Daha yakın bir zaman dilimi içerisinde gençlerle konuşmak, sohbet etmek kolaydı, şimdi ise 18 yaş civarlarında ne düşündüğünü anlamak bizim için zor. Odasına kapanıyor ve artık bizimle eskisi gibi konuşmuyor.
Yakın zaman önceleri çocukları ne söylersen seni dinlemeye çalışırlar şimdi ise birer delikanlı oldular ve onların dünyasını, bizim anlamadığımızı düşünüyorlar.
Gençlerle beraber olmak, onları anlamak, birlikte yaşamayı başarmak artık kolay olmasa gerek.
Gençlik! İnsanın pek çok sosyal, ekonomik ve ahlaki sorunlarla baş etmek zorunda olduğu zorlu bir dönemden geçiyoruz. Zaten olsa gençlik dönemi insan hayatının en sorunlu ve debdebeli yıllar olarak biliriz. Çünkü çocukluk yılları geride kalmış, olgunluğa ulaşılamamış, ikisi arasında bir geçiş dönemidir. Bu dönemde beden hızla değişirken, omuzlarında sorumluluklar artmakta, nitekim günümüz gençliği, kendileri üzerinde etkisini fazla hissettiren, aşırı tüketici, her türlü kazancın mubah olduğu, cinsel konularda kural tanımayan, bir hayat anlayışının meydan okumasıyla karşı karşıyadır.
Böylesi toplumsal ve bedensel dönüşümlerin yaşandığı, büyüme ve gelişmenin hızla devam ettiği zorlu bir süreç olan gençlik yıllarında, kimlik karmaşasının yol açtığı bocalama dönemi bazen uzun bir süre alabiliyor, bazen denge ile baş etmeye çalışan gençler, bu dönem içinde kendini ifade etmekte zorlanırlar.
Günümüzde gençler ile yetişkin kuşaklar arasında yeterli ve doyurucu iletişim dili ve imkânları ortadan kalkmıştır. Gençler genellikle aile ve akraba ilişkilerinden kopuk dar bir arkadaş çevresiyle hayatlarını sürdürmektedir. İlişki kurulan yetişkinlerle tecrübe aktarımı ve dayanışma imkânı sağlayacak ortak bir iletişim dili çoğu kez bulunamamaktadır. Kuşaklar arasında ki bu uyumsuzluklar, kişiler arası ilişki iletişimin insani ilke ve anlayışlara göre düzenlenmesinin kaçınılmaz olduğunu bizlere göstermektedir.
Yüce Yaratıcı yarattığı canlıları kendilerini korumak, varlıklarını sürdürmek için bazı yeteneklerle donatmıştır. Bazılarını beden gücünü, bazılarını görme duyusunu, bazılarını koku alma duyusunu geliştirmiştir. Bazıları çok ürer, bazıları hızlı koşar, İnsanda da konuşma ve anlaşma kabiliyeti ile donatılmış bir varlıktır. İnsanın her türlü iletişimini bu yeteneği çevresinde düşünmek gerekir. Çünkü bizim iletişimimiz de kullandığımız dil en iyi iletişim aracıdır.
Yeni kuşakların dilini ve üslubunu anlamak, onlarla yeni bir iletişim kurabilmek, yeni bir dil oluşturmak her dönem için kaçınılmazdır. Bu sebeple gençlerle iletişim kurabilmek için yeni bir dile hatta sürekli yenilenmesi gereken bir dile ihtiyaç duyulmaktadır. Sadece günümüzde anne babalar değil ilgili insanlar da daha fazla çaba sarf etmesi gerekir.
İnsanlık için en mükemmel ve en ideal değerlere sahip olan İslam dini, bu günün gençleri tarafından doğru anlaşılamıyor ve onlara doğru anlatılamıyorsa ortada ciddi bir dil problemi var demektir.
Bireyi merkeze alan görüş ve yaklaşımlara göre anne babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine, yetişkin olanların gençlere bir takım emirler verip veya nasihatlerde bulunarak, onların tepkilerini dikkate almaları iletişim olarak kabul edilemez. Hâlbuki anne babalar veya yetişkinler genelde böyle davranarak gençlerle iletişim kurduklarını sanırlar. Fakat gençler konuşurken de ikaz önerilerde bulunma, hatırlatma gibi pek çok iletişim engelleri ile aslında gençleri dinlemezler. Bu durumda genç kendini duyulmamış, anlaşılmamış ve kendisi ile ilgilenilmemiş hissederek iletişimi keser. Böyle durumlarda ailelerin çoğu “çocuğumuz bizimle hiçbir şey paylaşmıyor, gizliyor” derken Gençlerin çoğu da “ ailem anlattığım zaman beni dinlemiyor “ ne söylesem tepki veriyor, kızıyorlar beni anlamıyorlar bende hiçbir şey anlatmıyorum “ diye dert yanmaktadırlar.
Gençlerle diyalog kurabilmek dil ve üslup günümüzde konuşmaktan çok dinlemeyi gerektirmektedir. İyi bir dinleyici olabilmek, iyi bir iletişim için çok önemlidir. Gençler çok sinirli veya endişeli durumlarda dahi duygular kontrol edilerek, ani tepki verilmeden yargılanmadan, yorum yapılmadan, sözü kesilmeden dinlenebilmelidir. Bu durum onlara saygı duyulduğu ve önemsendiği hislerini güçlendirir.
Kısaca yetişkinler edindikleri bilgileri, yaşadıkları tecrübeleri, gençlere nasihatlerle anlatmak ve böylelikle kötülüklerden korumak, onlar için en iyi olanı onlara göstermektir. Fakat günümüzde böyle bir amaca öğüt vermekle değil gençlere doğru davranışlarımızla, sağlıklı bir iletişimle onlara iyi bir model olmakla mümkündür.