BEKLENMEYEN GELİŞME

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i öldüren ve cesedini varil içine koyup yaktıktan sonra üzerine beton döken Cemal Metin Avcı hakkında “canavarca hisle adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis,...

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i öldüren ve cesedini varil içine koyup yaktıktan sonra üzerine beton döken Cemal Metin Avcı hakkında “canavarca hisle adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, kardeşi Mertcan Avcı'nın kendisine “yardım ve yataklık” ettiği suçlamasıyla 5 yıl hapis istemiyle yargılanmasına, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davada birçok tanık dinlenirken, davanın 4 Ocak 2020 tarihine ertelenmesine karar verildi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar'ı çıkan kavgada boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Muğla Jandarma Komutanlığı ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yaklaşık 3 ay süren çalışma sonunda, HTS kayıtlarından, tutuklu şüpheli Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 9 Kasım Pazartesi günü Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan  yargılama, 4 Ocak  2020 tarihine ertelendi. Davaya katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın ifadesi damga vurdu. Görülen davada 8 tanığın 6'sı dinlendi.

“TANIŞTIĞIMIZDA EVLİ OLDUĞUMU BİLİYORDU”

Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ifadesini veren katil zanlısı Cemal Metin Avcı, “Pınar bir tanıdığımla mekanıma geldi o zaman tanıştık. Tanıştığımız da evli olduğumu biliyordu. Bizi tanıştıran arkadaşım tuvalete gittiğinde bir gün görüşelim dedim. Oturduk hep beraber bir şeyler içtik sonra gittiler. Pınar sonrasında bana sosyal medyadan  teşekkür mesajı attı. 1 hafta geçmedi Pınar tekrar arkadaşları ile mekanıma geldi. Yanında gelenleri tanımıyordum selam verdim ve çalışmaya devam ettim. Sonra Pınar bana mesaj attı 'çok sıkıldım ne zaman takılalım' diye. Sonra numaramı istedi bende verdim” dedi.

Avcı, “Evli olduğumu biliyordu. Dışarıda takılamıyorduk. Arabayla geziyorduk sonra yaylada bulunan bağ evine gittik alkol aldık. Orada birlikte olduk. Daha sonra Pınar'ı evine bıraktım ben de işe gittim.  Birlikte olduktan sonra çok pişman oldum. Karımı çok seviyordum o yüzden kendimi geri çekmeye başladım. Pınar ben kendimi çektikçe daha çok üzerime gelmeye başladı. Ailesinin kendisine maddi destek sağlamadığını söyleyerek benden para istedi. Akyaka'ya taşınmak istedi ev tuttum, nakliyesini ayarladım, kirasını verdim. İstediği her şeyi yaptım artık üzerime gelmez diye düşündüm. Artık bu işin bir menfaat ilişkisi olduğunun farkına varmıştım. Bir çok insanla bu şekilde ilişkisi olduğunu öğrendim.” İfadelerini kullandı.

“İSTİSMARA UĞRADIM”

“Kendimi geri çektikçe daha çok üstüme düştü. Karım öğrenecek diye korkuyordum. Eşim sürekli iş yerime gelirdi. Pınar beni Akyaka'daki evine çağırdı, 'sen gelmezsen ben gelirim' dedi. 2 şişe şarap istedi aldım evine gittim. Şarap içtik, şarap bitmeye yakın başım dönemeye başladı, bayıldım. Vücudumda ağrılar hissediyordum fakat tepki veremiyordum. Pınar'ın beni sarsarak uyandırdığını hatırlıyorum, 'karın arıyor kalk telefona bak' dedi. Ona ne olduğunu sorduğumda uyuduğumu söyledi, inanmadım bana ne yaptın dedim. Karımın telefonunu açıp iş ile ilgili bir durum olduğunu ve geleceğimi söyledim. Pınar bana sonra konuşuruz dedi evime gittim. Pınar'ı aradım bana ne yaptın dedim.  'Yarın geleceğim konuşuruz' diyerek telefonu suratıma kapattı. Ertesi gün Cüceye geldi. Bana 'bunu sen istedin, bir kere birlikte olup kurtulabileceğini mi sandın? Okulum bitene kadar metresin olabilirdim' dedi ve telefonundan 3 kare görüntü gösterdi. Fotoğraflarda çıplaktım ve arkamda bir adam vardı. Diğer görüntüde yan yatıyordum ve yine arkamda bir adam vardı. Son görüntüde arkamda yine bir adam ve önümde Pınar vardı. Fotoğrafları görünce eline saldırdım bağırdı. 'Bu görüntüler bir bende mi var sanıyorsun, başkalarında da var. Okulum bitip burada giderken veririm anca görüntüleri, bana koskoca savcı bile bir şey yapamıyor' dedi. Aileme göstermekle tehdit etti. Aradan bir kaç gün geçti ve para istemeye başladı. Her ay 10-15 bin lira para veriyordum. Kendi borçlarımı ödeyemez olmuştum” dedi.

