Babasının Samsunlu karabacağını
Anam anlatırdı.
-"Oğlum Turan senin böyle esmer buğday tenli olman..." derdi.
Bende ne diyecek diye beklerdim.
Anam devam ederdi.
-" orak tarlasında biz orak biçerken salıncak açılmış ...
Kızıl ıscakta (sıcak) kıpkırmızı olmuşsun.
Orak bişcez diye ağladığını da duymamışız...
Anaaa... salıncağa bir geldim..
Kasıla kasıla ağlıyorsun...
Hemen elini yüzünü suyla yıkadım sildim...
Sonra seni emzirdim..."...
**
"Ha deyince
geçmiyor
Silinmiyor acılar yüreğinden
Bir saatin birinde
günün ortasında
debreşiyor yüreğin birden
Gözlerin siyah beyaz fotoğrafların renginde
Yüreğin acıların içinde
Dilinde ağıt bir türkü
Uzun hava
Huma kuşu...
Ben Narut NİRES asılmışım yola dilimde
yüreğim de bir türkü....
Yürüdükçe yanık yanık söylüyorum....
Sesim sesime arkadaşlık ediyor.
Sanki bana yollar böyle çabuk bitiyor gibi geliyor...
Belki de bu bir korkudan ...
**
Neyse
Bahçekuyu
Yeniaçılan
Körestenlik
Yellice derken
Çocukmezerliğine geldik.
İleride buranın adının nereden geldiğini de anlatacağım size...
Hüzünlü bir öyküsü var buranın..
Zaten hangi yaşamın olduğu yerde
hüzün sevinç yok ki...
**
İlk işim Enver Efemi (amcamı) bulmak oldu.
-"Enver efe bana ne kadar ortaokul kitabın yarım kalmış defterin kalemin kullanmadığın ne varsa ver...Ben ortaokula gidiyorum..."
Enver efem
-" Dur bi soluklan...hallederiz..."
Bir taş su içtim...
O arada Hasan dedemle Sıdıka Kocaanam beni görü verdiler...
-" Turan oğlum hoş geldin " dediler...
-" Hayırdır " dedi dedem..
-Dede ortaokula gidiyorum.
- Hani bubin göndermiycem deyip duruyodu...
-Dede ben kaçıp gittim kaydımı kendim yaptırıp geldim...
- Sen de Milas'mı gidiyorsun dedi Kocaanam..
-yok yok Kocaana Mumculara ortaokul açılacak oraya gidiyorum...dedim...
O arada Mustafa amcamın oğlu
Niyazi efem de damladı yanımıza...
-"Turan hoşgeldin "
-"Hoş bulduk Niyazi efe..."
Enver efem babamgilin en küçük kardeşi...
Babam Adana Osmaniye Hatay taraflarında askerlik yaparken dünyaya gelmiş...
Bu arada Niyazi efem de dünyaya gelmiş...
Görenler Enver Efemi (amcamı)
Niyazi efemle iki kardeş sanır...
Oysa aynı yaşıt amca yeğen...
*
Babam askerden izine gelmiş...
Bakmış beşikte bir çocuk yatıyor...
Sıdıka Kocanam çok utanmış en büyük oğlu Mehmet'ten...
Diyememiş bir kardeşin oldu...
Elini yüzüne kapatmış...
Babam anlamış durumu...
Öptükçe öpmüş salınçaktaki küçük kardeşi Enver'i.....
***
İşime yarayacak ne varsa kıl heybeye doldurdum...
Niyazi efem Enver amcam da yardım etti.
Onlarda ortaokula gideceğime çok sevindi...
-"iki de bir afferin len sana " diyorlardı..
Ay yıldızlı şapka
Çanta
Kravat
Defter kitap
Silgi kalem cetvel pergel...
Ne varsa doldu anamın dokuduğu heybeye...
Not:
HAYATIN İÇİNDEN yazılarım devam edecek.
Değerli okuyucularım okumaya devam takip edin...
Hepinize sağlıklı mutlu iyi günler dilerim.
Hepinize sevgi saygı selamlarımı sunarım.