HALİME ÇAVUŞ

Bir ulusun, bugün ki tarihinin temellerinin atıldığı bir savaş, bir mücadeledir Büyük Taarruz. Elde kalan Anadolu topraklarına göz diken İtilaf devletleri işgale başlamıştı. Mustafa Kemal Anadolu’ya 200 bin askerle yerleşmiş...

Bir ulusun, bugün ki tarihinin temellerinin atıldığı bir savaş, bir mücadeledir Büyük Taarruz. Elde kalan Anadolu topraklarına göz diken İtilaf devletleri işgale başlamıştı. Mustafa Kemal Anadolu’ya 200 bin askerle yerleşmiş Yunan ordusunu Anadolu topraklarından atmak için hazırlıklar yapıyordu. Motorlu araçlara, uçaklara karşı atımızla, kılıcımızla ve tüfeğimizle verdiğimiz direnişimizde, o yıllarda bir nesil işgal altında ki vatanın müdafaası için feda etmişti gençliğini. Halime Kocabıyık da o neslin bir parçası, cevval Anadolu kadını. Kastamonu’nun Duruçay köyünde 1898 senesinde dünyaya geldi. Mücadele yıllarında ailesinin engellemesine rağmen savaşa katıldı. Erkek kılığında İnebolu,Ankara ve Sakarya da görev aldı.Soğuk bir kış gününde İnebolu’yu denetlemeye gelen Mustafa Kemal  ile karşılaştı. Soğuk hava ve kar yağışına rağmen üzerindeki montu cephanenin üstüne örten Halime Çavuş’a, Paşa ‘’Neden üzerindeki montu mermilerin üzerine örttün ,üşümüyor musun?’’  diye sordu. Halime Çavuş ise ’’Benim üşümem hiç önemli değil, bu cephane yüzlerce belki de binlerce askerimizi koruyacak.‘’diyince, Mustafa Kemal, Halime Çavuş’tan kimliğini istedi. Kadın olduğunu anlayınca yaverine Halime Çavuş ile ilgili tüm bilgileri not aldırarak Ankara’ya döndü. Halime Kocabıyık,9 Haziran 1921 tarihinde Yunan savaş gemileri Kılkış ve Averof’un İnebolu’yu bombaladığı sırada şarapnel parçası ile ayağından yaralanarak sakat kaldı. Mustafa Kemal savaş bitiminde Halime Çavuş’u Çankaya Köşkü’nde on beş gün misafir etti. Burada düzenlenen törenle kendisine ‘’İstiklal Madalyası’’ ve ‘’Çavuş’’ rütbesi verildi. Mustafa Kemal bizim kızımız ol dediyse de Halime Çavuş yaşlı anne babasını bırakmak istemeyerek Kastamonu’ya döndü. Kendisini milletine ve vatanına adayan Halime Çavuş hiç evlenmedi. Hayatının son altı yılını yatalak olarak geçirdi.20 Şubat 1976 tarihinde, 75 yaşında vefat etti. Bugün sahip olduğumuz toprakların, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın oyasını nakış nakış işleyen, inandıkları bu yolda yılmadan yürüyen gazi ve şehitlerimizi minnetle anıyor,30 Ağustos Zafer bayramımızı  kutluyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Muğla Haberleri