Neden Her Zaman Daha Fazlasını İstiyoruz

İnsanoğlunun dünyaya geliş nedeni nedir? İnsanoğlunun dünyaya geliş nedeni bir sınav gibi düşünecek olursak evet gerçekten büyük bir sınav içindeyiz. Bunu yaşanılan olaylarla görmek mümkün. Yaratıcı insanoğluna her türlü...

İnsanoğlunun dünyaya geliş nedeni nedir? İnsanoğlunun dünyaya geliş nedeni bir sınav gibi düşünecek olursak evet gerçekten büyük bir sınav içindeyiz. Bunu yaşanılan olaylarla görmek mümkün. Yaratıcı insanoğluna her türlü nimeti bağışlamış, dünyadaki bütün nimetleri insanın yaşaması için vermiş ama ne hikmetse insan olarak bizler, her zaman daha fazlasını istiyor ve bu istekler hiç bitmek tükenmek bilmiyor.

Peki, bu isteklerimiz daha ne kadar fazla ileriye gidebilir? Ya da isteklerimiz hiç bitmeyecek mi? Misal vermek gerekirse kendim yaşadığım gördüğüm kadarı ile 1970 yıllarından 1980’e kadar evlerimizde bulaşık makinası yoktu, belki bazı bölgelerde vardı ama herkesin alabileceği bir makine değildi. Televizyon çok nadir şekilde vardı, mahallede ya da köyde 1 kişi de varsa her akşam onun evinden misafir eksik olmazdı ama renksiz televizyon ve manuel ayarlama sadece 4 adet kanal vardı, çamaşır makinasına hiç değinmeyeceğim, çünkü bulamazsın, bulsan da alamazsın. Annelerimiz çamaşırı elinde yıkardı, şimdi şöyle bir düşünelim eğer o yıllarda sayısal loto dediğimiz şans oyunu var olmuş olsaydı ve büyük ikramiye sizlere çıksaydı, eminim ki ilk alacağınız eşyalar evinize son model bir televizyon, bulaşık makinası, çamaşır makinası, vb. döneme göre en lüks eşyalar olurdu.

Şimdi günümüze bir bakalım. Eskiden büyük ikramiye tuttuğunda bu tür eşyalar alırken, günümüzde şuan her evde renkli televizyonu geçtim, son model televizyon var, her evde çamaşır ve bulaşık makinası, buzdolabı bulunuyor ve bunun gibi birçok hayatı kolaylaştıran eşyalarımız mevcut. Peki, neden halen büyük ikramiye tutsun diye uğraş veriyoruz, neden halen çok büyük paralar kazanmak için uğraş veriyoruz? Zaten büyük ikramiye tutmuş ama farkında değiliz.

Rotamız başka yerlere çevrilmiş her zaman daha fazlasını ister hale gelmişiz. İnsanın en büyük düşmanı unutmaktır. Geçmişini unutmak nereden nereye geldiğini bilmemek. İşte bu yüzden bu hayatta çok çile çekiyoruz. Her zaman daha fazlasını isterken birde bakıyorsunuz ki ömrümüzün yarısı heder olmuş. Hayattan az keyif almışız. Kendi fikrimce paranın bir araç olduğunu sadece insanlar arasında alışveriş işlemi görevi gördüğünü söylerken, peşinde çok koşulmaması gereken bir araç olduğunu da unutmayalım. Elbette günümüzde parasız iş dönmüyor ama şu da bir gerçek ki, para insanı esir almış durumda. Peşine amansızca koşup yorulmaya, hayatın güzelliklerini kaçırmaya değmez, yeterince olması yeterlidir.

Atalarımız der ki bir şeyin peşinden ne kadar koşar isen, peşinden koştuğun her neyse, o senin arkana geçer, sen önünde boş boş koşarsın hiçbir şey elde edilemez. Bu yüzden çok fazlasını isteyerek paranın esiri olmayalım hayatın tadını çıkararak saygı ve sevgi çerçevesinde yaşayalım.

Rahmetli Cem Karaca’nın da dediği gibi “işte geldik gidiyoruz bilinmez bir diyara” .

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haber Haberleri