Zafer Partisi Muğla İl Başkanlığı ve Türkiye Görme Engelliler Derneği Genel Merkezi ve Muğla Şubesinin katkılarıyla Engelli Hakları Çalıştayı gerçekleştirildi.
Muğla’da Bir siyasi parti tarafından ilk defa düzenlenen Engelli Hakları ÇalıştayıMuğla Büyükşehir Belediyesi Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yapıldı.
Çalıştaya, Zafer Partisi Siyaset Akademisi ve Engelli Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Tuğrul Kihtir, Zafer Partisi Muğla İl Başkanı Ünal Yiğit, Türkiye Görme Engelliler Derneği Genel Başkanı Fatih Karadayı, Türkiye Görme Engelliler Derneği Muğla Şube Başkanı Mehmet Özdemir, Kızılay Bodrum Şubesi Engelsiz Teşkilatı Başkanı, Emekli Gıda Mühendisi, Engellilik Hakları ve Çevre Aktivisti, Yaşam/Eğitim Koçu Tülin Erol, Muğla Engelliler Derneği Başkanı Emine Çakıroğlu, Türkiye Beyazay Muğla Şube Başkanı Pınar Boyacı, Muğla Zihinsel Engelliler Dernek Başkanı Menderes Çetinözlü, ilçe başkanları, engelli bireyler ve vatandaşlar katıldı.
“ENGELLİLİK MESELESİ SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR”
İlk konuşmacı olarak söz alan Türkiye Görme Engelliler Derneği Genel Başkanı Fatih Karadayı, “Derneğimizin herhangi bir siyasi parti görüşü yoktur. Olmamalı da zaten. Engellilik meselesi siyaset üstü bir meseledir. Engel önce kafa da başlar. Bizler göremiyoruz ama engeller kalkarsa, mesela ekran okuyucu programlarla bilgisayarları, telefonları rahatlıkla kullanabiliriz. 2005 yılında çıkan yasa, şuan engellilerin yüzde 25’ini anca karşılıyor. Haftaya 3 Aralık dünya engelliler günü. 3 Aralık genelde kutlanıyoruz fakat bu yanlış bir uygulama. Yapılmamış olan ya da yanlış olan bir şey varsa bunların çözüm önerileri konuşulmalı. Siyasi partilere sesleniyorum; seçim bildirgenize engellileri tanıyalım ya da engellilik adı altında bir ders koyun” diye konuştu.
“PORTATİF RAMPA OLMADIĞI İÇİN SAHNEYE ÇIKAMADI”
Çalıştaya davet edilen Kızılay Bodrum Şubesi Engelsiz Teşkilatı Başkanı, Tülin Erol, sunumu için sahneye çıkamadı.
Sahnenin altından sunum yapmak zorunda kalan Erol sunumuna başlamadan önce “Burayı yapan mimar o evrensel tasarımı gördü. Kapsayıcı bakışı gördü. Neden portatif rampa koymadı? Ben konuşmacı olamam mı? Yürüyememem, konuşmacı olmama engel mi?” diye sordu.
Tülin Erol sözlerine şöyle devam etti:
“Anayasasın 10’uncu maddesi derki, bütün vatandaşlar haklarda eşittir. Yoksa vücutlarımız yaşam şekillerimiz hiç birimizin aynı değil ama hak olarak herkes eşit. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesine imza attık. Engelli insanların, engelli haklarına tarafsız imza attık. Son zamanda yapılmış yeni bir bina olarak artık dünyanın kabul ettiği, evrensel tasarım deniliyor. Yani bütün farklılıkta olan insanların bir araya gelebileceği yaşam alanları, mekânlar, kamu binaları gibi her yerin erişilebilir olması gerekiyor. Yürüyebilen bir merdiveni kullanırken yirminci katta oturuyorsa, asansör çalışmıyorsa, elektrik kesildiyse o da bir engellidir. Artık engelliliğe kişisel bir sorunmuş gibi bakılmıyor dünyada. Toplumun bütünleşmiş bir yaşam sağlayabilmesi için bizler ayrı bir kesim değiliz, toplumun bir parçasıyız. Herkesin ailesinde, akrabasında, çevresinde veya çalıştığı bir yerde bir engelli var. Dolayısıyla birbirimizden kopmamız mümkün değil. O yüzden bir birimize öncelikle sevgi ile değil ki kimse kimseyi seçmek zorunda değil. İnsan hakları adına saygı duymak zorunda. Buna eğer manevi açıdan bakarsak, kul hakkına girilmiş olunuyor. Birbirimizin hayatına görülmeyen zincirlerle bağlıyız. Herkes ölüme yüzde yüz aday bile değil ama ben engelli adayıyım diyen diyene. Kimse öleceğim diye kötülük yapmaktan geri çekilmiyor ama engelli adayıyız diye böyle bir vicdani bağrışmalar var. Aday olmayalım. Sadece birlikte yaşadığımızın farkına varalım.”
Tülin Erol’un konuşmasının ardından söz alan Zafer Partisi Siyaset Akademisi ve Engelli Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Tuğrul Kihtir, “Türkiye’deki engellilerin sorunlarını ortaya koyduktan sonra, partisinin engellilere yönelik politikalarını ve çözüm yollarını içeren Engelli Raporu’nu anlattı.
Çalıştay, soru cevap şeklinde devam etti.