Geleceğe inancımızı da bugüne güvenimizi de kaybettiğimiz zamanlardayız. Görmeyi beklediğimiz güzel günler ipi kaçmış balon gibi savruluyor “böyle söylerken iyice ümidi kesmiş gibi oldum ama maalesef öyle”.
İçinizi karamsarlıkla doldurmayacağım, lütfen okumaya devam edin.
Depremle birlikte bir çok duygu da gün yüzüne çıktı sanki. Aranızda evin duvarlarına bakıp “Yıkılırsa altından nasıl çıkarım diye düşünen var mı? Sevdiklerini kaybetme korkusu yaşayan?
Düşünmeye bile tahammül edemiyoruz oysa.
Yaşarken hiç de öyle değil. Kıymetini bilemediğimiz sevgiler, ertelediğimizplanlar, kurmaktan bile çekindiğimiz hayallerimiz Var. Rutin hayat devam ederken zamanın bile kıymetini bilemiyoruz.Haftasonunu bekliyoruz mesela, beklerken hızla tüketiyoruz hafta içlerini bir an önce Pazar olsun diye. Emekliliği hak edene kadar geçen günleri ayarlanmış makine misali çalışarak yaşıyoruz. Yazı sevip kış bir bitseydi diyoruz oysa ömrümüzden bir mevsim daha tükeniyor. Göreceğimiz son yağmur, son kar olduğunu bilsek diler miydik öylece yazı?
Ölüm korkusunun sebeplerini biraz araştırınca, yaşamın ta kendisiyle ilgili olduğunu gördüm. Tamamlanmamışplanlar, gerçekleşmemiş hayaller ,eksik kalan her şey “şimdi zamanı değil “diye hissettiriyormuş. Elbet insan doymaz dünyaya nasıl yaşarsa yaşasın ölümün bilinmezliğini değil kendi bildiği güvenli ortamıdır,dünya.Ancak yine de insanın şimdi ölebilirim dediği anda vardır. Ölsem de gam yemem dediği..O günlere adım adım yaklaştırsın bizi hayat. Sonra diye zamanın bilinmezliğine emanet ettiğimiz tüm hayallerimizi artık bugünün ajandasına not etme vakti. Pazartesileri de sevelim, sahile inmediğimiz günleri de. Yediğimiz her lokma en tatlısı, giydiğimiz her kıyafet en sevdiğimiz olsun. Misafir için sakladığımız yemek takımlarını kendimiz için koyalım masaya. Hiç girmediğimiz salonumuzda ağırlayalım kendimizi. Günü olmasa da kutlayalım özel günleri. Kara kışı atlatınca gelen bahar güzel de bahar gelmeden gitmekte var bilinmezliğe. Sarılalım içinde yaşadığımız “an”a.Şimdi yaptığımız her şey en sevdiğimiz, en içimize sineni, bizi en mutlu edeni olsun. Güzel günler gelmeyecek belki, şimdi yaşadığımız günü en güzeline çevirme vakti. Karamsar düşünceleri bir kenara bırakıp ,umutla sarılalım hayata.Ertelemeden,oluruna bırakmadan dilediğimizi yaşayalım. Güzel günlerimiz olsun. Mutlumesut geçip gidelim bu hayattan..
Mutlu günler dilerim.