Çok su içiyorsanız
Ağızda kuruluk varsa
Sık sık idrar çıkışı oluyorsa
Sebepsiz kilo alımı ya da kilo kaybı varsa
Ayaklarda yanma hissediyorsanız
Doktorunuza baş vurun ve tahlillerinizi yaptırın lütfen.
Şimdiiiii gelelim okulda neler olmuş.
Neler olmamış ki !
Muğla Merkez Ortaokulu
Çocuklar nasıl dikkat toplayıp ilgi çekeceğini çok iyi bilir. Ben de biliyordum. Herkesin ilgisi bendeydi. Kimi görsem Nasılsın ? İyi misin? Şekerin nasıl? Soruları devamlı gündemdeydi. Şeker (diyabet ), ayrı bir kişi ayrı bir kimlik gibi duruyordu sanki yanımda.
Okul arkadaşlarım konuya uzaktı.
Nasıl dikkat çekerdim ?
Tabi ki ağlayarak !
Cuma günleri istiklal marşı için sıraya girince artistik bir ağlama başlardı bende (durup dururken nasıl ağlarmışım hala merak ederim ). Etraftakiler yanıma koşar,sarılır, neyin var? Diye teselli ederdi.
Sınav zamanı çalışamadıysam yine ağlar dersi kaynatırdım. Canım öğretmenlerim hüzünlenirdi ,seslerini hiç yükseltmezlerdi.
Rahmetli Türkçe hocamız Selma Sayman sürekli gönlümü almaya çalışırdı.Selma hoca sayesinde yazmaya ilgi duydum.
Ortaokul dikkat çekme, herkese söyleme dönemiydi ve kolay bir zamandı.
Zor dönem ergenliğe geçiş olan liseydi.
MTRL
Muğla Turgut Reis Lisesi
Hayatımın en eğlenceli, en müzikli, en maçlı, en gezmeli, en asi, en ne yapıp düşüneceğimizi bilemediğimiz, en vatkalı, en yakalara takılan artist armalı, en Meydan Larousselu, en hatıra defterli, en minili, rahmetli Gürsel Eren ağbimln Fred Burger cafesi, en ay çörekli ve kağıt helva arası Özlem Pastanesi dondurmaları,
en koca küpeli, en önü tiftilmiş kabarık saçlı, en çikolatalı pudingli, en Pippo Look pizzalı, en Hey Gırl Blue Jean dergili, en Uğur Kötek ağbilisinden Üçgen Büfe'li, DJ Kıvanç Bora Beyaz'lı çaylarından (şimdi parti diyorlar), en platonik saf aşklarından, en telefonsuz ama walkmanli ( kulaklıklı kaset çalar ).
Belki de AN'ı en iyi yaşadığımız zamanlar...
Aklıma geldikçe ekleyeceğim tabi kii.
Bizler ERGEN kelimesini her dakika her cümlede kullanmadık. Büyüklerimizde çok sık söylemezdi, yeri gelince kullanılırdı. İşte o ergenliğe geçiş aşaması, davranışsal ve düşünsel tepkiler verdirmeye başlatır genç bireye.
Bende de tepkiler başladı. Hastalıkla ilgili her şeye öfke duyuyordum. Kaçış, itiraz etme, saklamaya çalışma,inatlaşma, bahane bulma, anlatamayınca ya da anlaşılamayınca surat asma, kaprisler kaprisler. Mızıldanmaların sonu gelmiyordu.
Ve en zor olanı ise ileride bedenen düşüşe geçirecek sessiz asilikten henüz kimsenin haberi yoktu.
BENCE SİZ GÜLMEYİ VE SEVMEYİ SEÇİN
Haftaya görüşürüzzz