Bir milletin umudu , geleceği ve serveti gençlerden oluşur. Devletler gençlerle, genç nüfusu ile gelecekte güçlü bir gençlikle ileriye bakabilirler. Gençler içinde bulunduğu çağa , yani ortama daha hızlı adapte olabilme ve aynı zamanda üretkenlikleriyle , hayal güçlerini birleştirirse o zaman verim daha çok artar. Rekabetçi yapılarıyla toplumun ilim , sanat , fen, teknoloji ve spor alanında sürekli gelişmenin adeta öncüleri ve teminatlarıdırlar. Hataya düşme korkusundan uzak , önyargısız , berrak ve sade zihinleriyle cesur yani korkusuzca adımlar atmak gençlerin en mühim özelliklerindendir.
Ruh dünyaları , enerjileriyle insanlığın hayrı için bir çok icraatla gündeme gelmeye layık olan gençlerimizin vurdum duymazlık , saygısızlık ve kurallara aykırı davranışlarıyla anılmaları gençlere yapılacak en büyük haksızlıktır. Kendilerine imkan verildiğinde , değerli oldukları hisseddirildiğinde Allar Rızası için gayret eden Fatih Sultan gibi fetihleri çağlara başlangıç olacak fetihleri bağımsızlık için şahadete koşanlar gibi yiğitleri görebileceğiz.
Nesillerin onları sürekli günahlara çekmek istediği , bunları yapabilecek imkana sahip olduğu halde , sırf Allah’tan korkarak ve onun rızasını umarak bir günah terkeden ve Rabbine ibadetle yetişen genç Allah yanında o kadar değerlidir ki Rabbımız onu , kendi himayesinden başka hiç bir himayenin bulunmadığı o dehşetli kıyamet günü arşın gölgesinde koruyacağını vadetmektedir. ( Buhari Ezan 36)
Tarih boyunca İslam’ın yayılmasında , gelişmesinde İslam davasının öncüleri, hep kendinden bahsettirmiş yürekli gençler olmuşlardır. İslam için Allah için ve aynı zamanda davası için hep ileriye atılmış adları bu günde yadedilen değerli gençler. Tek başına ümmet olan Hz İbrahim (a s ) , iffet timsali Hz Yusuf (a s ) gibi, Rablarına inanmış ve Hidayetleri artırılan genç mağara arkadaşları ve daha nicesi …
Hz Peygamber (s a v ) ilk vahiy sonrası yalnız bırakmayan gençlerin imana daha yakın olduklarını , desteklediklerini yaşlı müşriklerin ise inkarda direndiklerini , hidayete yanaşmadıkları ve peygamberimizi hep reddettiklerini görüyoruz. Asrı saadetin ilk yıllarında gençler , 17 yaşındaki Erkamın evinde toplanmış ve ilk inen ayetleri orada öğrenmişlerdi .
Günümüzde 15 temmuz olayların da imanının gereği gözünü kırpmadan bu vatan , bu millet için şahadete yürüyen inançlı gençlik , Yakın zamanda meydana gelen yangınlarda yine İmanının gereği bu milletin arazözüne yangın yerinde bırakıp kaçmayan , yanan yangına karşı ölümü düşünmeden ülkesi için canla başla çalışan inançlı gençlik ve yine yangında , sel felaketinde bu halk ile ekmeğini bölüşen yüce millet işte bu millet bu gençlik imanlı olduğu takdirde gözünü ölümden kırpmayan Ali Cenap Millet.
Onların sırtında olan bu ülke dimdik ayakta durması için gençlerimizi imanlı ve inançlı yetiştirmeliyiz. İnamlı gençlere her zamankinden daha çok bu gün ihtiyacımız var. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi her alanda sahip çıkmak bizim birinci vazifemiz olmalı ki sahiplenmeli , ön yargılardan uzak olarak anlamaya empati kurarak dinlemeliyiz.
Onlara her zaman değer verip güvenmeli , yeteneklerine göre sorumluluklar yüklemeli , hata yapmalarına fırsat verip özgüvenlerine kazanmalarına sağlamalıyız. Yaptıkları her hatada hor görüp azarlamamak ve kötülemek yolunu değil , hatalarında ders alabilecek fırsatlar bulma yoluna gitmelidir. Peygamber efendimize çocuk yaşta gelen ve hizmetinde bulunan Enes Bin Malik anlatır ki peygamberimize on yıl hizmet ettim beni şunu niye yaptın veya şunu niye yapmadın diye ne olumsuz söz söyledi nede beni hiç azarlamadı der.