Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yapılan 4 adayla gidilen Muğla DİSK/GENEL-İŞ Sendikası 2 Nolu Şubesi birinci olağan kongresinde Yücel Avcı ve Heybet Özman’ın 88’er oy alması nedeniyle seçim ertelendi.
Muğla DİSK/GENEL-İŞ Sendikası 2 Nolu Şubesi birinci olağan kongresini Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yaptı. 200 delegenin 198’inin oy kullandığı genel kurulda Kurucu Başkan Yücel Avcı, Devrim Yami, Mustafa Aydın ve Heybet Özman yarıştı. Genel kurulda Yücel Avcı 88 oy, Heybet Özman 88 oy, Devrim Yami 14 oy, Mustafa Aydın8 oy aldı. Oy sayısının eşit çıkması nedeniyle seçim ertelendi.
Genel kurula CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, ADD Muğla Başkanı Cahit Yaka, Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, Muğla 1'Nolu Şube Başkanı Uzay Kocabaş ve STK’lar katıldı.
İstiklal Marşı ve Saygı duruşunun ardından adayların konuşmalarına geçildi.
“HER TÜRLÜ BASKIYI REDDEDİYORUZ”
Mustafa Aydın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ben de içinizden biri olarak, yaşamakta olduğumuz her türlü sıkıntı ve dertlerin neler olduğunu iyi bilen bir arkadaşınızım. Bütün problemlere çözüm üretmek adına birlikte ortak aklı egemen kılarak mücadele etmeye varım. Eğer layık görüp bana ve işçi önderi ekip arkadaşlarıma bu yüce görevi verirseniz, diplomasiyi, uzlaşmayı bilgi ve birikimi öncelikli olarak kullanmaktır arkadaşlar. Bizi bir araya getiren ortak payda, emekçi olmamızdır. Her türlü baskıyı reddediyoruz.”
“ORANTISIZ GÜÇ İLE MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALDIK”
Konuşmasında Genel Merkezin sendikanın imkanlarını bir aday tarafından kullanılmasına müsaade ettiğini öne süren Devrim Yami, “Bizler bu ve benzeri ilkeler üzerine kurulmuş, olan ve işçi sınıfının haklı mücadelesine önderlik yapan sendikamız Genel İş'e bu yüzden gönül verdik. Süreç içinde özellikle ilimizde düştüğü durumdan duyduğumuz rahatsızlığı her fırsatta dile getirdik. İnatla yapılan yanlışlardan geri dönmeyen sendikacı arkadaşlara artık dur demek için aday olduk. Bugün burada yapıyor olduğumuz kongremize hazırlanmak biz adaylar için çok zor oldu. İlimiz coğrafyasının zorluğunun yanında karşımızdaki orantısız güç ile de mücadele etmek zorunda kaldık. Adaletin olmadığı yerde huzur olur mu? Adaleti sağlamak kimin görevi arkadaşlar? Genel merkezimizin sendikamızın tüm imkanlarını bir aday tarafından kullanılmasına müsaade etmesi de bizler için ayrı bir üzücü olmuştur. Atanan arkadaşlarımıza da bir iki şey söylemek istiyorum. Özellikle son 6 ayda yaptıklarınız emekçi arkadaşlarımızı çok yıprattı gibi başta sendikamız Genel İş'e ve idaremize de olan güveni zedelemiştir. Eğer biz seçilirsek bizi bekleyen onca işin yanında bunları da telafi etmek için ekstra uğraşacağız.
Niçin beni ve ekibimi seçmelisiniz? Bizler, emekçi kimliğimizle buradayız. Bu inanç, irade ve azimle karşınızdayız. Biz bu mücadeleye sizlerle birlikte yüreğimizi koyduk. Gücümüzü sizden aldık. Haksızlıklara hep birlikte cepe alacağız. İlimizdeki sendikal sıkıntıyı bilmeyenimiz yok. İlimizdeki sendikal yapının genel merkezimize yakışmadığını biliyoruz” dedi.
“BU SÜREÇTE 2 YOL ARKADAŞIMIZIN İŞLERİNE SON VERİLDİ”
Sıkıntılı bir genel kurul süreci geçirdiklerini söyleyen Heybet Özman, süreçte 2 iş arkadaşlarının işlerine son verildiğini söyledi. Özman, “Yol Arkadaşlarım, biz, vatanını çok seven, insanına saygı duyan, emeği en yüce değer bilen çalışanlarız. Gece gündüz demeden canla başla emek harcıyoruz. Karşılığında, hakça ücretlendirilmek istiyoruz. Biz işçilerin tek bir ortak sorunu var o da ayın 15’i. Sağlıklı ve güvenli koşullar içinde çalışmaktan öte hiçbir beklentimiz yok. Bunun için mücadele ediyoruz.
Soluk alıp verdiğimiz bu dünyada, alın terimizden başka neyimiz var? Bununla övünüyoruz. Eve gelişimizi dört gözle bekleyen evlatlarımızdan, üzerimize titreyen ana babalarımızdan, bize kalbini açan eşimizden, omuz omuza verdiğimiz iş arkadaşlarımızdan başka kimimiz var? Onlara sahip olduğumuz için şükrediyoruz.
