin neredeyse her organ için faydası var. Bu anlamda çok önemlidir.