Pınar ile iyi geçinip fotoğrafları almak için uğraştığını anlatan Avcı, “Bu olaylardan sonra Pınar'a para göndermekten borç batağına girdim. Taksi, ev kirası, uçak parası hatta dişlerini yaptırmak için bile benden para alıyordu. Hala bir sürü borçlarım var. O yüzden son zamanlar iyi geçinip fotoğrafları elinden almak istedim. Benden telefon almamı istedi. Bana telefonu ve her ihtimale karşı para da hazırlamamı istedi. Karım fark etmesin diye telefonu yayla evine bıraktım. Yayla evini aynı zamanda iş yerinin deposu olarak kullanıyorduk. Beni AVM'den al dedi. Yanıma para alıp gittim. Yayla evinde telefonu ve parayı vererek fotoğrafları istedim. Bana ömür boyu bakacaksın diye bağırdı. Çantasından bıçak çıkarıp boğazıma salladı. Bende ilk defa böyle bir şeyle karşı karşıya geldiğim için kurtulmak için dirseğimi siper etmeye çalışırken kolumu kesti. Sonra yere düştü başından kan akmaya başladı nefes almadığını görünce bir süre düşündüm ve karım ve Muğla'nın bu olayı öğrenmesini istemediğim için cinayeti işledim” dedi.

“HİÇ YAKALANMAYACAKMIŞIM GİBİ DÜŞÜNDÜM”

Pınar'ı nasıl öldürdüğünü bir kez daha mahkemede anlatan Avcı, “Kardeşim Mertcan Avcı'yı depoda sayım yapacağız diye çağırdım. Onu da yakalanmayacağımı düşünerek, yarın öbür gün sorduklarında kardeşimle depoda sayım yaptık diyecektim. Mertcan depoya geldiğinde varilin içinde odun yanıyordu. Bakmak istedi ateşi sordu. Bende tarihi geçen kokoreçleri yakıyorum. Yengen görürse kızmasın diye dedim. Zaten ateşin üstünde odunlar olduğu için bir şey fark etmedi. Sonra karım aradı telefonda biraz tartıştık. Mertcan depoyu düzenlerken cüceye gittim bir süre sonra geri döndüm. Mertcan'a sen git işimiz bitti ben arkadan bardakları toplayıp geleceğim dedim. Mertcan gittikten sonra etrafı kolaçan ederek ateşi suyla söndürdüm. Bunları yaparken hiç yakalanmayacakmış gibi düşünüyordum. Pınar kaybolduğu zaman jandarmadan ifade için çağırdılar gittim ifade verdim. Kapıdan çıktım vicdanım ağır bastı ve geri dönerek cinayeti işlediğimi söyledim.” diyerek yaptıklarını anlattı.

“PINAR'IN AİLESİ BANA ŞANTAJ YAPTIĞINI BİLİYORDU”

Pınar'ın şantaj yaptığını ailesinin bildiğini söyleyen Avcı, “Pınar'ın kardeşi birkaç gün sonra beni aradı Pınar'ı sormak için. Whatsaptan bir sürü cevapsız çağrı vardı. Sonra ben normalden geri aradım. Kardeşim Pınar sürekli seni tehdit ediyor, biliyoruz. Yaptığı doğru bir şey değil ama ulaşamıyoruz yerini biliyor musun diye sordu. Yani beni tehdit ettiklerini, şantaj yaptıklarını ailesi biliyordu. Çok utanıyorum. Bir erkek için çok zor” dedi.

“BU OLAYIN BİR MAĞDURU DA BENİM”

Katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı ifadesinde, “Abim aradı  sayım yapalım dedi tamam dedim. Bağ evine gittim. Abim bahçede ateşin başındaydı ne yaptığını sorduğumda bana 'bozulmuş kokoreçleri yakıyorum' dedi. Varilin içine baktım odun doluydu. Zaten böylesi bir şüpheye düşmem mümkün değil, aklımın ucundan geçmez. Boş kasaları düzenlemeye başladık. Abim mekana gidip geleceğini ve yengemle kavga ettiğini söyledi. Ben kasaları düzenlemeye devam etti.

Abim gelince çıktım cüceye geri gittim. Pınar'dan

haberim yoktu.

Gece Cücedeki eleman alkolün bittiğini söylediğinde bağ evine geri döndük bira aldık. 7 yıldır İzmir'de yaşıyorum hiç bir şeyden haberim yok. Bu olayın bir mağduru da benim. Kafamı kaldırıp dolaşıcak yüzüm kalmadı. Soyadımı bile değiştirmeyi düşünüyorum. Suçsuz yere damga yedim” dedi.

“KIZIMIN CENAZESİNE BAKAMADIM”

Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, “Burada benim kızıma iftira atılıyor. Çünkü bir ölü kalkıp konuşamaz. Madem ki öldürdün, bari iftira atma. Ben kızımı okutmak için çok bedel ödedim. Benim kızım çok kötü biri olsa bile böyle bir ölümü asla hak etmedi. Ben 5 çocuğumu okutmadım, kızımı okuttum. Burada hikaye okuyan sanık kızımı öldürdükten sonra eşi ve kızıyla tatil yapıyor, sonra 'Pişmanım' diyor. Jandarma ve polis olmasaydı ben kızımın cesedini bile bulamazdım. ” dedi.

Acılı anne Şefika Gültekin ise, “”Bu bir cani. Benim evde 5 çocuğum var onlar da her gün ölüyor. Türkiye'de şimdiye kadar böyle bir cinayet duyulmadı. Allah kimsenin başına böyle bir şey getirmesin. Bu adamdan davacıyım. Biz yaşayan bir ölüyüz. Bu cani kızımı katletti, bizi de öldürdü.”” şeklinde konuştu.

Saat 13.30'da başlayan 21.30'da sona eren dava da , mahkeme heyeti Cemal Metin Avcı'nın akıl sağlığı tespiti için akıl testi raporu isterken, 22 Aralık 2020 tarihinde olayın yaşandığı bağ evinde sanığında katılacağı keşif yapılmasına karar verildi.

Dava 4 Ocak 2021 tarihine ertelendi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haber Haberleri