Sıkıntılı bir genel kurul süreci yaşadık. Böyle olacağını biliyorduk. Pişman değiliz. Daha da kararlıyız. Hala ‘emeğin gücüne’ ve ‘demokrasiye’ inanıyoruz. Kimse bizi bu inancımızdan döndüremez. Keşke bizi bize bıraksalardı Yola çıkarken kimsenin burnunun kanamasına sebep olmayacağımıza dair söz vermiştik.
Maalesef bu süreçte 2 yol arkadaşımızın işlerine son verildi. Bizi bu süreçte, en çok atanmış olan şube Başkanımız Yücel Avcı ve yönetiminin kayıtsız kalmış olması üzmüştür. Öyle görünüyor ki bu iki arkadaşımızın işten çıkarılması da son olmayacak. Yücel Avcı yönetiminde de bu haksız, yersiz işten çıkarmalar devam edecek. Ancak genel kurul delegelerimiz bize yetki verirse, biz buna izin vermeyeceğiz” dedi.
“İMKANLAR KONUSUNDA BANA AYRICALIK YAPILDIĞI SÖYLENİYOR”
Kurucu Başkan Yücel Avcı, Heybet Özman’ın işten çıkarılan 2 kişi için savunma yapmadığı iddiasına ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Aday arkadaşımız Heybet Özman’ın 2 arkadaşımız için herhangi bir savunma veya temasta bulunmadığı gibi bir söyleminiz oldu. 2 arkadaşımızın bırakın Muğla'daki hukukçusunu, Ankara'daki hukukçusunu yanıma çağırdım, konuşsun. Ben yaptım bütün işlemlerini, kendi mücadelesi ile yapmadı. Diğer arkadaşı da çağırdım görüştüm, hukuksal mücadelesini ister buradan ister Ankara'dan sağlatırım dedim. Gerekirse senin kendi bulacağın avukata da her türlü hukuksal veya bizdeki toplu sözleşmeden faydalanması gereken şeyleri vereceğimi söyledim o arkadaşta buna şahittir, 'yalan' desin. 6 aylık süreçte bizi diğer yönetim ile karıştıran Devrim arkadaşıma da söylüyorum, 6 aylık süreçte biz disiplin kurullarında hasar tespitlerde birçok değişiklikler yaptık. Biz neyin çıkarmasının arkasında duracağız? Ben bu yapının tabanından geldim. İmkanlar konusunda bana ayrıcalık yapıldığı söyleniyor. Evet, ben şube başkanıyım. Şuan da burada şubenin gerekli imkanlarından faydalanırım ama adaylık sürecinde arkadaşlarımızla gezerken ki harcadığım para veya bir yakıt hepsi kendimimdir. Ben de bir adayım.
2003 yılında çıktım bu yola. 2009 yılında baş temsilci oldum. 2018'da yönetime girdim. Ezbere gelmedim bu işlere. Toplu sözleşmenin tüm maddesini sorsanız cevap verecek durumdayım. Hangi yetersizlikten bahsediyorsun?”
“HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEMİZ LAZIM”
Çalışma koşullarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Avcı, “Son yıllarda Türkiye'de öne çıkan konular incelendiğinde giderek belirginleşen kapitalizmin, ekonomik krizinin siyasal ve hukuksal bir krize evrilmekte olduğu anlaşılmaktadır. Türk lirasının nasıl değer kaybettiğini gördük. Bir günde ne kadar yoksullaştık. İktidarın kaşık ile verip kepçe ile geri aldığı vergi sistemini biz gördük. Yeni yönetim olarak, biz bu kitle ile alanlara çıkıp vergi yasasını, taşerondaki arkadaşlarımızın kadrolara geçişini, bunun için hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Bugün seçim bittiğinde tüm delegelerimizle, üyelerimizle alana inip bunu ele almamız lazım.
Yeni yönetim olarak, iktidarın yanlış ekonomik politikalarını, biz çalışanları üzerindeki vergi yükünü tamamen kaldırmak istiyoruz. Çalışma koşullarının yeniden gözden geçirilip yeniden düzenlenmesini, iş cinayetlerinin durdurulmasını istiyoruz. Yeni yönetim olarak, sendika ve işçiler arasındaki o iletişimsizliği ortadan kaldırıp, mücadelemizi birlikte belirleyip, birlikte mücadele edeceğiz. Üyelerimiz ile birlikte yeni sosyal projeler hayata geçirip bugünden sonraki süreçte üyelerimiz ile birlikte birlik ve beraberlik içerisinde alanda mücadele edeceğiz.”
200 delegenin 198’inin oy kullandığı seçimde Yücel Avcı 88 oy, Devrim Yami 14 oy, Mustafa Aydın 8 oy, Heybet Özman 88 oy aldı. Oyların eşit çıkması nedeniyle seçimin önümüzdeki günlerde yeniden yapılacağı öğrenildi.